20. Ceza Dairesi 2017/98 E. , 2019/6112 K.
"İçtihat Metni"
Mahkeme : BİTLİS Ağır Ceza Mahkemesi
Suç : Uyuşturucu madde ticareti yapma
Hüküm : Mahkumiyet
Dosya incelendi.
GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ :
A-) Sanıklar..... hakkında uyuşturucu madde ticareti yapma suçundan verilen mahkûmiyet hükümlerinin incelenmesi;
Gerekçeli kararın başlık kısmında, "... yönünden 30.04.2011 ve 10.06.2011; ... yönünden 30.04.2011 ve 21.08.2011; ... yönünden 30.04.2011, 10.06.2011 ve 05.08.2011; ... yönünden 30.04.2011 ve ... yönünden 10.06.2011" olan suç tarihlerinin, "2011, 30.04.2011" olarak gösterilmesi, mahallinde düzeltilmesi mümkün maddi hata kabul edilmiştir.
TCK"nın 53. maddesinin uygulanması ile ilgili olarak Anayasa Mahkemesi"nin 08.10.2015 tarih ve E.2014/140; K.2015/85 sayılı kararının infaz aşamasında gözetilmesi mümkün görülmüştür.
Yargılama sürecindeki işlemlerin kanuna uygun olarak yapıldığı, aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların toplanan tüm delillerle birlikte gerekçeli kararda gösterilip tartışıldığı, eylemlerin sanıklar tarafından gerçekleştirildiğinin saptandığı, vicdanî kanının dosya içindeki belge ve bilgilerle uyumlu olarak kesin verilere dayandırıldığı, eylemlere uyan suç tipi ile yaptırımların eleştiri dışında doğru biçimde belirlendiği anlaşıldığından; sanıklar..... ile diğer sanıklar müdafilerinin yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle, hükümlerin ONANMASINA,
B-) Sanık ... hakkında uyuşturucu madde ticareti yapma suçundan verilen mahkûmiyet hükmünün incelenmesi;
1-) Sanığın mahkumiyet hükmüne esas alınan, 30.08.2011 tarihli eyleminin, ayrıca Tatvan (kapatılan) Sulh Ceza Mahkemesinin 2012/7 esas ve 2012/352 sayılı kararına konu edilmiş olması karşısında, belirtilen evrakın aslı yada onaylanmış örneği temin olunup, kesinleşmemiş ise bu dosya ile birleştirilmesinin sağlanması, kesinleşmiş ise infaz evrakları dahil bu dosya içerisine getirtilerek aynı eylem nedeniyle açılan dava olup olmadığı tespit edilerek CMK "nın 223/7. maddesi gereğince mükerrer dava nedeniyle davanın reddine karar verilip verilmeyeceğinin tartışılması gerektiğinin gözetilmemesi,
2-) Gerekçeli kararın başlık kısmında, "30.08.2011" olan suç tarihinin, "2011, 30.04.2011" olarak gösterilmesi,
3-) TCK"nın 53. maddesi uygulanırken, TCK’nın 53. maddesinin (3.) fıkrası uyarınca 53/1-c madde ve bendindeki “velayet hakkından; vesayet ve kayyımlığa ait bir hizmette bulunmaktan yoksunluğun” sadece sanıkların kendi altsoyu yönünden koşullu salıverme tarihine kadar süreceği, sanıkların kendi alt soyu dışındaki kişilerle ilgili, bu maddenin 1. fıkrasının (c) bendinde öngörülen “velayet hakkı ile vesayet veya kayyımlığa ait bir hizmette bulunma yetkisi”nden yoksun bırakılmasının hapis cezasının infazı tamamlanıncaya kadar devam edeceği gözetilmeden, yoksunluğun tümü için koşullu salıverilmeye kadar sürmesine karar verilmesi ve hükümden sonra 24.11.2015 tarih ve 29542 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren Anayasa Mahkemesi’nin 08.10.2015 tarihli 2014/140 Esas ve 2015/85 Karar sayılı kararı ile, 5237 sayılı TCK’nın 53. maddesinin bazı hükümlerinin iptal edilmesi nedeniyle, bu maddenin uygulanması açısından, sanığın durumunun yeniden belirlenmesinde zorunluluk bulunması,
Bozmayı gerektirmiş, sanık müdafinin temyiz itirazları bu nedenle yerinde görülmüş olduğundan, diğer yönleri incelenmeksizin hükmün BOZULMASINA,
C-) Sanık ... hakkında uyuşturucu madde ticareti yapma suçundan verilen mahkûmiyet hükmünün incelenmesi;
1-) Sanığın mahkumiyet hükmüne esas alınan, 29.06.2011 tarihli eyleminin, ayrıca Tatvan (kapatılan) Sulh Ceza Mahkemesinin 2011/345 esas ve 2012/251 sayılı kararına konu edilmiş olması karşısında, belirtilen evrakın aslı yada onaylanmış örneği temin olunup, kesinleşmemiş ise bu dosya ile birleştirilmesinin sağlanması, kesinleşmiş ise infaz evrakları dahil bu dosya içerisine getirtilerek aynı eylem nedeniyle açılan dava olup olmadığı tespit edilerek CMK "nın 223/7. maddesi gereğince mükerrer dava nedeniyle davanın reddine karar verilip verilmeyeceğinin tartışılması gerektiğinin gözetilmemesi,
2-) Gerekçeli kararın başlık kısmında, "29.06.2011" olan suç tarihinin, "2011, 30.04.2011" olarak gösterilmesi,
3-) TCK"nın 53. maddesi uygulanırken, TCK’nın 53. maddesinin (3.) fıkrası uyarınca 53/1-c madde ve bendindeki “velayet hakkından; vesayet ve kayyımlığa ait bir hizmette bulunmaktan yoksunluğun” sadece sanıkların kendi altsoyu yönünden koşullu salıverme tarihine kadar süreceği, sanıkların kendi alt soyu dışındaki kişilerle ilgili, bu maddenin 1. fıkrasının (c) bendinde öngörülen “velayet hakkı ile vesayet veya kayyımlığa ait bir hizmette bulunma yetkisi”nden yoksun bırakılmasının hapis cezasının infazı tamamlanıncaya kadar devam edeceği gözetilmeden, yoksunluğun tümü için koşullu salıverilmeye kadar sürmesine karar verilmesi ve hükümden sonra 24.11.2015 tarih ve 29542 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren Anayasa Mahkemesi’nin 08.10.2015 tarihli 2014/140 Esas ve 2015/85 Karar sayılı kararı ile, 5237 sayılı TCK’nın 53. maddesinin bazı hükümlerinin iptal edilmesi nedeniyle, bu maddenin uygulanması açısından, sanığın durumunun yeniden belirlenmesinde zorunluluk bulunması,
Bozmayı gerektirmiş, sanık müdafinin temyiz itirazları bu nedenle yerinde görülmüş olduğundan, diğer yönleri incelenmeksizin hükmün BOZULMASINA,
D-) Sanık ... hakkında uyuşturucu madde ticareti yapma suçundan verilen mahkûmiyet hükmünün incelenmesi;
1-) Sanığın mahkumiyet hükmüne esas alınan, 20.08.2011 tarihli eyleminin, ayrıca Siirt (kapatılan) Sulh Ceza Mahkemesinin 2011/536 esas ve 2012/278 sayılı kararına konu edilmiş olması karşısında, belirtilen evrakın aslı yada onaylanmış örneği temin olunup, kesinleşmemiş ise bu dosya ile birleştirilmesinin sağlanması, kesinleşmiş ise infaz evrakları dahil bu dosya içerisine getirtilerek aynı eylem nedeniyle açılan dava olup olmadığı tespit edilerek CMK "nın 223/7. maddesi gereğince mükerrer dava nedeniyle davanın reddine karar verilip verilmeyeceğinin tartışılması gerektiğinin gözetilmemesi,
2-) Gerekçeli kararın başlık kısmında, "20.08.2011" olan suç tarihinin, "2011, 30.04.2011" olarak gösterilmesi,
3-) TCK"nın 53. maddesi uygulanırken, TCK’nın 53. maddesinin (3.) fıkrası uyarınca 53/1-c madde ve bendindeki “velayet hakkından; vesayet ve kayyımlığa ait bir hizmette bulunmaktan yoksunluğun” sadece sanıkların kendi altsoyu yönünden koşullu salıverme tarihine kadar süreceği, sanıkların kendi alt soyu dışındaki kişilerle ilgili, bu maddenin 1. fıkrasının (c) bendinde öngörülen “velayet hakkı ile vesayet veya kayyımlığa ait bir hizmette bulunma yetkisi”nden yoksun bırakılmasının hapis cezasının infazı tamamlanıncaya kadar devam edeceği gözetilmeden, yoksunluğun tümü için koşullu salıverilmeye kadar sürmesine karar verilmesi ve hükümden sonra 24.11.2015 tarih ve 29542 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren Anayasa Mahkemesi’nin 08.10.2015 tarihli 2014/140 Esas ve 2015/85 Karar sayılı kararı ile, 5237 sayılı TCK’nın 53. maddesinin bazı hükümlerinin iptal edilmesi nedeniyle, bu maddenin uygulanması açısından, sanığın durumunun yeniden belirlenmesinde zorunluluk bulunması,
Bozmayı gerektirmiş, sanık müdafinin temyiz itirazları bu nedenle yerinde görülmüş olduğundan, diğer yönleri incelenmeksizin hükmün BOZULMASINA,
E-) Sanık ... hakkında uyuşturucu madde ticareti yapma suçundan verilen mahkûmiyet hükmünün incelenmesi;
1-) Hükme esas alınan 11 nolu, 24.07.2011 tarihli olay tutanağı ile diğer soruşturma evraklarının aslı yada onaylı suretlerinin dosyada bulunmadığı anlaşıldığından, belirtilen evrakların hukuki denetime elverişli olacak şekilde, asılları yada onaylı örneklerinin dosya arasına konulması ve sanığın hukuki durumunun değerlendirilmesi gerektiği gözetilmeden, eksik araştırma ile hüküm kurulması,
