MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
SUÇ : Dolandırıcılık
HÜKÜM : TCK"nın 157/1, 43/1, 52, 53 maddeleri gereğince mahkumiyet

Dolandırıcılık suçundan sanığın mahkumiyetine ilişkin hüküm, sanık müdafii tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü:
Sanık ile katılan ..."nin aynı mahallede ikamet ettikleri, katılanın sanığın bakkalından sürekli olarak alışveriş yapması nedeniyle tanışıklıklarının bulunduğu, katılanın kimsesiz olarak sokaklarda büyümesi nedeniyle korkak ve kandırılmaya müsait bir kişiliğe sahip olduğu, sanığın bu durumdan yararlanarak katılana çeşitli defalar bankalardan krediler çektirip parasını kendine aldığı, borcu ise ödemediği, bu suretle kişinin algılama yeteneğinin zayıflığından yararlanmak suretiyle dolandırıcılık suçunu işlediği iddiası ile açılan kamu davasının yargılaması neticesinde eylemin basit dolandırıcılık suçunu oluşturduğunun kabul edildiği olayda;
Sanık hakkında düzenlenen iddianamede katılanı tehdit ederek kredi çektirdiğinden bahsedilmemiş olması karşısında tebliğnamedeki yağma suçundan bozma isteyen düşünceye iştirak edilmeyerek yapılan incelemede; katılanın olayla ilgili olarak algılama yeteneğinin bulunup bulunmadığı hususunda rapor aldırılması ve toplanan tüm delillerin sonucuna göre sanığın hukuki durumunun tayin ve takdirinin gerektiği gözetilmeden eksik incelemeyle yazılı şekilde hüküm verilmesi,
Kanuna aykırı olup, sanık müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebeplerden dolayı 5320 sayılı Kanun"un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, aynı kanunun 326/son maddesi uyarınca ceza miktarı bakımından kazanılmış hakkın gözetilmesine, 06/06/2017 tarihinde oybirliği ile karar verildi.