8. Hukuk Dairesi 2012/6241 E. , 2012/7932 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : Tapu iptali ve tescil
... ile Hazine ve Körfez Belediye Başkanlığı aralarındaki tapu iptali ve tescil davasının reddine dair Körfez Asliye Hukuk Mahkemesinden verilen 25.11.2010 gün ve 118/746 sayılı hükmün Yargıtay"ca incelenmesi davacı vekili ile davalı Hazine vekili ve davalı Körfez Belediye Başkanlığı vekili taraflarından süresinde istenilmiş olmakla dosya incelendi gereği düşünüldü:
K A R A R
Davacı vekili, kazanmayı sağlayan zilyetlik nedeniyle halen tapu kaydında malik hanesi davalı olarak gösterilen 1702 tapulama parselinin (şuyulandırma sonucu 19 ada 4 ve 20 parseller) tapu kaydının iptaliyle vekil edeni adına tapuya kayıt ve tesciline karar verilmesini istemiştir.
Davalı Hazine vekili, dava konusu taşınmazın Devletin hüküm ve tasarrufu altında bulunan yerlerden olduğunu, zilyetlik yoluyla kazanılamayacağını açıklayarak davanın reddine karar verilmesini savunmuştur.
Davalı Körfez Belediye Başkanlığı vekili, davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
Mahkemece, tapulama tutanağının tutulmuş olması gözönüne alınarak sicilin oluşturulduğu, bu nedenle de TMK.nun 713/1 maddesine dayalı dava açılamayacağı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
Hükmün; redde ilişkin bölümü davacı vekili, vekalet ücretine ilişkin bölümü de davalı Hazine ve Belediye Başkanlığı vekilleri tarafından ayrı ayrı temyiz edilmiştir.
Davalı Hazine ve Belediye Başkanlığı vekilleri; yargılama sırasında, dava dilekçesinde yazılı bulunan dava değerine itiraz etmediklerine, keşif sırasında belirlenen dava değeri üzerinden eksik harç da ikmal edilmediğine göre, dava dilekçesinde yazılı bulunan 7500 TL değer üzerinden davalı vekilleri yararına vekalet ücretine hükmedilmiş olması doğru görüldüğünden, davalılar Hazine ve Körfez Belediye Başkanlığı vekillerinin, hükmün vekalet ücretine yönelik temyiz itirazları yerinde bulunmamıştır.
Davacı vekilinin, hükmün redde ilişkin bölümüne yönelik temyiz itirazlarına gelince: 2105 m2 yüzölçümünde ve " Zeytinli Arsa " niteliğiyle tespiti yapılan dava konusu 1702 parsele ait tapulama tutanağındaki bilgilere göre; 28.05.1963 tarih, 45 numaralı tapu kaydı ve tedavülleri ile ... oğlu... ve müşterekleri adına kayıtlı olup, hisse satışları ve tapu kayıtlarına dayalı olarak, 02.01.1964 tarihinde... ve müşterekleri adına tapulamaca tespit edildiği, Tapulama Komisyonunun 23.12.1965 tarih, bila sayılı kararla da, ..."e satış yapan vereselerin ölü bulunması ve varislerinin de hazır bulunmamaları nedeniyle işin hakiki mahiyeti anlaşılamadığından dosyanın Tapulama Mahkemesine tevdiine karar verildiği anlaşılmaktadır.
Dava dosyası ekinde bulunan Gebze Tapulama Mahkemesinin 12.10.1973 tarih, 1973/25-9 Esas ve Karar sayılı dosyasında yazılı bilgilere göre de; Davacı Kamil Kandak"ın, davalılar Osman oğlu Kazım ve arkadaşları aleyhine 1702 parselin tespitine itiraz davası açtığı, yapılan yargılama sonunda, tapulamadan sonraki hakka dayalı itirazla ilgili mahkemenin görevsizliğine, talep vukuunda dosyanın ait olduğu mahkemesine tevdiine karar verildiği ve kararın temyiz edilmeden 25.10.1985 tarihinde kesinleştiği anlaşılmaktadır.
