Yanlar arasında görülen elatmanın önlenmesi davası sonunda, yerel mahkemece davanın, kabulüne ilişkin olarak verilen karar davalı vekili tarafından yasal süre içerisinde temyiz edilmiş olmakla dosya incelendi, Tetkik Hakimi raporu okundu, açıklamaları dinlendi, gereği görüşülüp düşünüldü;Dava, çaplı taşınmaza elatmanın önlenmesi, taşkın yapının yıkılması, imara aykırı olarak açılan pencereleren kapatılması isteğine ilişkindir.
Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiştir.
Dosya içeriği ve toplanan delillerden; 118 ada, 9 parsel sayılı taşınmazın kayden davacıya ait olduğu, davalının ise komşu 8 parsel sayılı taşınmazın maliki olduğu kayden sabittir. Mahallinde iki kez keşif yapılmış, keşif sonrası hazırlanan bilirkişi raporları ile yetinilmemiş ve ek rapor aldırılmış, her ne kadar keşifler sonrası düzenlenen fen bilirkişilerinin 6.5.2011, 27.9.2011 ve 21.3.2012 tarihli raporlarında krokide (A) harfi ile gösterilen bölümün davalıya ait 8 parsel sayılı taşınmaz içinde kaldığı, (B) ve ( C) harfleri ile gösterilen bölümlerin ise davacıya ait 9 parsel sayılı taşınmaz içinde kaldığı belirtilmiş ise de, 21.03.2012 tarihli bilirkişi raporunda davacının taşınmazına yapılan tecavüzün 3,52 metrekare olduğu ifade edilmesine karşın, 27.09.2011 tarihli raporda tecavüzün 3,12 metrekare olduğu rapor edilmek suretiyle çelişki yaratıldığı gibi, çizilen krokilerde (A) harfi ile gösterilen bölümün davacının çapı kapsamında kaldığı izlenimi uyanmakta, 6.5.2011 ve 27.09.2011 tarihli raporlarda (C) harfi ile gösterilen tecavüzlü bölüme hiç yer verilmemekte, taşkınlığın taşınmazın hangi bölgesine ve ne şekilde gerçekleştiğini değerlendirme olanağı bulunmamakta olup davalı da keşifte yapılan ölçümün gerçek durumu yansıtmadığını ileri sürmektedir.
Hal böyle olunca; refakate fen, inşaat ve mimar bilirkişi alınmak suretiyle yeniden yerinde keşif yapılarak davalının davacıya ait taşınmaza bir tecavüzünün olup olmadığının tecavüz ve taşkınlık var ise taşınmazın hangi bölgesinde, ne şekilde ve ne miktar alan için gerçekleştiğinin duraksamaya yer vermeyecek şekilde saptanması, raporlar arasında bulunan çelişkiler makul gerekçelerle değerlendirilip, denetime imkan verecek düzeyde krokilendirilmesi ve varılacak sonuç uyarınca karar verilmesi gerekirken değinilen husus gözardı edilmek suretiyle yazılı şekilde karar verilmesi doğru değildir.
Davalının, temyiz itirazları yerindedir. Kabulü ile, hükmün açıklanan nedenlerden ötürü (6100 sayılı Yasanın geçici 3.maddesi yollaması ile) 1086 sayılı HUMK."nın 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 13.05.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.