Esas No: 2015/2615
Karar No: 2020/4024
Karar Tarihi: 30.12.2020
Danıştay 13. Daire 2015/2615 Esas 2020/4024 Karar Sayılı İlamı
T.C.
D A N I Ş T A Y
ONÜÇÜNCÜ DAİRE
Esas No:2015/2615
Karar No:2020/4024
TEMYİZ EDEN (DAVALI) : … Kurumu
VEKİLİ : Av. …
KARŞI TARAF (DAVACI) : … Tem. Gıda İnş. San. ve Tic. Ltd. Şti.
VEKİLİ : Av. …
İSTEMİN_KONUSU : … İdare Mahkemesi'nin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının iptale ilişkin kısmının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.
YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: Balçova Belediyesi İnsan Kaynakları ve Eğitim Müdürlüğü tarafından 09/12/2013 tarihinde yapılan "Temizlik, Teknik, Sağlık ve Büro Hizmetleri İçin 180 Kişi ile İşçilik Hizmet Alımı İşi" açık ihalesine ilişkin yaptığı şikâyet başvurusunun idare tarafından reddi sonrasında davalı Kuruma yaptığı itirazen şikâyet başvurusunun reddine ilişkin 06/02/2014 tarih ve 2014/UH.II-785 sayılı Kamu İhale Kurulu (Kurul) kararının iptali istenilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: ... İdare Mahkemesi'nce verilen kararda; 4857 sayılı İş Kanununun 30. maddesi gereğince elli veya daha fazla işçi çalıştırılan işyerlerinde %3 oranında özürlü işçi çalıştırılmasının zorunlu olması nedeniyle, ihale dokümanından 180 kişilik olduğu anlaşılan personel hizmet alımı ihalesine ilişkin asgari işçilik maliyeti belirlenirken, bu Kanun hükmünün ihmal edilmesinin mümkün görülmediği; öte yandan, İş Kanunu'nun anılan hükmü kapsamında çalıştırılan özürlü işçilerin sigorta primlerinin işverene ait olan kısmının Hazinece karşılandığı dikkate alındığında, bunun ihale kapsamında bir maliyet unsuru olarak gösterilmesi durumunda kamu zararı ortaya çıkacağı ve idarece, yüklenici tarafından gerçekte yapılmayan bir giderin yükleniciye ödenmesi sonucu doğacağı; diğer taraftan, davalı idarece, "ihalelerde eşitlik ve rekabetin sağlanması ilkesi gereği isteklilerin teklif fiyatlarının oluşturulmasında, Hazinece karşılanacak işveren priminin dikkate alınmadan teklif fiyatının oluşturulması gerektiği, başvuru sahibinin ihale konusu iş kapsamında özürlü işçi istihdam edeceği için Kanundan kaynaklanan sigorta primi teşvikinden yararlanacağı gerekçesiyle, yararlanacağını iddia ettiği teşvik miktarını işçilik maliyetinden düşmek suretiyle teklif fiyatını oluşturduğu, söz konusu durumun diğer isteklilere karşı başvuru sahibi lehine avantaj sağladığı" ileri sürülmekte ise de, anılan durumun isteklilerce yararlanıp yararlanmama konusunda tercih hakkına sahip oldukları durumlarda geçerli olduğu, davaya konu olayda ise ilgililerin tercihine bakılmaksızın çalıştırılacak işçi sayısının yüzde 3'ü oranında özürlü işçi çalıştırılmasının zorunlu olduğu, hatta bu yükümlülüğe uyulmaması hâlinde her işçi başına 1.700,00-TL para cezası verileceği dikkate alındığında, böyle bir yükümlülük kapsamında çalıştırmak zorunda olduğu işçiler için işverenin hazine yardımından faydalanmak istememesinin ticari hayatın doğal akışına aykırı olduğu, bu durumda, ihalede teklif edilmesi gereken asgari işçilik maliyeti, İş Kanununda öngörülen yükümlülük gereği çalıştırılması gereken özürlü işçiler için yapılacak Hazine yardımı dikkate alınarak hesaplandığında, bu durumu göz önünde bulundurarak teklif bedelini oluşturan davacı şirket teklifi ihalede teklif edilmesi gereken asgari işçilik maliyetini karşıladığından, teklifin bu gerekçe ile değerlendirme dışı bırakılmasını uygun bulan dava konusu Kurul kararının bu kısmında hukuka uygunluk bulunmadığı;
