Yargıtay 16. Hukuk Dairesi 2017/1620 Esas 2020/572 Karar Sayılı İlamı

16. Hukuk Dairesi
Esas No: 2017/1620
Karar No: 2020/572
Karar Tarihi: 18.02.2020

Yargıtay 16. Hukuk Dairesi 2017/1620 Esas 2020/572 Karar Sayılı İlamı

Özet:

Davanın konusu, Hazine adına orman sınırları dışına çıkarılan bir taşınmazın tapu kaydının iptali ve murisin mirasçıları adına tapuya tescili istemidir. Mahkeme, davacıların taleplerini reddetti ve karar temyiz edildi. Yargıtay, kadastro tespitinin kesinleştiği 1992 yılından eldeki davanın açıldığı 2009 yılına kadar geçen sürenin hak düşürücü süre olduğunu belirterek, davanın usulden reddedilmesi gerektiğini ifade etti. Ancak, mahkemenin net kararının yerinde olduğundan dolayı karar DÜZELTİLEREK ONAYLANDI. Kanun maddeleri ise 1992 tarihli Kadastro Kanunu'nun, hak düşürücü süre hakkındaki 12/3. maddesi ve 6831 sayılı Orman Kanunu'nun 2/A veya 2/B maddeleridir.

16. Hukuk Dairesi 2017/1620 E. , 2020/572 K.

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ

Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay"ca duruşmalı olarak incelenmesi istenilmekle; duruşma için belli edilen 18.02.2020 gün ve saatte temyiz eden ... ve diğerleri vekili Avukat ... ile aleyhine temyiz istenilen Hazine vekili Avukat ... geldiler. Gelenlerin yüzlerine karşı duruşmaya başlandı. Tarafların sözlü açıklamaları dinlendikten sonra duruşmanın bittiği bildirildi. Süresi içinde inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu. GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:

Kadastro sonucunda, ... İlçesi ... Mahallesi çalışma alanında bulunan 1024 ada 3 parsel sayılı 7.020,57 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz, beyanlar hanesinde kullanımının davalı ...’a ait olduğu şerhi verilerek tarla niteliği ile davalı Hazine adına 1991 yılında tespit ve 1992 yılında tescil edildikten sonra, 03.11.2009 tarihinde beyanlar hanesine "6831 sayılı Yasa"nın 2/A veya 2/B maddesi gereğince Hazine adına orman sınırları dışına çıkarılmıştır" ibaresi eklenmiştir. Davacılar ... ve arkadaşları, çekişmeli taşınmazın, iskanen murisleri ... oğlu ...’e verilen yer olduğunu öne sürerek, Hazine adına oluşan tapu kaydının iptali ile beyanlar hanesindeki şerhin silinmesi ve adı geçen murisin mirasçıları adına tapuya tescili istemiyle dava açmışlardır. Mahkemece yapılan yargılama sonunda davanın esastan reddine karar verilmiş, hüküm davacılar vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Kadastro tespitinden önceki sebeplere dayalı olarak açılan davaya konu çekişmeli taşınmazın kadastro tespiti 1992 yılında hükmen kesinleştiği dosya kapsamında anlaşılmaktadır. Hal böyle olunca; kadastro tespitinin kesinleştiği 1992 yılından eldeki davanın açıldığı 05.11.2009 tarihine kadar 3402 sayılı Yasa"nın 12/3. maddesi uyarınca 10 yıllık hak düşürücü süre geçtiği gerekçesi ile davanın usulden reddine karar verilmesi gerekirken esasa ilişkin yargılama yaparak karar verilmesi isabetsiz ise de, net kararı sonucu itibarı ile yerinde olduğundan hükmün, gerekçesi açıklanan şekilde DÜZELTİLEREK ONANMASINA, Yargıtay duruşması için belirlenen 2.540,00 TL vekalet ücretinin davacılardan alınarak, duruşmada kendisini vekil ile temsil ettiren aleyhine temyiz olunan tarafa verilmesine, 18.02.2020 gününde oybirliğiyle karar verildi.