17. Hukuk Dairesi 2014/7046 E. , 2016/4301 K.
"İçtihat Metni"
Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davalı ... şirketi vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:
-K A R A R-
Davacılar vekili, davalı ölü ..."nin sürücüsü, ..."un işleteni olduğu, davalı ... şirketine ZMSS ile sigortalı kamyonetin şerit ihlali yaparak davacının sürücüsü ve işleteni olduğu araca çarpması sonucunda meydana gelen kazada davacının kullandığı araçta yolcu olarak bulunan eşi ...."ın öldüğünü, davacı müvekkil ...."in ve yaşı küçük oğlu ..."ın yaralandığını davalı tarafın kazada asli kusurlu olduğunu belirterek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla, davacı ... için eşin ölümü nedeniyle 1.000,00 TL, küçük .... için annesinin ölümü nedeniyle 1.000,00 TL destekten yoksun kalma tazminatı, kullanılmaz hale gelen araç için 1.000,00 TL tazminat, 500,00 TL kazanç kaybı, 683,00 TL tedavi gideri ile davacı ... için eşin ölümü, kendisinin ve oğlunun yaralamasıyla ilgili olarak 30.000,00 TL, çocuk ... için ise kendi yaralanması ve annesinin ölümü nedeniyle 30.000,00 TL manevi tazminatın kaza tarihinden itibaren işleyecek reeskont faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiş; yargılama sırasında toplam maddi tazminat talebini 187.543,24 TL olarak ıslah etmiştir.
Davalı ... şirketi vekili, maddi tazminattan, poliçe limiti dahiline ve davalının kusuru oranında sorumlu olduklarını savunmuştur.
Davalı ... vekili, taleplerin fahiş olduğunu belirterek davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece toplanan deliller ve benimsenen bilirkişi raporuna göre, mütevvefa davalı ..."nin terekesi tasfiye edilip malı bulunmadığından terekesi kapatılmakla bu davalı yönünden karar verilmesine yer olmadığına; maddi tazminat talebinin ıslah edilen hali ile kabulüne, 137.543,24 TL maddi tazminatın kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faiz ile birlikte davalı ... ve ..."den tahsili ile davacı ..."e verilmesine (davalı ... şirketi yönünden poliçe limit dahilinde yapılan sigorta ödemesi dikkate alınarak) manevi tazminat davasının kısmen kabulü ile davacı ... için 20.000,00 TL ve .... için 10.000,00 manevi tazminatın kaza kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı ..."ten alınarak davacı ..."e verilmesine karar verilmiş; hüküm, davalı ... şirketi vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava, trafik kazasından kaynaklanan maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir.
1- Yargılama sırasında yürürlüğe giren ve 2918 sayılı yasanın 98. maddesinde değişiklik yapan 6111 sayılı Yasanın 59. maddesinde, “trafik kazaları nedeniyle üniversitelere bağlı hastaneler ve diğer resmi ve özel sağlık kuruluşlarının sundukları sağlık hizmet bedellerinin kazazedenin sosyal güvencesi olup olmadığına bakılmaksızın "Sosyal Güvenlik Kurumu tarafından karşılanacağı", Yasanın geçici 1. maddesi ile de "Bu Kanunun yayımlandığı tarihten önce meydana gelen trafik kazaları nedeniyle sunulan sağlık hizmet bedellerinin Sosyal Güvenlik Kurumu tarafından karşılanacağı, sözkonusu sağlık hizmet bedelleri için bu Kanunun 59. maddesine göre belirlenen tutarın % 20"sinden fazla olmamak üzere belirlenecek tutarın üç yıl süreyle ayrıca aktarılmasıyla anılan dönem için ilgili sigorta şirketleri ve .... yükümlülüklerinin sona ereceği" öngörülmüştür.
2918 sayılı Karayolları Trafik Kanununun 91. maddesi ve Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartları A-1. maddesinde, sigortacı poliçede belirtilen aracın işletilmesi sırasında bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına veya bir şeyin zarara uğramasına sebebiyet vermiş olmasından dolayı 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanununa göre işletene düşen hukuki sorumluluğu zorunlu sigorta limitlerine kadar temin edeceği, düzenlenmiştir. Karayolları Trafik Kanuna göre, zorunlu mali sorumluluk sigortası yaptırmak zorunludur.
Sigorta poliçesinde belirtilen, motorlu aracın işletilmesinden kaynaklanan kaza nedeniyle sigorta şirketi zarar görenlerin tedavisi için ödenen giderleri zorunlu olarak teminat altına alır. Sigorta şirketinin yasadan ve sözleşmeden doğan bu yükümlülüğü, 6111 sayılı Yasa ile getirilen düzenleme ile sona erdirilmiş bulunmaktadır. Bununla birlikte sözkonusu Yasal düzenleme haksız fiil sorumluları (işleten ve sürücü gibi) yönünden her hangi bir ayrıksı düzenleme getirmemiş olduğundan bu kişiler yönünden tedavi giderlerine ilişkin sorumluluk devam edecektir.
Bu durumda, 6111 sayılı yasaya göre belgelendirilen tedavi giderlerinden davalı ... şirketi değil, dava dışı ....sorumlu olduğundan, Mahkemece, ...."nun davaya dahil edilmesi ve belgelendirilen tedavi giderlerinden ..."nın sorumlu tutulması gerekirken yazılı şekilde davalı ... şirketinin belgeli tedavi giderlerinden sorumlu tutularak yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiştir.
2-Somut olayda dosya kapsamından, davalı ... şirketi tarafından davacı tarafa davadan sonra 16.05.2006 tarihinde 3.854,00 TL, 14.07.2006 tarihinde 1.584,00 TL ve 15.05.2006 tarihinde 50.000,00 TL ödendiği anlaşılmaktadır. Davalı ... şirketi nezdinde sigortalı araç için poliçede sakatlık ve ölüm halinde kişi başına 50.000,00 TL ve tedavi gideri olarak kişi başına 50.000,00 TL olmak üzere iki ayrı teminat limiti bulunduğu anlaşılmaktadır. Mahkemece hükme esas alınan 12.05.2013 tarihli aktüer raporunda, tedavi giderleri toplamı, destek tazminatı, geçici iş göremzlik zararı vs toplam hesaplanan rakam üzerinden davadan sonra yapılan toplam ödeme düşülerek hesaplama yapılmıştır. Oysa Mahkemece, öncelikle davalı ... şirketinin yaptığı ödemelerin neye ve kime ilişkin olduğu sorulup belirlenmeli, tedavi giderlerine ilişkin olanlar belirlendikten sonra, tedavi giderine ilişkin hesaptan tedavi giderine ilişkin ödeme düşülmeli, tedavi giderine ilişkin ödeme ile tedavi giderine ilişkin limit bitiyor ise davalı ... şirketi yönünden davanın red edilmesi gerektiği düşünülmelidir.Bu hususlar sorulup araştırılmadan tedavi giderine ilişkin olarak eksik inceleme ve bu doğrultuda alınan aktüer raporuan göre karar verilmesi doğru görülmemiş ve bozma nedeni yapılmıştır.
SONUÇ: Yukarıda (1 ve 2) numaralı bentlerde açıklanan nedenlerle davalı ... şirketi vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, 06.04.2006 tarihinde oybirliği ile karar verildi.