Abaküs Yazılım
Ceza Genel Kurulu
Esas No: 2013/449
Karar No: 2015/19

Yargıtay Ceza Genel Kurulu 2013/449 Esas 2015/19 Karar Sayılı İlamı

Özet:


Sanık uyuşturucu madde ticareti suçundan 7 yıl hapis ve 4,000 TL adli para cezası ile cezalandırılmıştır. Yargıtay 10. Ceza Dairesi tarafından verilen hükümde, sanığın suç işleme kastının yoğunluğundan bahisle temel cezanın alt sınırın üzerinde belirlenmesinin orantılılık ilkesine aykırı olduğu ve tekerrüre esas alınan ilamdaki cezanın kesin nitelikte olduğu gerekçeleriyle bozulmuştur. Yerel mahkeme, direnerek sanığın ilk hükümde olduğu gibi cezalandırılmasına karar vermiştir. Ceza Genel Kurulu ise yerel mahkemenin son uygulamasının yeni bir hüküm niteliğinde olduğunu belirterek dosyanın Özel Daireye gönderilmesine karar vermiştir.
Kanun Maddeleri:
- TCK 188/3
- TCK 52/2
- TCK 52/4
- TCK 53/1
- TCK 54/4
- TCK 58
- TCK 61
- TCK 3
- CMUK 305.
Ceza Genel Kurulu         2013/449 E.  ,  2015/19 K.
  • UYUŞTURUCU MADDE TİCARETİ
  • DİRENME KARARININ YENİ HÜKÜM NİTELİĞİNDE OLMASININ BOZMAYI GEREKTİRMESİ
  • TÜRK CEZA KANUNU (TCK) (5237) Madde 188
  • TÜRK CEZA KANUNU (TCK) (5237) Madde 52
  • TÜRK CEZA KANUNU (TCK) (5237) Madde 53
  • TÜRK CEZA KANUNU (TCK) (5237) Madde 54
  • TÜRK CEZA KANUNU (TCK) (5237) Madde 58
  • TÜRK CEZA KANUNU (TCK) (5237) Madde 61
  • TÜRK CEZA KANUNU (TCK) (5237) Madde 3
  • CEZA MUHAKEMELERİ USULÜ KANUNU (MÜLGA) (1412) Madde 305

"İçtihat Metni"

Uyuşturucu madde ticareti suçundan sanığın, TCK"nun 188/3, 52/2, 52/4, 53/1, 54/4 ve 58. maddeleri gereğince yedi yıl hapis ve 4.000 Lira adli para cezasıyla cezalandırılmasına, taksitlendirmeye, hak yoksunluğuna, müsadereye ve hapis cezasının mükerrirlere özgü infaz rejimine göre çektirilmesine ilişkin, Üsküdar 3. Ağır Ceza Mahkemesince verilen 10.02.2010 gün ve 321-31 sayılı hükmün sanık tarafından temyiz edilmesi üzerine dosyayı inceleyen Yargıtay 10. Ceza Dairesince 09.07.2012 gün ve 56935-13120 sayı ile;
"Yerinde görülmeyen diğer temyiz itirazlarının reddine, ancak;
1- Suç konusu uyuşturucu madde otuzbeş buçuk gram esrardan ibaret olup, suçun işleniş şekline göre teşdidi gerektiren başka bir neden bulunmadığı gözetilmeden, 5237 sayılı TCK"nın 61 ve 3/1. maddesinde öngörülen orantılılık ilkesine aykırı olarak sanığın suç işleme sebep ve saiki, kastının yoğunluğu, suç işlemeyi alışkanlık haline getirmiş kişilik yapısından bahisle temel cezanın alt sınırın üzerinde belirlenmesi,
2- Tekerrüre esas alınan ilamdaki cezanın kesin nitelikte olup, 5320 sayılı Kanunun 8/1 ve 1412 sayılı CMUK"nın 305/son maddesi uyarınca tekerrüre esas alınamayacağının gözetilmemesi" isabetsizliklerinden bozulmasına karar verilmiştir.
Yerel Mahkeme ise 17.10.2012 gün ve 316-353 sayı ile;
"Sanığın yakalandığında gerçek kimliğini gizlediği, tekerrüre esas olmayan suçları bulunduğu, bu suçu işledikten sonra yeniden uyuşturucu madde ticareti suçunu işlediği, orada da ağabeyinin kimliğini kullandığı, cezalandırılmasına karar verildiği, bundan dolayı hükmen tutuklu bulunduğu, herhangi bir nedamet duymadığı gibi verilen cezadan çekinmeyerek aynı mahiyette uyuşturucu madde ticareti suçunu işlediği, cezada caydırıcılık etkisi bulunmadığı, suç işlemeyi alışkanlık haline getiren kişilik yapısı oluştuğu, dolayısıyla suç işleme kastının yoğun olduğu, kamu sağlığını hiçe sayarak uyuşturucu madde satışı yaptığı, dolayısıyla kamu sağlığını tehlikeye düşürdüğü, insanlarımızın uyuşturucu madde müptelâsı olduğu, ilköğretim okulu seviyesinde gençlerin uyuşturucu maddeleri yaş günlerinde dahi kullanmayı alışkanlık haline getirmeye başladıkları, genç neslin böylece uyuşturucu zehrine maruz kalarak toplum sağlığının bozulduğu ve bozulmaya da devam ettiği hususlarının yarattığı tehlike göz önünde bulundurulduğunda, sanığın bulundurduğu uyuşturucu maddenin gramajına bakılarak ceza miktarının asgari hadden verilmesinin uygun bulunmadığı" gerekçesiyle direnerek, sanığın ilk hükümde olduğu gibi cezalandırılmasına karar vermiştir.
Bu hükmün sanık müdafii tarafından temyiz edilmesi üzerine Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 04.06.2013 gün ve 309248 sayılı bozma istekli tebliğnamesiyle Yargıtay Birinci Başkanlığına gönderilen dosya, Ceza Genel Kurulunca değerlendirilmiş ve açıklanan gerekçeyle karara bağlanmıştır.

CEZA GENEL KURULU KARARI
Sanığın uyuşturucu madde ticareti suçundan cezalandırılmasına karar verilen olayda, Özel Daire ile yerel mahkeme arasında oluşan ve Ceza Genel Kurulunca çözülmesi gereken uyuşmazlık; suç tarihi itibarıyla beş yıldan onbeş yıla kadar hapis ve yirmi bin güne kadar adli para cezasını gerektiren suç nedeniyle sanık hakkında alt sınırdan uzaklaşılarak yedi yıl hapis ve dört bin lira adli para cezasına karar verilmesinin isabetli olup olmadığının tespit edilmesine ilişkin ise de, Yargıtay İç Yönetmeliğinin 27. maddesi uyarınca öncelikle direnme kararının yeni hüküm niteliğinde olup olmadığının değerlendirilmesi gerekmiştir.
Ceza Genel Kurulunun süreklilik kazanmış uygulamalarına göre, şeklen ısrar kararı verilmiş olsa dahi;
a) Bozma kararı doğrultusunda işlem yapmak,
b) Bozma kararında tartışılması gereken hususları tartışmak,
c) Bozma sonrasında yapılan araştırma, inceleme ya da yeni delillere dayanmak,
d) İlk kararda yer almayan ve daire denetiminden geçmemiş olan yeni ve değişik gerekçe ile hüküm kurmak,
Suretiyle verilen hüküm, direnme kararı olmayıp, bozmaya eylemli uyma sonucunda verilen yeni bir hükümdür. Bu nitelikteki bir hükmün temyiz edilmesi halinde ise incelemenin Yargıtay"ın ilgili dairesi tarafından yapılması gerekmektedir.
İncelenen dosya kapsamından;
Özel Dairece ilk hüküm, sanık hakkında alt hadden fazla uzaklaşılmak suretiyle ceza tayini isabetsizliğinden bozulmuş, yerel mahkemece önceki kararda yer almayan; "sanığın yakalandığında gerçek kimliğini gizlediği, tekerrüre esas olmayan suçları bulunduğu, bu suçu işledikten sonra yeniden uyuşturucu ticareti suçunu işlediği, orada da ağabeyinin kimliğini kullandığı, cezalandırılmasına karar verildiği, hükmen tutuklu olduğu, herhangi bir nedamet duymadığı gibi, verilecek cezalardan çekinmeyerek aynı mahiyette uyuşturucu madde ticareti suçunu işlediği, cezalarda caydırıcılık etkisinin bulunmadığı, suç işlemeyi alışkanlık haline getiren kişilik yapısı oluştuğu, dolayısıyla suç işleme kastının yoğun olduğu, kamu sağlığını hiçe sayarak uyuşturucu madde satışı yaptığı, dolayısıyla kamu sağlığını tehlikeye düşürdüğü, insanlarımızın uyuşturucu madde müptelâsı olduğu, hatta ilköğretim seviyelerindeki gençlerin uyuşturucu maddeyi yaş günlerinde kullanmayı alışkanlık haline getirmeye başladıkları, genç neslin böylece uyuşturucu zehrine maruz kalarak toplum sağlığının bozulduğu ve bozulmaya devam ettiği hususlarının yarattığı tehlike göz önüne alındığında, bulundurduğu uyuşturucu maddenin gramajına bakılarak cezasının asgari hadden verilmesinin uygun bulunmayacağı" şeklindeki yeni ve değişik gerekçeyle direnilerek sanığın ilk hükümdeki gibi mahkumiyetine karar verilmiştir.
Bu nedenle, yerel mahkemenin son uygulaması direnme kararı niteliğinde olmayıp, ilk hükümde yer almayan yeni ve değişik gerekçeyle hüküm kurulmuş olması nedeniyle yeni hüküm niteliğindedir. Özel Daire denetiminden geçmeyen bu yeni gerekçenin, ilk kez Ceza Genel Kurulunca değerlendirilmesi mümkün olmadığından, yerel mahkeme hükmünün Özel Dairece incelenmesi gerekmektedir.
Bu itibarla, yerel mahkemenin son uygulaması direnme kararı olmayıp, yeni hüküm niteliğinde bulunduğundan, dosyanın temyiz incelemesi için Özel Daireye gönderilmesine karar verilmelidir.
SONUÇ:
Açıklanan nedenlerle;
Üsküdar 3. Ağır Ceza Mahkemesince verilen 17.10.2012 gün ve 316-353 sayılı karar direnme niteliğinde bulunmayıp yeni bir hüküm olduğundan, dosyanın temyiz incelemesi için Yargıtay 10. Ceza Dairesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE, 03.03.2015 günü yapılan müzakerede oybirliğiyle karar verildi.

Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


Avukat Web Sitesi