Körfez Tapu Müdürlüğü"nün, mahkemeye hitaben yazdığı 29.11.2011 tarih ...1896 sayılı yazıda ise; yukarıda yazılı olan bilgiler açıklanıp, dava konusu 1702 parselle ilgili komisyon kararına itiraz edilerek, Tapulama Mahkemesine dava açıldığından taşınmazın tescil edilmeyerek davalı olarak bırakıldığı, 28.06.1995 tarihinde yapılan şuyulandırma neticesinde 1702 nolu parselin 429 m2"lik kısmının 166 ada 4 parsele, 704 m2 kısmının 166 ada 5 parsele, 416 m2"lik kısmının ise 166 ada 20 parsele revizyon gördüğü, 1702 parselde ise 317 m2"lik kısmın kaldığı ve şuyulandırma gören parsellerin ise, tescilsiz ve davalı olarak gözükmekte olduğu bildirilmiştir.
Dava konusu 1702 sayılı tapulama parselinin 766 sayılı Kanuna göre yapılan tapulama çalışmalarında malik hanesinin davalı olarak boş bırakıldığı dosyadaki yukarıda belirtilen bilgi ve belgelerden anlaşılmıştır. Malik hanesi boş ve davalı olarak bırakılan parsellerle ilgili davaların genel mahkemelerde görülme olanağı bulunmamaktadır. 766 sayılı Tapulama Kanununun 54 ve 3402 sayılı Kadastro Kanununun 33/2. madde ve fıkrası uyarınca kadastro tutanaklarının malik hanesinin ancak Kadastro Mahkemesince doldurulması mümkündür. 3402 sayılı Kanunun 33/2. fıkrasında; “…malik tespiti yapılamadığı veya dava açan mirasçının dışında başka mirasçılarının da bulunduğu anlaşıldığı taktirde hakim re’sen lüzum gördüğü diğer delilleri toplayarak taşınmaz malın kimin adına tescil edileceğine karar vermekle yükümlüdür…” açıklamasına yer verilmiştir.
766 sayılı Tapulama Kanununun 54. maddesinde de; "Hâkim (...) Tahkikattan elde edeceği kanaate göre beşinci bölümde yazılı esaslar dairesinde karar vermek ve gayrimenkulün kimin adına tescil edileceğini belirtmekle mükelleftir" denilmek suretiyle kadastro (tapulama) tutanağının malik hanesinin nasıl ve kim tarafından doldurulacağına vurgu yapılmıştır. Bu ibareyle malik hanesinin ancak kadastro hakimliğince doldurulmasının amaçlanmış olduğu anlaşılmaktadır.
Kadastro (Tapulama) tutanağı düzenlenmiş, ancak kadastrosu tamamlanmamış taşınmazlara ilişkin uyuşmazlıklara bakmak Kadastro Mahkemesinin görevine girer. Kadastro tutanağı düzenlenmekle 3402 sayılı Kadastro Kanununun 26/son maddesi hükmüne göre, görev Kadastro Mahkemesine geçmiştir. 3402 sayılı Kadastro Kanununun 27. maddesinin 1. fıkrası ile de, kadastro tutanağı kesinleşmemiş taşınmazlara ilişkin davaların Kadastro Mahkemesinde görüleceği hükme bağlanmıştır. Mahkemece anılan hükümler göz önünde tutulmak suretiyle görevsizlik kararı verilmesi gerekirken, işin esası yönünden inceleme yapılarak yazılı şekilde karar verilmiş olması doğru değildir.
Davacı vekilinin temyiz itirazları bu bakımdan yerinde olduğundan kabulü ile yerel mahkeme hükmünün, davanın reddine ilişkin bölümünün, 6100 sayılı HMK.nun geçici 3.maddesi yollamasıyla HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, taraflarca HUMK.nun 388/4. (HMK m.297/ç) ve HUMK.nun 440/I maddeleri gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 15 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine, 18,40 TL peşin harcın istek halinde temyiz eden davacıya iadesine ve 17,15 TL peşin harcın da istek halinde temyiz eden Körfez Belediye Başkanlığına iadesine 25.09.2012 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.