Abaküs Yazılım
16. Hukuk Dairesi
Esas No: 2017/1635
Karar No: 2020/573
Karar Tarihi: 18.02.2020

Yargıtay 16. Hukuk Dairesi 2017/1635 Esas 2020/573 Karar Sayılı İlamı

Özet:


Davacı, miras yoluyla taşınmazların miras payı oranında kendi adına tescil edilmesi için dava açmıştır. Mahkeme, davanın kabulüne karar vererek çekişmeli taşınmazların tapu kayıtlarının iptal edilmesine ve davacının 1/3 payının, geri kalan kısmın ise tapuda malik görünenler adına tescil edilmesine hükmetmiştir. Ancak, davalılar bu kararı temyiz etmişlerdir.
Yargıtay 16. Hukuk Dairesi ise, davanın yeniden incelenmesi gerektiği sonucuna varmıştır. Çünkü, dava konusu taşınmazların miras payı oranında satışına ilişkin bulunan senedin tarihi ve koşulları net bir şekilde belirlenemediği için, miras payının kimin adına alındığı kesin olarak belirlenememiştir.
Kararda geçen kanun maddeleri: Medeni Kanun'un 609, 610 ve 745. maddeleri.
16. Hukuk Dairesi         2017/1635 E.  ,  2020/573 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ

    Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay"ca duruşmalı olarak incelenmesi istenilmekle; Duruşma için belli edilen 18.02.2020 gün ve saatte taraflardan gelen olmadığı görülerek evrak üzerinde inceleme yapılmasına karar verildi. İnceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu. GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:


    Kadastro sonucunda, ... İlçesi ... Mahallesi çalışma alanında bulunan temyize konu 124 ada 1, 127 ada 1, 129 ada ...,... ada 190, 149 ada 37, 71, 157 ada 6, 47, 53 parsel sayılı muhtelif yüzölçümlü taşınmazlar, kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği nedeniyle davalıların miras bırakanı ... oğlu ... adına tespit ve tescil edilmiş; bilahare adı geçenin ölümü nedeniyle davalı olarak gösterilen mirasçıları adına kayden intikal görmüştür. Davacı ..., miras yoluyla gelen hakka dayanarak taşınmazların miras payı oranında adına tescili istemiyle dava açmıştır. Mahkemece, yapılan yargılama sonunda davanın kabulüne, çekişmeli taşınmazların tapu kayıtlarının iptaliyle, 1/3 payının davacı adına, geri kalan 2/3 payının tapuda malik görünenler adına tesciline karar verilmiş; hüküm, davalı ... vekili, davalı ... vekili ve davalı ... (... oğlu) ... tarafından ayrı ayrı temyiz edilmiştir.
    Mahkemece, temyize konu taşınmazların kök muris ...’e ait iken ölümüyle mirasçılarına kaldığı, mirasçılar arasında usulüne uygun bir taksimin bulunmadığı, davacının miras hissesinin mirasçı olmayan 3.kişi konumundaki ... tarafından satın alınması nedeniyle davalı tarafın dayandığı satış sözleşmesinin geçerli olmadığı gerekçesiyle, taşınmazların miras payı oranında davacı adına tesciline karar verilmiş ise de, yapılan araştırma ve inceleme hüküm vermeye yeterli bulunmamaktadır.
    Dosya kapsamına göre çekişmeli taşınmazların kök muris ...’e ait iken ölümüyle mirasçılarına kaldığı ve mirasçıları arasında taksim yapılmadığı anlaşılmakta olup, esasen bu yön mahkemenin de kabulündedir. Çözümlenmesi gereken husus, çekişmeli taşınmazlarda miras payının satışına ilişkin bulunan, satıcısı kök murisin oğlu davacı ..., alıcısı kök murisin oğlu ...’in eşi ... olan, 28.12.1994 tarihli senet kapsamının hukuken nasıl değerlendirilmesi gerektiği noktasında toplanmaktadır. Tarafların kök murisi ...’ın 1977 tarihinde öldüğü, söz konusu senedin ise oğlu ...’in sağlığında, ...,... ile davacı ... arasında yapıldığı, senet tarihinde ...’in mirasçı olmayıp terekeye göre 3. kişi konumunda olduğu, kadastro tespitlerinin ise 2005 yılında murisin oğlu ... adına yapıldığı ve aynı yıl kesinleştiği, eldeki davanın 2013 yılında açıldığı ve tapu maliki ...’in yargılama sırasında, eşi ...’nin ise kendinden evvel 2002 tarihinde öldüğü dosya arasına getirtilen kayıt ve belgelerden anlaşılmaktadır. Taşınmazlar başında dinlenen yerel bilirkişi ..., davalıların murisi ...’in yurt dışında çalıştığını, yurt dışına gittikten sonra eşi ...’yi bir süre yanına alamadığını, dava konusu yerleri ...’nin kullandığını ifade etmiş olup, senet içeriğine göre de, satış bedelinin “mark” olarak alındığı ve kadastro tespitinin de ... adına değilde ... adına yapıldığı anlaşılmaktadır. Bu durum karşısında, dava konusu taşınmazların davalıların murisi ... nam ve hesabına satın alınmasına rağmen, yurt dışında çalışıyor olmasından dolayı senedin eşi ... adına düzenlenmek zorunda mı kalındığı, yoksa taşınmazların ...’in kendi nam ve hesabına mı satın alındığı hususunun aydınlatılması gerekmektedir. Ne var ki mahkemece bu konuda yapılan araştırma ve inceleme hüküm vermek için yeterli bulunmamaktadır.
    Hal böyle olunca; doğru sonuca ulaşılabilmesi için mahkemece, taşınmaz başında yeniden keşif yapılarak yerel bilirkişiler ve taraf tanıkları ile sağ olmaları halinde 28.12.1994 tarihli senedin tanıkları ...,...,... muhtar ... azalar ... ile ...’den, satış senedinin düzenlendiği tarihte davalıların murisi ...’in yurt dışında olup olmadığı, yurt dışında ise satış bedelinin ... tarafından gönderilip gönderilmediği, davacı ...’in miras payını kardeşi ...’e mi yoksa ...’e mi satış yoluyla devrettiği, diğer bir anlatımla davacının miras payının, ... tarafından eşi ... adına mı yoksa ...’nin kendi nam ve hesabına mı satın alındığı hususları sorularak maddi olaylara dayalı olarak açıklattırılmalı, beyanlar arasında çelişki olması halinde gerektiğinde yüzleştirme yapılmak suretiyle yöntemince giderilmeye çalışılmalı, bundan sonra toplanmış ve toplanacak tüm deliller birlikte değerlendirilmek suretiyle taşınmazlardaki davacı payının kimin nam ve hesabına alındığı tereddütsüz olarak belirlenmeli ve sonucuna göre bir karar verilmelidir. Mahkemece bu husus gözetilmeksizin eksik inceleme ve araştırmaya dayalı olarak karar verilmesi isabetsiz olup, davalıların temyiz itirazlarının bu nedenlerle kabulü ile usul ve yasaya aykırı hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan temyiz karar harcının talep halinde temyiz edenlere ayrı ayrı iadesine, yasal koşullar gerçekleştiğinde kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 18.02.2020 gününde oybirliğiyle karar verildi.












    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi