
Esas No: 2018/179
Karar No: 2020/488
Yargıtay Ceza Genel Kurulu 2018/179 Esas 2020/488 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
Kararı Veren
Yargıtay Dairesi : (Kapatılan) 20. Ceza Dairesi
Mahkemesi :Ağır Ceza
Sayısı : 314-14
Uyuşturucu madde ticareti yapma suçundan sanık ..."ın beraatine ilişkin Bakırköy 10. Ağır Ceza Mahkemesince verilen 16.06.2015 tarihli ve 109-154 sayılı hükmün Cumhuriyet savcısı tarafından temyiz edilmesi üzerine dosyayı inceleyen Yargıtay (Kapatılan) 20. Ceza Dairesince 10.05.2016 tarih ve 16159-2862 sayı ile;
"Sanığın, kendisinin kullandığı ve hakkında kurulan mahkûmiyet hükmü onanan sanık ...’ın da içinde bulunduğu araçta kullanım sınırında olmayan 1.700 gram eroinin ele geçirildiği, polis memurlarını gören sanığın önce kullandığı araç ile kaçtığı daha sonra trafik sıkışıklığı olunca araçtan inip kaçmaya çalıştığı, havaya ateş açılarak yakalanabildiği, yakalama tutanağı ve tüm dosya kapsamından sanığın diğer sanık ... ile fikir ve eylem birliği içinde uyuşturucu maddeyi naklederken yakalandığı anlaşıldığından, eyleminin TCK’nın 188/3. maddesinde düzenlenen uyuşturucu madde ticareti yapma suçu oluşturduğu gözetilmeden mahkûmiyeti yerine yazılı gerekçe ile beraatine karar verilmesi,
" isabetsizliğinden bozulmasına karar verilmiştir.
Yerel Mahkeme ise 19.01.2017 tarih ve 314-14 sayı ile;
"...Olay tarihinde devriye görevi yapan kolluk güçlerince sanığın kullanmakta olduğu ve içinde hakkında daha önceden verilen mahkûmiyet hükmü kesinleşen ... ..."un da bulunduğu aracın durumundan şüphelenerek aracı durdurmak istedikleri, sanığın kullandığı araç ile "dur" ikazına uymayarak kaçmaya çalıştığı, ancak polislerce sıkıştırılarak durdurulan araçta sanık ile ..."ın yakalandıkları ve ..."ın bulunduğu kısımda suça konu eroinin ele geçirildiği, söz konusu eroinin poşet içerisinde bulunduğu, araca sonradan getirilen bu maddenin ... tarafından getirildiğinin sabit olduğu, söz konusu aracın yine ..."ın ablasına ait bir araç olduğu, sanığın o güne mahsus olmak üzere ve ..."ın talebiyle bu aracı kullandığı, öncesinde sanık ile ... arasında uyuşturucu madde ticareti yapmaya ilişkin bir anlaşmanın bulunduğuna dair savunmalarının aksine herhangi bir delil olmadığı, sanık savunması ve ..."ın anlatımlarında ..."ın sanığa kaçması yönünde telkinde bulunduğunun belirtilmesi dikkate alınarak, "dur" ihtarına uymama ve olay yerinden kaçma şeklindeki şüpheli hareketlerin tek başına bu sanığın, hakkında verilen hüküm kesinleşen ..."ın eylemine iştirak ettiğine dair delil olamayacağı, "dur" ihtarına uymama ve kaçmanın gerekçelerinin sanık tarafından açıklandığı ve bu açıklamaların ... tarafından doğrulandığı gözetildiğinde, uyuşturucu maddenin ..."ın yanında ve ambalaj içerisinde olduğu da gözetilerek, sanığın atılı bulunan suçu işlediğine dair cezalandırılması için yeterli, her türlü şüpheden uzak, kesin ve somut delil bulunmadığı kanaatine varıldığından, Yargıtay bozma ilamına karşı direnilmesine ve sanığın beraatine karar verilmesi gerektiği..." şeklindeki gerekçeyle bozmaya direnerek önceki hüküm gibi sanığın beraatine karar vermiştir.
