17. Hukuk Dairesi 2015/18312 E. , 2016/4294 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine dair verilen hükmün süresi içinde davacı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:
-K A R A R-
Davacı vekili, müvekkiline kasko sigorta poliçesi ile sigortalı olan kamyonun maden ocağı sahasında taş yığınına çarpması sonucu kurtarılması amacıyla davalının sahibi olduğu ... Oto Kurtarma aracının çağrıldığını, kurtarma gideri olarak 826 TL.lik fatura kesilip tahsil edildiğini, ancak çekim ve kurtarma esnasında davalı tarafından araca hasar verildiğini, davalı hakkında 3.592,78 TL üzerinden icra takibi yapıldığını ancak davalının takibe itirazı sonucu takibin durduğunu belirterek itirazın iptaline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı duruşmadaki beyanında, davayı kabul etmediğini, aracının iddia edildiği gibi bir kurtarma aracı değil çekici olduğunu, kendisi olay yerine varmadan iş makineleri ile aracın kurtarılmış olduğunu, iş makinelerinin çekmesinden kaynaklı olarak aracın ön aksamında direksiyon ve rotlarında meydana gelen hasardan dolayı yürüyemediğini, yaptığı işlemin aracı kurtarmak değil kurtarılmış ancak ön aksamı zarar görmüş aracı önden kaldırıp arka tekerlekleri üzerinde servise götürme işlemi olduğunu belirterek hasarların yanlış çekme işleminden kaynaklanmasının mümkün olmadığı şeklinde beyanda bulunmuştur.
Mahkemece, davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1-Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde, dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre davacı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.
2-Dava, kasko sigorta sözleşmesine ve halefiyete dayanılarak açılan itirazın iptali davasıdır.
Davalı taraf, sigortalı araçta meydana gelen gerçek zarardan sorumludur.
6100 Sayılı HMK"nun 266/1. maddesi " Mahkeme, çözümü hukuk dışında, özel veya teknik bilgiyi gerektiren hâllerde, taraflardan birinin talebi üzerine yahut kendiliğinden, bilirkişinin oy ve görüşünün alınmasına karar verir " düzenlemesine yer vermiştir. Dosyada alınan bilirkişi raporu, konusunda uzman olmayan kaportacı bilirkişi tarafından hazırlanmış olup davacının gerçek zararının tespitine ve hüküm kurmaya elverişli değildir.
Bu durumda mahkemece, araç hasarı konusunda uzman bilirkişiden tüm dosya kapsamına göre, iddia ve savunmalar da değerlendirilerek sigortalı araçta davalının çekme-kurtarma faaliyeti sırasında iddia edildiği gibi hasar oluşup oluşmadığı ve hasar oluşmuş ise meydana gelen gerçek zarar miktarının tespiti konularında ayrıntılı, gerekçeli, denetime elverişli bir rapor alınarak sonucuna göre karar verilmesi gerekirken, yazılı olduğu biçimde hüküm kurulması doğru görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda 1 nolu bentte açıklanan nedenlerle davacı vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine, 2 nolu bentte açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazının kabulü ile hükmün davacı taraf lehine BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davacıya geri verilmesine 05/04/2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.