2-) Sanık hakkında; 03/09/2011 tarihinde Tatvan otogarında yapılan aramada ele geçirilen 492 adet MDMA etken maddesi içeren tabletle ile ilgili olarak, uyuşturucu madde ticareti yapma suçundan Bitlis Cumhuriyet Başsavcılığının 09/09/2011 tarihli, 2011/905 esas sayılı iddianamesi ile Bitlis Ağır Ceza Mahkemesi"ne ayrı bir kamu davası açıldığı; UYAP ve dosya içerisindeki bilgi ve belgelere göre, aynı suç nedeniyle Bitlis Ağır Ceza Mahkemesince TCK"nın 188/3, 62 ve 52 maddeleri uygulanarak sanık hakkında 5 yıl hapis ve 7.000 TL adli para cezasına hükmolunduğu, bu kararın 15/03/2013 tarihinde kesinleştiği anlaşılmakla, kesinleşen Bitlis Ağır Ceza Mahkemesinin 2011/373 esas ve 2011/355 karar sayılı dosyasının bu dosya içine konulması, daha sonra delillerin birlikte değerlendirilerek, her iki iddianameye konu eylemlerin müstakil suçlar olup olmadığının ya da “bir suç işleme kararının icrası kapsamında” işlenip işlenmediklerinin tartışılarak, zincirleme suç oluşturduğunun saptanması
durumunda, bunlardan en ağır sonuç doğuran suçun esas alınarak tayin edilecek cezanın, zincirleme suç nedeniyle TCK"nın 43. maddesi gereğince artırılmasında ve böylece bulunacak sonuç cezanın, kesinleşen hükümdeki sonuç cezadan “fazla olması halinde” aradaki fark kadar “ek cezaya hükmolunmasında” zorunluluk bulunması,
3-) TCK"nın 53. maddesi uygulanırken, TCK’nın 53. maddesinin (3.) fıkrası uyarınca 53/1-c madde ve bendindeki “velayet hakkından; vesayet ve kayyımlığa ait bir hizmette bulunmaktan yoksunluğun” sadece sanıkların kendi altsoyu yönünden koşullu salıverme tarihine kadar süreceği, sanıkların kendi alt soyu dışındaki kişilerle ilgili, bu maddenin 1. fıkrasının (c) bendinde öngörülen “velayet hakkı ile vesayet veya kayyımlığa ait bir hizmette bulunma yetkisi”nden yoksun bırakılmasının hapis cezasının infazı tamamlanıncaya kadar devam edeceği gözetilmeden, yoksunluğun tümü için koşullu salıverilmeye kadar sürmesine karar verilmesi ve hükümden sonra 24.11.2015 tarih ve 29542 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren Anayasa Mahkemesi’nin 08.10.2015 tarihli 2014/140 Esas ve 2015/85 Karar sayılı kararı ile, 5237 sayılı TCK’nın 53. maddesinin bazı hükümlerinin iptal edilmesi nedeniyle, bu maddenin uygulanması açısından, sanığın durumunun yeniden belirlenmesinde zorunluluk bulunması,
Kanuna aykırı, sanığın temyiz itirazları bu nedenle yerinde olduğundan, hükmün BOZULMASINA,
G-) Sanık ... hakkında uyuşturucu madde ticareti yapma suçundan verilen mahkûmiyet hükmünün incelenmesi;
Sanığın, Tatvan KOM Grup Amirliğince 15.09.2011 ve Tatvan Cumhuriyet Başsavcılığınca 17.09.2011 tarihinde alınan ifadelerinde, “... ile aralarında geçen iletişimin tespitine ilişkin görüşmelerin, ..."e ait olan esrar maddesi ile ilgili olduğunu, kendisinin bu esrar maddesini parça parça ..."e götürüp verdiğini, 20-25 kullanımlık olduğunu tahmin ettiği esrar maddesini 5-6 seferde bitirerek teslim ettiğini” beyan etmesi karşısında, sanığın diğer sanık ..."in hangi eylemine iştirak ettiği ve sabit kabul edilen filinin ne olduğunun denetime imkan verecek şekilde gösterilmesi gerektiğinin gözetilmemesi,
Kanuna aykırı, sanık müdafiinin temyiz itirazları bu nedenle yerinde olduğundan hükmün BOZULMASINA,
H-) Sanık ... ve Maşallah hakkında uyuşturucu madde ticareti yapma suçundan verilen mahkûmiyet hükümlerinin incelenmesi;
Kendilerinde herhangi bir uyuşturucu ya da uyarıcı madde ele geçmeyen sanıkların savunmalarının aksine, diğer sanık ...’da ele geçirilen uyuşturucu maddeyle ilgisi bulunduklarına veya bu sanığın suçuna iştirak ettiklerine ilişkin, içeriğine farklı anlam yüklenebilecek telefon görüşmeleri dışında her türlü şüpheden uzak, kesin ve inandırıcı delil bulunmadığı gözetilmeden, sanıkların beraati yerine mahkûmiyetine karar verilmesi,
Kanuna aykırı, sanık ... müdafi ile sanık ...’ın temyiz itirazları bu nedenle yerinde olduğundan hükümlerin BOZULMASINA,
12.11.2019 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.