Direnme kararına konu bu hükmün de Cumhuriyet savcısı tarafından temyiz edilmesi üzerine, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 21.11.2017 tarihli ve 30955 sayılı "Bozma" istekli tebliğnamesiyle dosya 6763 sayılı Kanun"un 36. maddesiyle değişik CMK"nın 307. maddesi uyarınca kararına direnilen Daireye gönderilmiş, aynı madde uyarınca inceleme yapan Yargıtay (Kapatılan) 20. Ceza Dairesince 19.03.2018 tarih ve 6972-1470 sayı ile direnme kararının yerinde görülmemesi üzerine Yargıtay Birinci Başkanlığına gelen dosya, Ceza Genel Kurulunca değerlendirilmiş ve açıklanan gerekçelerle karara bağlanmıştır.
TÜRK MİLLETİ ADINA
CEZA GENEL KURULU KARARI
İnceleme dışı sanık ... ... hakkında uyuşturucu madde ticareti yapma suçundan verilen mahkûmiyet hükmü Özel Dairece onanmak suretiyle kesinleşmiş olup direnmenin kapsamına göre inceleme, sanık ... hakkında uyuşturucu madde ticareti yapma suçundan verilen beraat hükmü ile sınırlı olarak yapılmıştır.
Özel Daire ile Yerel Mahkeme arasında oluşan ve Ceza Genel Kurulunca çözümlenmesi gereken uyuşmazlık; sanığa atılı uyuşturucu madde ticareti yapma suçunun sabit olup olmadığının belirlenmesine ilişkindir.
İncelenen dosya kapsamından;
23.02.2015 tarihli olay, yakalama ve el koyma tutanağına göre; İstanbul Emniyet Müdürlüğü Narkotik Büro Amirliği görevlilerince 23.02.2015 tarihinde saat 21.20 sıralarında Bakırköy ilçesi, Cevizli Mahallesi, Ebu Ziya Caddesi üzerinde gerçekleştirilen devriye görevi esnasında, içinde iki erkek şahsın bulunduğu 34 JR .... plaka sayılı Wolksvagen Jetta marka siyah renkli aracın durumundan şüphelenildiği, görevlilerce takip edilmeye başlanan aracın Mor Menekşe Sokağa dönmesi üzerine, aracın yanına yaklaşılarak içindeki şahıslara polis tanıtma kartları gösterilip araçtan inmelerinin söylendiği, söz konusu şahısların araçtan inmemesi ve aracın hareket etmesi üzerine bir kez daha yüksek sesle polis olunduğunun belirtildiği, bu sırada trafik nedeniyle sokak içerisinde ilerleyemeyen aracın şoför koltuğunda oturan şahsın araçtan inerek Ömer Naci Sokak istikametine doğru koşmaya başladığı, ardından ön yolcu koltuğunda oturan şahsın da araçtan inip kaçmaya çalıştığı ancak görevlilerce yakalandığı, kimliğine ilişkin bir belge ibraz edemeyen söz konusu şahsın beyanına göre inceleme dışı sanık ... ... olduğunun tespit edildiği, kaçan diğer şahsın görevlilerce yapılan tüm uyarılara rağmen durmaması üzerine havaya üç kez uyarı atışı yapıldığı, silah sesleri üzerine duran şahsın kontrol altına alındığı, görevlilerce yapılan kimlik kontrolü neticesinde şahsın sanık ... olduğunun anlaşıldığı, neden kaçtıkları sorulduğunda sanık ..."in korktuğu, inceleme dışı sanık ..."ın ise yakalaması olduğu için kaçtığını söyledikleri, Bakırköy 1. Sulh Ceza Hakimliğinin 2015/885 değişik iş sayılı önleme araması kararına istinaden adı geçenlerin üzerinde yapılan aramalarda herhangi bir suç unsuruna rastlanılmadığı, araçta yapılan aramada ise; ön yolcu koltuğunun önünde bulunan ve üzerinde “Letoon” ibaresi yazılı olan poşette, toplam daralı ağırlığı 2540 gram gelen, koli bantlarına sarılı, (5) parça hâlinde suç konusu eroinin ele geçirildiği, konu hakkında Cumhuriyet savcısına bilgi verildiğinde sanık ... ve inceleme dışı sanık ... hakkında uyuşturucu madde ticareti yapma suçundan işlem yapılması talimatının alındığı,
