20. Hukuk Dairesi Esas No: 2015/13479 Karar No: 2015/12912 Karar Tarihi: 21.12.2015
Yargıtay 20. Hukuk Dairesi 2015/13479 Esas 2015/12912 Karar Sayılı İlamı
20. Hukuk Dairesi 2015/13479 E. , 2015/12912 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : ...Sulh Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki davada, ... İcra Hukuk Mahkemesi ve ... Sulh Hukuk Mahkemesince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R
Dava, icra takibine yapılan itirazın kaldırılması istemine ilişkindir. İcra Hukuk Mahkemesince, davalı hakkında birikmiş kira alacağının tahsili nedeniyle ve tahliyesi amacıyla icra takibi yapıldığı, taşınmazların... Kanunu"na göre ilâmsız icra yoluyla tahliyesine ilişkin hükümler ayrık olmak üzere, kira ilişkisinden doğan davalara bakma görevinin sulh hukuk mahkemesine ait olduğu gerekçesi ile görevsizlik yönünde hüküm kurulmuştur. Sulh Hukuk Mahkemesince ise, davalı tarafından icra takibine itiraz edilmesi üzerine davacının, itirazın kaldırılması ve itirazın iptali yollarından seçimlik hakkını kullanarak itirazın kaldırılmasını istediği, itirazın kaldırılması davasına bakma görevinin icra hukuk mahkemesine ait olduğu gerekçesi ile görevsizlik yönünde hüküm kurulmuştur. İtirazın iptali davası, normal bir eda (alacak) davası olup takip alacaklısı tarafından ödeme emrine süresi içinde itiraz etmiş olan takip borçlusuna karşı açılır. İcra ve İflas Kanununun 68 - 68/a’daki belgelerden birine sahip bulunmayan alacaklı itirazın hükümden düşürülmesini sağlayabilmek ve itiraz ile duran icra takibine devam edilmesini isteyebilmek için yalnız itirazın iptali yoluna başvurabilir. Buna karşılık elinde İcra ve İflas Kanununun 68 - 68’de sayılan belgelerden biri olan alacaklı, itirazın iptali için aynı Kanunun 67. maddesi gereğince bir yıl içinde genel mahkemede dava açmak ya da 68 - 68/a maddesi gereğince altı ay içinde itirazın kaldırılması için icra mahkemesine başvurmak hususunda bir seçimlik hakka sahiptir. Dava tarihine göre itirazın iptali davasında görevli mahkeme, tarafların sıfatına ve takip konusu alacağın miktarına göre belirlenir. Takibin dayanağının kira sözleşmesi olması ya da talebin kira alacağına ilişkin bulunması durumu değiştirmez. Bu durumda alacaklının hangi yolu seçeceği konusunda kısıtlayıcı bir hüküm bulunmamaktadır. İcra ve İflas Kanununun 269/d maddesinde kıyasen uygulanacak hükümler arasında 67. maddenin sayılmamış olması davacı alacaklının genel mahkemede kira alacağına yönelik olarak itirazın iptali isteminde bulunmasına engel teşkil etmez. Somut olayda davacı, kira alacağının tahsili için başlatılan takibe yapılan itirazın iptali ile temerrüt nedeniyle kiralananın tahliyesini ve kira bedelinin tahsilini talep etmiş, davalı ise borcu olmadığını belirterek takibe itiraz etmiştir. Buna göre, taraflar arasındaki kira sözleşmesinin varlığı ve kira bedelinin tespiti ihtilaf konusu olup, bu hususlar yargılamayı gerektirdiğinden uyuşmazlığın sulh hukuk mahkemesinde görülüp sonuçlandırılması gerekmektedir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; 6100 sayılı HMK’nın 21 ve 22. maddeleri gereğince ... Sulh Hukuk Mahkemesinin YARGI YERİ OLARAK BELİRLENMESİNE 21/12/2015 gününde oy birliğiyle karar verildi.