Esas No: 2021/11201
Karar No: 2022/4691
Karar Tarihi: 14.03.2022
Yargıtay 4. Hukuk Dairesi 2021/11201 Esas 2022/4691 Karar Sayılı İlamı
4. Hukuk Dairesi 2021/11201 E. , 2022/4691 K."İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi
Taraflar arasındaki tazminat davası üzerine, Uyuşmazlık Hakem Heyeti tarafından davanın kabulüne ve İtiraz Hakem Heyeti tarafından davalı ...Ş. vekilinin itirazının kabulü ile davanın reddine dair verilen kararın davacı vekili tarafından süresi içinde temyizi istenilmekle, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü.
K A R A R
Davacı vekili; davalı ... tarafından trafik sigortalı aracın davacının eşi ... idaresindeki araca çarpmasıyla ölümlü kaza meydana geldiğini, davalı ... şirketinin aracın satılması nedeniyle geçerli poliçe bulunmadığı gerekçesiyle ödemeyi reddettiğini, aracın sigortasının bulunmaması halinde davalı ...'nın zarardan sorumlu olacağını belirterek, şimdilik 40.001,00 TL. destekten yoksun kalma tazminatının kaza tarihinden işleyecek avans faiziyle birlikte davalılardan müteselsilen tahsilini talep etmiş; 14/09/2018 tarihli artırım dilekçesiyle, taleplerini 127.458,51 TL'ye yükseltmiştir.
Davalılar vekilleri; husumet itirazında bulunarak davanın reddini savunmuştur.
Uyuşmazlık Hakem Heyeti tarafından; davalı ... hakkındaki davanın husumetten reddine; davalı ...Ş. yönünden davanın kabulü ile 127.458,54 TL. tazminatın 21/03/2018 tarihinden işleyecek yasal faiziyle birlikte adı geçen davalıdan tahsiline dair verilen karara davalı ...Ş. vekili tarafından yapılan itiraz üzerine, İtiraz Hakem Heyeti tarafından, davalı vekilinin itirazının kabulüyle UHH kararının kaldırılmasına, davalı ... hakkındaki davanın husumet yokluğu nedeniyle reddine, diğer davalı ... hakkında verilen red kararına karşı davacı tarafça itiraz edilmediği ve kararın kesinleştiği anlaşıldığından, bu konuda yeniden hüküm tesisine yer olmadığına karar verilmiş; karar, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava, trafik kazası sonucu oluşan ölüm nedeniyle maddi tazminat istemine ilişkindir.
Davacı taraf, davacının eşi ...'in idaresindeki araca çarpan ... plakalı aracın davalı ...Ş. nezdinde trafik sigortalı olduğunu ileri sürerek bu davalıya husumet yöneltmiştir. Uyuşmazlık Hakem Heyeti tarafından, davalıya sigortalı aracın işleten değişikliğinin davacıyı etkilemeyeceği kabul edilip, davalı ...'nın zarardan sorumluluğuna hükmedilmiş; adı geçen davalının itirazını inceleyen İtiraz Hakem Heyeti ise, işleten değişikliğiyle poliçenin geçerliliğinin kalmadığı gerekçesiyle, ... Sigorta'ya husumet düşmeyeceğini kabul edip davayı husumet yokluğundan reddetmiştir.
2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun 91–101. maddelerinde zorunlu mali sorumluluk sigortası düzenlenmiştir. Bu sigortanın amacı, trafik kazaları nedeniyle 3. kişilerin uğrayacakları zararların kolayca tazmin edilmesini sağlamaktır. Bu sigorta işleteni değil, aracı takip etmektedir. Zorunlu mali sorumluluk sigortası işletenin Karayolları Trafik Kanunu'nun 85/1. maddesine göre olan sorumluluklarının karşılanmasını sağlamak üzere yapılmaktadır. KTK'nın 91. maddesinde, işletenlerin bu kanunun 85/1. maddesine göre sorumluluklarının karşılanmasını sağlamak üzere mali sorumluluk sigortası yaptırmalarının zorunlu olduğu, aynı kanunun 94. maddesinde, sigortalı aracı işletenlerin değişmesi halinde, devreden kişinin 15 gün içinde sigortacıya durumu bildirmek zorunda olduğu, sigortacının sigorta sözleşmesini durumun kendisine tebliği tarihi itibariyle 15 gün içinde feshedebileceği, sigortanın fesih tarihinden 15 gün sonrasına kadar geçerli olacağı düzenlemelerine yer verilmiştir. KTK'nın 95. maddesinde ise, sigorta sözleşmesinden veya sigorta sözleşmesine ilişkin kanun hükümlerinden doğan ve tazminat yükümlülüğünün kaldırılması veya miktarının azaltılması sonucunu doğuran hallerin zarar görene karşı ileri sürülemeyeceği, ödemede bulunan sigortacının, sigorta sözleşmesine ve bu sözleşmeye ilişkin kanun hükümlerine göre tazminatın kaldırılmasını veya azaltılmasını sağlayabileceği oranda sigorta ettirene başvurulabileceği hükümlerine yer verilmiştir. Bu bakımdan olay tarihini kapsayan zorunlu mali sorumluluk sigortası poliçesinin varlığı halinde KTK'nın 95/2. maddesi gereğince sigortacının tazminat yükümlülüğünün azaltılması ve kaldırılmasına ilişkin poliçenin iptal edildiği, geçersiz olduğu bu nedenle sorumluluğunun bulunmadığı gibi haller sigortacı tarafından 3. kişilere karşı ileri sürülemeyeceğinden, sigortacı zarar görene ödeme yaptıktan sonra sigorta sözleşmesinin sözleşmeye ilişkin kanun hükümlerine göre tazminatın kaldırılmasını ve indirilmesini sağlayabileceği oranda kendi sigorta ettirenine rücu edebilecektir.
Somut olayda; davacının eşi ...'in idaresindeki araca çarpan 20 K 4468 plakalı aracın, 16/12/2010- 16/12/2011 tarihleri için davalı ...Ş. tarafından zorunlu mali sorumluluk sigortasının yapıldığı; davaya konu kazanın poliçe süresi içinde (21/07/2011'de) meydana geldiği; araç satışı 02/03/2011 tarihinde yapılmışsa da bu satışın davalı sigortacıya bildirilmediği ve davalı tarafından poliçe iptaline ilişkin bir işlem yapılmadığı dosya kapsamından anlaşılmaktadır.
Açıklanan hukuki ve maddi vakıalar karşısında; davaya konu kazanın meydana geldiği 21/07/2011 tarihinde araca ilişkin ... poliçesinin davalı ...Ş. nezdinde bulunduğu ve poliçenin yürürlük süresi içinde gerçekleşen kazadan doğan zarardan bu davalının sorumlu olduğu gözetilerek karar verilmesi gerekirken, yanılgılı değerlendirmeyle, davanın husumetten reddine karar verilmesi doğru olmamıştır.
SONUÇ : Yukarıda açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile İtiraz Hakem Heyeti kararının BOZULMASINA; dosyanın, hakem dosyasının saklanması kararını veren İstanbul Anadolu 9. Asliye Ticaret Mahkemesi'ne GÖNDERİLMESİNE; peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davacıya geri verilmesine 14/03/2022 gününde oybirliğiyle karar verildi.