İstanbul Kriminal Polis Laboratuvarı Müdürlüğü tarafından düzenlenen 03.03.2015 tarihli uzmanlık raporuna göre; 2464 gram ağırlığındaki maddenin net 1700,16 gram eroin içerdiği,
İstanbul Emniyet Müdürlüğü Vücut İzi Geliştirme Laboratuvarı Büro Amirliği tarafından düzenlenen raporda; suç konusu uyuşturucu maddelerin içinde bulunduğu materyaller üzerinde yapılan incelemede, toplam on dört adet vücut izinin tespit edildiğinin, bu izlerden on bir tanesinin mukayeseye elverişli olmadığının, mukayeseye elverişli nitelikteki üç adet vücut izinin ise, Otomatik Avuç ve Parmak İzi Teşhis Sisteminde yapılan sorgusunda herhangi bir benzerine rastlanılmadığının belirtildiği,
Araç ruhsat bilgilerine göre; uyuşturucu maddenin naklinde kullanılan 34 JR .... plaka sayılı aracın inceleme dışı sanık ... ...’un kardeşi Rabia Boztepe adına kayıtlı olduğu,
Anlaşılmıştır.
İnceleme dışı sanık ... ... kollukta; sanığın arkadaşı olduğunu, aynı mahallede oturduklarını, içinde uyuşturucu madde ele geçirilen 34 JR .... plaka sayılı aracın kız kardeşine ait olduğunu, olay tarihinde Esenler’de oturan kız kardeşinin yanına gidip gezmek amacıyla aracı ödünç aldığını, araçla Esenyurt’a geldiğinde mahallede sanığı gördüğünü, sanığa Bakırköy’e gidip birlikte yemek yemeyi teklif ettiğini, sanığın kabul etmesi üzerine birlikte Bakırköy’e gittiklerini, ehliyetinin olmaması nedeniyle aracı sanığın kullandığını, Bakırköy’e geldiklerinde “Baran” adlı türkü evinin önünde açık kimlik bilgilerini ve adresini bilmediği ... isimli arkadaşını gördüğünü, adı geçenin araca binerek “Beni yukarı bırakır mısınız” dediğini, bırakabileceklerini söyleyip hareket ettiklerini, sohbet ettikleri sırada ...’dan 1.000 TL borç istediğini, ...’nın “Aracı iki dakikalığına bana ver, gidip sana para getireyim” demesi üzerine, bir pizzacının önünde durup aracı adı geçene verdiklerini, söz konusu yerde sanıkla birlikte ...’yı beklemeye başladıklarını, kısa bir süre sonra ...’nın araçla geri geldiğini, kendisine istediğini para vermeyen ...’nın “Mahalleye git, ben senin peşinden geleceğim, sana fazlasını vereceğim” dediğini, bunun üzerine sanıkla birlikte araca bindiklerini, aracı sanığın kullandığını, bir süre sonra görevlilerin kendilerini durdurduklarını, bu kişilerin polis olduklarını anlamadığından hasımlarının kendilerine saldırdıklarını düşündüğünü, bunun üzerine sanığa kaçmasını söylediğini, kendisinin ise kaçmadığını, araçtan inip kaçan sanığın bir süre sonra görevlilerce yakalandığını, araçta bulunduğu sırada herhangi bir poşet görmediğini, araca uyuşturucu madde ya da herhangi bir poşet koymadığını, ele geçirilen uyuşturucu maddeyle bir ilgisinin bulunmadığını, uyuşturucu maddelerin bulunduğu poşette vücut izinin çıkmadığını, atılı suçlamayı kabul etmediğini,
Sorguda; görevlilerce ele geçirildiği ana kadar ayağının dibinde uyuşturucu madde bulunduğunu fark etmediğini, suç konusu eroinlerin ne kendisine ne de sanığa ait olduğunu, ... isimli şahsa ait olduğunu,
Mahkemede ise; soruşturma evresinde söylediklerinin doğru olmadığını, müdafinin yanlış yönlendirmesi nedeniyle kollukta ve sorguda gerçekleri anlatmadığını, mahalledeki çay ocağında oturduğu esnada ... isimli şahısla tanıştığını, adı geçenin ayakkabıcı olduğunu ve bazı malzemelerin getirilip götürülebilmesi amacıyla eleman aradığını söylediğini, bunun üzerine günlük 50 TL karşılığında ...’nın yanında çalışmaya başladığını, çalıştığı süre boyunca bir mağaza poşetiyle ayakkabı keçesi, taban, topuk ve bağcık gibi malzemeler taşıdığını, söz konusu malzemeleri Bakırköy’de adını bilmediği bir sokakta ...’dan alıp adı geçenin dükkanına götürdüğünü, nakil sırasında genelde toplu ulaşım araçlarını kullandığını, suç tarihinde kız kardeşinden 34 JR .... plaka sayılı aracı gezmek amacıyla ödünç aldığını, araçla bir süre dolaştıktan sonra sanığa telefon açıp birlikte Bakırköy’e gitmeyi teklif ettiğini, eşinin rahatsız olduğunu söyleyen sanığın önce olumsuz cevap verdiğini, sanığa istediği zaman aracı ödünç alabileceğini söylemesi üzerine teklifini kabul ettiğini ve birlikte Bakırköy’e gittiklerini, ehliyetinin olmaması nedeniyle aracı sanığın kullandığını, Bakırköy’e geldiklerinde ...’dan bir poşet aldığını, ancak poşetin içini kontrol etmediğini, araca binip ön yolcu koltuğuna oturduktan sonra poşeti yere koyduğunu, ardından hareket ettiklerini, trafik nedeniyle yavaş gittikleri sırada yaklaşık on, on beş kişiden oluşan bir grubun araca yaklaşması üzerine, hasımlarının kendisine saldıracaklarını düşünüp sanığa kaçmasını söylediğini, kendisinin ise kaçmayıp araçtan indiğini, dışarı çıktığında söz konusu şahısların polis olduklarını öğrendiğini, aracın içinde ele geçirilen poşette uyuşturucu madde olduğunu bilmediğini, mahkemedeki beyanlarının doğru olduğunu,
Beyan etmiştir.
Sanık ... kollukta; mahalleden arkadaşı olan inceleme dışı sanık ...’ı yaklaşık üç yıldır tanıdığını, olay günü akşam saatlerinde mahallede dolaştığı sırada inceleme dışı sanıkla karşılaştığını, kendisine ne yaptığını soran inceleme dışı sanığa eşini doktora götüreceğini söylediğini, ehliyeti olmadığı için araç kullanamadığını söyleyen inceleme dışı sanığın, birlikte Bakırköy’e gitmeyi teklif ettiğini, isteğini kabul etmesi hâlinde eşini doktora götürebilmesi için aracı ödünç verebileceğini belirttiğini, bunun üzerine inceleme dışı sanığın teklifini kabul ettiğini, bir süre sonra inceleme dışı sanığın 34 JR .... plaka sayılı araçla yanına geldiğini, bu aracı ilk defa gördüğünü, kime ait olduğunu bilmediğini, inceleme dışı sanığın araçtan inip ön yolcu koltuğuna oturduğunu, kendisinin yönetimindeki araçla Esenyurt’tan hareket edip TEM otoyolunu takip ederek Bakırköy’e gittiklerini, burada inceleme dışı sanığın tarifi üzerine bir pizza dükkanın önüne geldiklerini, inceleme dışı sanığın dayısı ile görüşeceğini söyleyip araçtan indiğini, araçta beklemeye başladığını, yaklaşık beş dakika sonra inceleme dışı sanığın elinde bir poşetle geri gelip araca binip dayısıyla görüşemediğini söylediğini, elindeki poşetin içinde ne bulunduğunu sorduğunda inceleme dışı sanığın “Bir şey yok” dediğini, mevcut durumdan şüphelenmesine karşın poşette uyuşturucu madde olabileceğinin aklına gelmediğini, inceleme dışı sanığın Esenyurt’a dönmeleri gerektiğini söylemesi üzerine aracı çalıştırıp hareket ettiğini, ana yola çıktıklarında elinde silah bulunan bir şahsın araca yaklaşıp aşağıya inmelerini istediğini, bu esnada inceleme dışı sanığın “Selvet kaç” deyip araçtan indiğini ve koşmaya başladığını, araca yaklaşan polisleri inceleme dışı sanığın hasımları sandığı için dışarı çıkıp koşmaya başladığını, görevlilerin havaya uyarı atışı yapması üzerine durduğunu, ele geçirilen suç konusu eroinlerle bir ilgisinin bulunmadığını, inceleme dışı sanığın elindeki poşette eroin bulunduğunu bilmesi hâlinde, kesinlikle söz konusu araca binmeyeceğini, atılı suçlamayı kabul etmediğini,
Sorguda farklı olarak; olay tarihinde inceleme dışı sanıkla karşılaştıklarını, ablasının aracını ödünç aldığını ve ehliyetinin olmadığını söyleyen inceleme dışı sanığın birlikte Bakırköy’e gitmeyi teklif ettiğini, inceleme dışı sanığın bu isteğini kabul ettiğini, kendisinin kullandığı araçla Bakırköy’e gittiklerini, burada inceleme dışı sanığın isteği üzerine adresini bilmediği bir yerde durduklarını, kısa bir süre sonra kendisinin tanımadığı, ancak inceleme dışı sanığın tanıdığı bir şahsın araca bindiğini, ardından söz konusu şahsın tarif ettiği bir yere geldiklerini, açık adresini bilmediği bu yere geldiklerinde inceleme dışı sanığın “Araçtan in, arkadaşımın işi var, eve gidecek” dediğini, bunun üzerine inceleme dışı sanıkla birlikte araçtan indiğini, aracın anahtarını açık kimlik bilgilerini bilmediği bu şahsa verdiğini, bahsi geçen kişinin araca binip uzaklaştığını, yaklaşık beş dakika sonra araçla geri gelen şahsın ön yolcu koltuğunun bulunduğu tarafa bir şey attığını gördüğünü, bu durumu inceleme dışı sanığa söylediğini, ancak inceleme dışı sanığın, kendisinin ne söylemeye çalıştığını anlamadığını, şahsın aracı teslim etmesinden sonra kendisinin şoför, inceleme dışı sanığın ise ön yolcu koltuğuna oturduğunu, çok meraklı birisi olmadığı için söz konusu şahsın aracın içine ne atmış olabileceğini araştırmadığını, hareket ettikten bir süre sonra E-5 karayoluna çıktıklarını, bu esnada sivil kıyafetli bir grup kişi ellerinde silah olduğu hâlde araca yaklaşıp durmasını istediklerini, korktuğu için araçtan inip kaçtığını, ancak daha sonra görevlilerce yakalandığını, aracın ön tarafında ele geçirilen söz konusu uyuşturcu maddelerin muhtemelen ... isimli şahsa ait olduğunu, sorulduğunda; kollukta ayakkabı poşetinin ... isimli şahsın elinde olduğunu ifade etmesine karşın, tutanağa yanlışlıkla inceleme dışı sanığın isminin yazıldığını, bu hususu belirtmesine rağmen görevlilerin tutanağı düzeltmediklerini,
Mahkemede ise; inceleme dışı sanığın kovuşturma evresindeki savunmalarının doğru olduğunu, suç tarihinde karşılaştığı inceleme dışı sanığın, kardeşinin aracını ödünç aldığını ancak ehliyetinin olmadığını söyleyip birlikte Bakırköy’e gitmeyi teklif ettiğini, inceleme dışı sanığa eşinin rahatsızlığı nedeniyle gelemeyeceğini söylediğini, inceleme dışı sanığın “Eğer gelirsen aracı sana ödünç veririm” demesi üzerine teklifini kabul ettiğini, ardından kendisinin kullandığı araçla Bakırköy’e gittiklerini, burada inceleme dışı sanığın tarifi üzerine açık adresini bilmediği bir yere geldiklerini, inceleme dışı sanığın birisiyle görüşeceğini söyleyip araçtan indiğini, kendisinin ise orada bulunan bir bakkala girip ihtiyaçlarını giderdiğini, bakkalda bulunduğu süre zarfında inceleme dışı sanığın birisiyle görüşüp görüşmediğini, aracın yanından ayrılıp ayrılmadığını, aracın yanına yabancı birinin gelip gelmediğini görmediğini, bakkaldan çıkıp aracın yanına geldiğinde inceleme dışı sanığın araçta oturduğunu gördüğünü, araca bindiğinde inceleme dışı sanığın oturduğu ön yolcu koltuğunun önünde, yerdeki poşeti fark ettiğini, inceleme dışı sanığın bu poşeti kimden aldığını görmediğini, yine kime götürdüğünü bilmediğini, aracı çalıştırıp hareket ettiğini, Esenyurt’a doğru gittikleri sırada kalabalık bir grubun araca yaklaştığını, elinde silah bulunan bir şahsın kendisine hitaben “İn lan aşağıya” dediğini, korkması ve inceleme dışı sanığın “Kaç” demesi üzerine araçtan inip koşmaya başladığını, arkasından “Dur, polis” şeklinde bağırılması ve silah sesi duyması üzerine durup kaldırıma oturduğunu, ardından görevlilerce yakalandığını, bu esnada inceleme dışı sanığın kaçıp kaçmadığını görmediğini, çelişki nedeniyle sorulduğunda; soruşturma evresindeki savunmalarını kabul etmediğini, zira bu beyanları inceleme dışı sanığın zarar görmemesi amacıyla, inceleme dışı sanık müdafisinin yönlendirmesiyle verdiğini, mahkemedeki savunmalarının ise doğru olduğunu, tek hatasının inceleme dışı sanıkla birlikte Bakırköy’e gitmek olduğunu,
Savunmuştur.
5237 sayılı TCK’nın “Uyuşturucu veya uyarıcı madde imal ve ticareti” başlıklı 188. maddesinin 3 ve 4. fıkraları suç tarihi itibarıyla;
“(3) Uyuşturucu veya uyarıcı maddeleri ruhsatsız veya ruhsata aykırı olarak ülke içinde satan, satışa arz eden, başkalarına veren, sevk eden, nakleden, depolayan, satın alan, kabul eden, bulunduran kişi, on yıldan az olmamak üzere hapis ve yirmibin güne kadar adlî para cezası ile cezalandırılır. (Ek cümle: 18/6/2014 – 6545/66 md.) Ancak, uyuşturucu veya uyarıcı madde verilen veya satılan kişinin çocuk olması hâlinde, veren veya satan kişiye verilecek hapis cezası on beş yıldan az olamaz.
(4) Uyuşturucu veya uyarıcı maddenin eroin, kokain, morfin veya bazmorfin olması halinde, yukarıdaki fıkralara göre verilecek ceza yarı oranında artırılır.” şeklinde düzenlenmiştir.
Üçüncü fıkradan açıkça anlaşıldığı gibi suçun hareket unsuru, uyuşturucu veya uyarıcı maddeyi ruhsatsız veya ruhsata aykırı olarak ülke içerisinde satmak, satışa arz etmek, başkalarına vermek, sevk etmek, nakletmek, depolamak, satın almak, kabul etmek ve bulundurmaktadır. Bu suç, seçimlik hareketli suçlardandır. Suçun oluşması için bu seçimlik hareketlerden birisinin gerçekleşmesi yeterlidir.
Dördüncü fıkraya göre, uyuşturucu maddenin eroin, kokain, morfin veya bazmorfin olması, üçüncü fıkrada tanımlanan suçun konu bakımından nitelikli unsurunu oluşturmakta ve bu fıkraya göre verilecek cezanın artırılmasını gerektirmektedir.
