Esas No: 2020/32963
Karar No: 2022/6342
Karar Tarihi: 31.03.2022
Yargıtay 2. Ceza Dairesi 2020/32963 Esas 2022/6342 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Sanık, muhafaza görevini kötüye kullanmak suçundan mahkum edilmiştir. Ancak dosya incelendiğinde sanığın savunmasında aracı teslim edebileceğini beyan ettiği ve mahcuzun hala mevcut olduğunu belirttiği görülmüştür. Bu doğruluk araştırılmadan yazılı şekilde karar verilmiştir. Ayrıca, kanunlarda yapılan değişiklikler nedeniyle yeniden değerlendirme yapılması gerektiği belirtilmiştir. Bu nedenlerle karar bozulmuştur. Kanun maddeleri ise şu şekildedir:
- 5271 sayılı CMK'nın 251. maddesi (\"Basit Yargılama Usulü\")
- 7188 sayılı Kanun’un 24. maddesi
- 7188 sayılı Kanun’un 31. maddesiyle eklenen geçici 5/1-d maddesi
- Anayasa Mahkemesinin 25/06/2020 tarihli ve 2020/16 Esas, 2020/33 Karar sayılı iptal kararı
- Anayasa Mahkemesinin 14.01.2021 tarihli ve 2020/81 Esas, 2021/4 Karar sayılı iptal kararı
- 5237 sayılı TCK’nın 289. maddesi
- CMK’nın 251/3. maddesi
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Muhafaza görevini kötüye kullanma
HÜKÜM : Mahkumiyet
Dosya incelenerek gereği düşünüldü:
Sanık müdafiinin diğer temyiz itirazları yerinde görülmemiştir. Ancak;
1- Bütün dosya kapsamı incelendiğinde, 06.02.2015 tarihli hacizde sanığın, suça konu aracı 10.02.2015 tarihinde teslim edebileceğini söylediğinin zapta geçirildiği ayrıca savunmasında da mahcuzun halen mevcut olduğunu istendiği zaman teslim edileceğini belirtmesi karşısında; savunmasının doğruluğu araştırılıp incelendikten sonra hukuki durumunun takdir ve tayini gerekirken, eksik araştırma ile yazılı şekilde karar verilmesi,
2- Kabule göre de,
24/10/2019 tarihli Resmi Gazete'de yayımlanarak aynı tarihte yürürlüğe giren 17/10/2019 tarih ve 7188 sayılı Kanun’un 24. maddesi ile düzenlenen 5271 sayılı CMK'nın 251. maddesindeki "Basit Yargılama Usulü"nün uygulanmasıyla ilgili olarak, 7188 sayılı Kanun’un 31. maddesiyle 5271 sayılı CMK'na eklenen geçici 5/1-d maddesi ile "01/01/2020 tarihi itibariyle kovuşturma evresine geçilmiş, hükme bağlanmış veya kesinleşmiş dosyalarda seri muhakeme usulü ile basit yargılama usulü uygulanmaz" şeklinde sınırlama getirilmiş ise de; hükümden sonra, 19/08/2020 tarihli ve 31218 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak aynı tarihte yürürlüğe giren Anayasa Mahkemesinin 25/06/2020 tarihli ve 2020/16 Esas, 2020/33 Karar sayılı iptal kararı ile yukarıda anılan geçici madde 5/1-d'de yer alan "kovuşturma evresine geçilmiş" ibaresinin bilahare 16.03.2021 tarihli ve 31425 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren Anayasa Mahkemesinin 14.01.2021 tarihli ve 2020/81 Esas, 2021/4 Karar sayılı iptal kararı ile de yukarıda anılan geçici madde 5/1-d'de yer alan " hükme bağlanmış " ibaresi aynı bentte yer alan, "basit yargılama usulü" yönünden Anayasa'nın 38. maddesine aykırı olduğuna ve iptaline karar verilmiştir.
CMK’nın 251/3. maddesinde “Basit yargılama usulü uygulanan dosyalarda sonuç ceza dörtte bir oranında indirilir” şeklindeki düzenleme gereği maddi ceza hukuku anlamında sanık lehine sonuç doğurmaya elverişli olması nedeniyle, temyize konu ve CMK’nın 251/1. maddesi kapsamına giren 5237 sayılı TCK’nın 289. maddesinde düzenlenen muhafaza görevini kötüye kullanma suçu yönünden, aynı kanun’un 7. ve CMK’nın 251. maddeleri uyarınca yeniden değerlendirme yapılmasında zorunluluk bulunması,
Bozmayı gerektirmiş, sanık müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebepten dolayı BOZULMASINA, 31.03.2022 gününde oybirliğiyle karar verildi.