Abaküs Yazılım
17. Hukuk Dairesi
Esas No: 2014/8957
Karar No: 2016/4281

Yargıtay 17. Hukuk Dairesi 2014/8957 Esas 2016/4281 Karar Sayılı İlamı

17. Hukuk Dairesi         2014/8957 E.  ,  2016/4281 K.
"İçtihat Metni"


MAHKEMESİ :.......Ticaret Mahkemesi

Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda verilen hükmün duruşmalı olarak temyizen tetkiki davalı vekilince istenmiş olmakla duruşma için tayin edilen 05.04.2016 Salı günü davacı vekili Av. ... ile davalı vekili Av. ... geldiler. Temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşıldıktan ve hazır bulunan taraf vekilleri dinlendikten sonra dosya incelendi gereği düşünüldü:
-K A R A R-
Davacı vekili, davalının zorunlu mali mesuliyet sigortacısı olduğu aracın müvekkilinin eşi ..."e çarpması sonucu ..."in vefat ettiğini belirterek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla 5.000 TL destekten yoksun kalma tazminatının temerrüt tarihinden itibaren işleyecek ticari avans faiziyle birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiş, 17.12.2013 tarihli ıslah dilekçesi ile tazminat taleplerini 124.115,23 TL"ye yükselttiklerini bildirmiştir.
Davalı vekili, davacı tarafından müvekkil şirkete sigortalı araç sürücüsünün kusurunun ispat edilmesi gerektiğini ileri sürerek davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece iddia, savunma ve toplanan delillere göre; davanın kabulü ile 124.115,23 TL destekten yoksun kalma tazminatının 16.12.2010 temerrüt tarihinden itibaren işleyecek avans faiziyle birlikte davalıdan tahsiline karar verilmiş; hüküm, davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere göre, davalı ........ vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan ve yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.
2-Mahkemece HGK"nun 15.6.2011 gün ve 2011/17-142 Esas-411 Karar, HGK"nun 22.2.2012 gün 2011/17-787 Esas 2012/92 Karar, HGK"nun 16.01.2013 gün, 2012/17-1491 Esas-2013/74 Karar sayılı ilamlarına dayanılarak, davacılar desteği yayanın kazada tam kusurlu olduğu, ancak yayanın kusurunun davacılara yansıtılamayacağı, dolayısıyla desteğe çarpan araç sigortacısının zararın tamamından sorumlu olduğu gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.
Tam kusurlu sürücü veya işleten yakınlarının açtıkları davalarda, davacıların ölenin salt mirasçısı sıfatıyla değil, destekten yoksun kalan üçüncü kişi sıfatıyla dava açmaları, ölüm nedeniyle doğrudan davacılar üzerinde doğan destekten yoksunluk zararının oluşumundaki kusurun davacılara yansıtılamayacağı, dolayısıyla olayda işleten veya sürücü tam kusurlu olsalar bile, destekten yoksun kalan davacılar da zarar gören üçüncü kişi konumunda bulunduğundan, davalı ...... sorumlu olacağına ilişkin yukarıda bahsi geçen Hukuk Genel Kurulu kararlarından anlaşılması gereken, sürücü veya işleten kusursuz olsalar bile sigorta şirketinin tazminat yükümlülüğünün bulunduğu değil, sürücü veya işleten kusurunun destekten yoksun kalan üçüncü kişileri etkilemeyeceğidir. Somut olayda da; sanık ...."ın sürücülüğünü yaptığı aracın zorunlu mali mesuliyet sigortacısı olan davalı ........, araç sürücüsünün kusuru oranında ve poliçe limitleri dahilinde sorumlu olup, aracın çarptığı yayanın tam kusurlu olması halinde tazminat yükümlülüğü bulunmamaktadır.
Yine BK.’nun 53. maddesine ve yerleşik Yargıtay uygulamasına göre, hukuk hâkimi, gerek ceza hâkiminin belirlediği kusur oranı, gerekse delil yetersizliğine dayalı beraat kararı ile bağlı değil ise de, sanığın isnat edilen eylemi işlemediğinin kesin olarak tespiti olgusuna dayalı beraat kararı ile o eylemin hukuka aykırılığını ve failini belirleyen mahkumiyet kararına bu yönleriyle bağlıdır.
Davalıya sigortalı araç sürücüsü ..... hakkında açılan ceza davasında, ..... Asliye Ceza Mahkemesi"nin 2010/397 Esas-2013/303 Karar sayılı ilamı ile; ......kendisine ait kamyon ile hafriyat çeken sanığın suç tarih ve saatinde alkollü bir şekilde yolu kontrol etmeden ve araç hız mesafesini dikkate almadan karşıdan karşıya geçmek üzere yola çıkan maktule/desteğe çarparak ölmesine neden olduğu, meydana gelen kazada trafik ışıklarının rengi konusunda aksine bir delil elde edilemediği için mevcut durumun şüpheden sanık yararlanır ilkesinden hareketle sanık lehine değerlendirilerek trafik lambalarının sanık yönüne yeşil yandığının ve sanığın bu şekilde kusursuz olduğunun, dolayısıyla taksirinin bulunmadığının kabulü ile beraatine karar verilmiş, karar temyizde onanmak suretiyle kesinleşmiştir. Ceza mahkemesince şüpheden sanık yaralanır ilkesi gereğince sanık sürücünün yeşil ışıkta geçtiğinin kabulü karşısında, maddi vakıanın bu şekilde kesinleştiği ve hukuk mahkemesi hakimini bağlayacağından bahsedilemez. O halde mahkemece yapılması gereken iş, kazada tarafların kusur oranlarının tespiti hususunda İTÜ ya da KGM heyetinden ayrıntılı, gerekçeli bir rapor aldırılarak sonucuna göre karar vermekten ibaretken, eksik inceleme ve araştırma sonucu hüküm kurulmuş olması doğru görülmemiş, bozma sebebi yapılmıştır.
SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine, (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, 05.04.2016 günü oybirliğiyle karar verildi.

Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


Avukat Web Sitesi