Üçüncü fıkrada sözü edilen ve konumuzu ilgilendiren uyuşturucu veya uyarıcı madde nakletme doktrinde, "Bir kimsenin kendisine veya başkasına ait uyuşturucu maddeyi kullanma dışında bir amaçla bulunduğu yerden başka bir yere götürmesi, taşıması" (Sahir Erman-Çetin Özek, Kamunun Selametine Karşı İşlenen Suçlar) şeklinde tanımlanmaktadır.
Nakletme, bir kimsenin uyuşturucu ya da uyarıcı maddeyi kullanma dışında bir amaçla bir yerden başka bir yere götürülmesi olarak anlaşılmalıdır. Nakledenin, uyuşturucu veya uyarıcı maddenin maliki olması zorunlu değildir. Uyuşturucu veya uyarıcı maddenin nakledilmesi bedel karşılığı olabileceği gibi bedelsiz de olabilir.
Bu açıklamalar ışığında uyuşmazlık konusu değerlendirildiğinde;
İstanbul Emniyet Müdürlüğü Narkotik Büro Amirliği görevlilerince 23.02.2015 tarihinde saat 21.20 sıralarında Bakırköy ilçesi, Cevizli Mahallesi, Ebu Ziya Caddesi üzerinde gerçekleştirilen devriye görevi esnasında, sürücülüğünü sanığın yaptığı ön yolcu koltuğunda inceleme dışı sanığın oturduğu 34 JR .... plaka sayılı aracın durumundan şüphelenildiği, görevlilerce takip edilmeye başlanan aracın Mor Menekşe Sokağa dönmesi üzerine, aracın yanına yaklaşılıp polis tanıtma kartları gösterildikten sonra sanık ve inceleme dışı sanığa araçtan inmelerinin söylendiği, sanık ile inceleme dışı sanığın araçtan inmemeleri ve aracın hareket etmesi üzerine bir kez daha yüksek sesle polis olunduğunun belirtildiği, trafik nedeniyle çok fazla ilerleyemeyen aracın şoför koltuğunda oturan sanığın araçtan inerek Ömer Naci Sokak istikametine doğru koşmaya başladığı, ardından inceleme dışı sanığın da araçtan inip kaçmaya çalıştığı ancak görevlilerce yakalandığı, sanığın görevlilerce yapılan tüm uyarılara rağmen durmaması üzerine havaya üç el uyarı atışı yapıldığı, silah sesleri üzerine duran sanığın kontrol altına alındığı, önleme araması kararına istinaden sanık ile inceleme dışı sanığın üzerinde yapılan aramalarda herhangi bir suç unsuruna rastlanılmadığı, araçta yapılan aramada ise; ön yolcu koltuğunun önünde bulunan ve üzerinde “Letoon” ibaresi yazılı olan poşette, toplam net 1700,16 gram ağırlığında olan, koli bantlarına sarılı, (5) parça hâlindeki suç konusu eroinin ele geçirildiği olayda;
Sanığın sürücülüğünü yaptığı araçta, koli bantlarına sarılı paketler içerisinde toplam (5) parça hâlinde net 1700,16 gram ağırlığında suç konusu eroinin ele geçirilmesi, söz konusu maddenin miktarı ve niteliği dikkate alındığında kişisel kullanım sınırlarının üzerinde bulunması, suç konusu uyuşturucu maddelerin, sanığın görüş alanı içerisinde bulunan ön yolcu koltuğunun önündeki poşet içerisinde açıkta ve görünür şekilde ele geçirilmiş olması, olay tutanağı içeriğinden; görevlileri fark eden sanığın önce sürücülüğünü yaptığı araçla kaçmaya çalıştığının, trafik nedeniyle bunun mümkün olmadığını anlaması üzerine, bu defa araçtan inip sokak içerisinde koşmaya başladığının ve ancak görevlilerin havaya uyarı ateşi açması sonucu yakalanabildiğinin anlaşılması, her ne kadar sanık aşamalardaki savunmalarında araçta ele geçirilen poşetin içinde uyuşturucu madde olduğunu bilmediğini beyan etmiş ise de; bu şekildeki bir hareket tarzının sanığın yasak bir eşya naklettiğinin bilincinde olduğunu göstermesi, savunmalarında aynı mahallede oturduklarını ve arkadaş olduklarını belirten sanık ile hakkındaki mahkûmiyet hükmü Özel Dairece onanmak suretiyle kesinleşen inceleme dışı sanık ...’