Dava konusu Kurul kararının ikinci kısmına gelince, davacı tarafından ihale konusu işin süresinin mevzuata aykırılığı iddiasına ilişkin olarak şikâyet konusu edilen hususun 06/11/2013 tarihinde yayımlanan ihale ilanında “İşin süresi: İşe başlama tarihi 01/01/2014, işin bitiş tarihi 31/12/2014” şeklinde düzenlendiği, ilana yansıyan hususlarla ilgili olarak başvuru süresinin ilk ilan tarihinden itibaren başladığı, başvuru sahibi tarafından ilk ilan tarihi olan 06/11/2013 tarihinden başlamak üzere on gün içinde şikâyet hakkının kullanılması gerekirken bu sürenin bitiminden sonra 02/01/2014 tarihinde idareye şikâyet başvurusunda bulunulduğu anlaşıldığından ikinci iddianın yasal süresinde yapılmadığı sonucuna varılmıştır.
Belirtilen gerekçelerle dava konusu Kurul kararının, davacının teklifinin değerlendirme dışı bırakılması konusundaki itirazen şikâyetinin reddine ilişkin kısmının iptaline; kararın, dava konusu ihaleye ait işin yasal süreyi aşacak şekilde belirlenmesi konusundaki itirazen şikâyetinin reddine yönelik kısmı yönünden davanın reddine karar verilmiştir.
TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Davalı idare tarafından, davacının 4857 sayılı İş Kanunu'na göre çalıştırılması gereken engelli personele ilişkin Hazine'ce karşılanan sigorta primi teşvik tutarını işçilik maliyetinden düşerek teklif verdiği, ancak ihale dokümanında kaç engelli personel çalıştırılacağının düzenlenmediği, davacının ihale dokümanını kabul ederek teklif verdiği, aksi yönde bir itirazının bulunmadığı, engelli işçi sayısına ilişkin mevzuatta kısıtlayıcı bir düzenleme mevcut olmadığından istekliler arasında eşitlik ilkesine aykırı bir durum oluşturulacağı, istekliler tarafından tekliflerinde düşülen Hazinece karşılanacak meblağın, hakedişlerinden kesilerek yükleniciye daha fazla bedel ödenmesinin önüne geçilebileceği ileri sürülerek temyize konu Mahkeme kararının iptale ilişkin kısmının bozulması gerektiği ileri sürülmektedir.
KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : Davacı tarafından savunma verilmemiştir.
DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ …'NIN DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin reddi ile İdare Mahkemesi kararının onanması gerektiği düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Onüçüncü Dairesi'nce, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:
HUKUKİ DEĞERLENDİRME :
İdare ve vergi mahkemelerinin nihai kararlarının temyizen bozulması, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 49. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
Temyizen incelenen karar usul ve hukuka uygun olup, dilekçede ileri sürülen temyiz nedenleri kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
KARAR SONUCU:
Açıklanan nedenlerle;
1. Davalının temyiz isteminin reddine,
2. … İdare Mahkemesi'nin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının iptale ilişkin kısmında 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 49. maddesinde sayılan bozma nedenlerinden hiçbirisi bulunmadığından, anılan Mahkeme kararının iptale ilişkin kısmının ONANMASINA,
3. Temyiz giderlerinin istemde bulunan üzerinde bırakılmasına,
4. Posta giderleri avansından artan tutarın davalıya iadesine,
5. Dosyanın anılan Mahkeme'ye gönderilmesine,
6. 2577 sayılı Kanun'un 20/A maddesinin ikinci fıkrasının (i) bendi uyarınca kesin olarak (karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere), 30/12/2020 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.