Yargıtay 12. Ceza Dairesi 2015/4560 Esas 2015/8145 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
12. Ceza Dairesi
Esas No: 2015/4560
Karar No: 2015/8145
Karar Tarihi: 14.05.2015

Yargıtay 12. Ceza Dairesi 2015/4560 Esas 2015/8145 Karar Sayılı İlamı

12. Ceza Dairesi         2015/4560 E.  ,  2015/8145 K.

    "İçtihat Metni"

    Mahkemesi .: Asliye Ceza Mahkemesi

    Taksirle yaralama suçundan sanıklar ... ile ..."in, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu"nun 89/1, 2-e, 62, 52/2 maddeleri gereğince 2240 TL adli para cezası ile cezalandırılmalarına dair ... Asliye Ceza Mahkemesinin 06/11/2014 tarihli ve 2014/11 esas, 2014/346 sayılı kararını kapsayan dosya incelendi.
    Dosya kapsamına göre katılanın 2006 yılı Haziran ayının ilk haftası içinde sevk ve idaresindeki motosikletle seyir halinde iken geçirdiği kaza neticesinde yaralandığı ancak hastaneye müracaat etmediği, olay tarihinden 1 ay sonra evinde rahatsızlanarak kaldırıldığı hastanede ameliyat geçirdiği, alınan adli tıp raporunda katılanın hayati tehlike geçirecek şekilde yaralandığı tespit edilmiş ise de; katılanın geçirdiği trafik kazası ile bahse konu yaralanma olayı arasında illiyet bağı bulunup bulunmadığına dair rapor alınmaksızın yazılı şekilde karar tesisinde isabet görülmediğinden bahisle, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanununun 309. maddesi uyarınca anılan kararın bozulması lüzumu ... Genel Müdürlüğü"nün 16.03.2015 gün ve 94660652-105-07-12952-2014/6004/18634 sayılı kanun yararına bozma talebine atfen, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 27.03.2015 gün ve 2015/99524 sayılı tebliğnamesi ile daireye ihbar ve dava evrakı tevdi kılınmakla;
    Dosya incelenerek gereği düşünüldü:
    Suç tarihi olan 17.06.2006 günü sabah 09:00 sıralarında katılanın sevk ve idaresindeki sepetli motosiklet ile ... Caddesinde bulunan ekmek fırınından ekmek alıp evine dönerken, sanıkların sorumlusu oldukları ve kanalizasyon işi yapan firmanın çalışma alanına emniyet şeridi çekmek için kullandığı fakat yol içine sarkan demir çubuğa çarparak düştüğü, kaza mahallinde bulunan tanık .. yardımıyla ayağa kalkan ve ilk anda kendisinde fazla bir yara olduğunu hissetmeyen katılanın herhangi bir sağlık kuruluşuna müracaat etmeden evine gittiği, yaklaşık bir aylık bir süre sonra, unutkanlığının arttığı, devamında komşuları tarafından hastaneye götürülen katılanın kafatasında kırık ve 8 mm boyutta subdural hematom olması nedeniyle ameliyata alındığı, yapılan ameliyat sonrası şifa bulan katılana ait kati raporda hayati tehlike geçirdiğinin tespit edildiği, yargılama sırasında sanıklar ve müdafileri tarafından katılanın bu yaralanması ile kaza olayı arasında uygun illiyet bağının bulunmadığı iddialarında bulunulmuş ise de, mahkemece mağdur ve tanık anlatımlarına göre mahkumiyet gerekçesinde bir isabetsizlik bulunmadığı anlaşılmakla, yapılan değerlendirmede;
    CMK"nın 63. maddesi gereğince ancak çözümü uzmanlığı veya özel-teknik bilgiyi gerektiren durumlarda bilirkişi incelemesi yaptırılabileceği ve bilirkişi raporlarının ancak delil değerlendirme aracı olduğu dikkate alındığında, eylem ile zarar arasında uygun illiyet bağı olup olmadığını tespit etmenin mahkeme hakiminin takdir ve yetkisinde olduğu, mahkeme yargılama sırasında uygun illiyet bağının olmadığına ilişkin rapor alınması gerektiği yönündeki talebin mahkemece reddedildiği ve sanıkların mahkumiyetlerine karar verildiği, CMK"nın 309. maddesi gereğince ancak kesin kanuna aykırılık hallerinin kanun yararına bozma konusu yapılabileceği,
    hükmün takdir yetkisinin kullanılmasına ilişkin hususların kanun yararına bozma konusu yapılamayacağından...Bakanlığı"nın kanun yararına bozma talebinin 5271 sayılı CMK"nın 309. maddesi uyarınca REDDİNE, dosyanın mahalline gönderilmesi için Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına İADESİNE, 14.05.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.
















    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.