ın, olay günü sanığın kullandığı araçla Esenyurt’tan Bakırköy’e gitmeleri ve dönüşte suç konusu eroinlerle birlikte aynı araçta yakalanmaları, bu bağlamda sanık ile inceleme dışı sanığın yakalandıkları ana kadar geçen süre zarfında hiç ayrılmadıklarının ve birlikte hareket ettiklerinin anlaşılması, kollukta; Bakırköy’de dayısıyla görüşeceğini söyleyerek araçtan inen inceleme dışı sanığın, kısa bir süre sonra elinde bir poşetle geri geldiğini, sorguda; Bakırköy’e geldiklerinde araca açık kimlik bilgilerini bilmediği ... adlı bir şahsın bindiğini, inceleme dışı sanığın aracı adı geçene vermeleri gerektiğini söylemesi üzerine araçtan indiklerini ve aracın anahtarını söz konusu kişiye verdiğini, aracı alıp giden ve kısa bir süre sonra geri gelen ...’nın ön yolcu koltuğunun bulunduğu tarafa bir şeyler attığını gördüğünü, mahkemede ise; soruşturma evresindeki beyanlarının doğru olmadığını, Bakırköy’e geldiklerinde inceleme dışı sanığın birisiyle görüşeceğini söyleyip araçtan indiğini, bu esnada kendisinin de yakındaki bir bakkala girdiğini, araca geri döndüğünde ön yolcu koltuğunda oturan inceleme dışı sanığın önünde, yerde bulunan poşeti fark ettiğini söyleyen sanığın, bu hâliyle aşamalarda değişiklik gösteren ve birbiriyle çelişen savunmalarda bulunduğunun anlaşılması, sanık ile hakkındaki mahkûmiyet hükmü Özel Dairece onanmak suretiyle kesinleşen inceleme dışı sanığın, dosyadaki mevcut deliller itibarıyla hukuki konumlarının farklı olmaması, her ikisinin de suçun icrası bakımından aktif ve yapıcı bir konumda bulunmaları karşısında; sanığın, sürücülüğünü yaptığı araçta ele geçirilen poşette uyuşturucu madde bulunduğunu bilmediğine, suç konusu eroinlerle herhangi bir ilgi ve irtibatının bulunmadığına ilişkin kendisini suç ve cezadan kurtarmaya yönelik savunmalarına itibar edilemeyeceğinin, TCK’nın 188. maddesinin 3. fıkrasında düzenlenen suçun kanuni tanımında yer alan nakletme fiilini gerçekleştiren sanığın TCK’nın 37. maddesi kapsamında fail konumunda olduğunun ve inceleme dışı sanıkla birlikte fikir ve eylem birliği içerisinde hareket etmek suretiyle atılı suçu işlediğinin kabulü gerekmektedir.
Bu itibarla, Yerel Mahkemenin direnme kararına konu hükmünün, sanığın mahkûmiyet yerine beraatine karar verilmesi isabetsizliğinden bozulmasına karar verilmelidir.
SONUÇ:
Açıklanan nedenlerle;
1- Bakırköy 10. Ağır Ceza Mahkemesinin 19.01.2017 tarihli ve 314-14 sayılı direnme kararına konu hükmünün, sanığın uyuşturucu madde ticareti yapma suçundan mahkûmiyeti yerine beraatine karar verilmesi isabetsizliğinden BOZULMASINA,
2- Dosyanın, mahalline gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİ EDİLMESİNE, 01.12.2020 tarihinde yapılan müzakerede oy birliğiyle karar verildi.