22. Hukuk Dairesi 2015/10303 E. , 2016/18662 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İş Mahkemesi
DAVA : Davacı, kıdem tazminatı, ücret alacağı, fazla mesai, ulusal bayram ve genel tatil ile hafta tatili ücreti alacaklarının ödetilmesine karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme, isteği kısmen hüküm altına almıştır.
Hüküm süresi içinde duruşmalı olarak davalı ...... avukatı tarafından temyiz edilmiş ise de; 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu"nun geçici 3. maddesi uyarınca uygulanmasına devam olunan mülga 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu"nun 438. maddesi gereğince duruşma isteğinin miktardan reddine ve incelemenin evrak üzerinde yapılmasına karar verildikten sonra Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor sunuldu, dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı vekili, müvekkili işçinin kıdem tazminatı, ücret, fazla çalışma, hafta tatili, ulusal bayram ve genel tatil ücreti alacaklarının hüküm altına alınmasını talep etmiştir.
Davalı .... vekili, davacının iş sözleşmesinin devamsızlık haklı sebebiyle feshedildiğini, ödenmemiş işçilik alacağının bulunmadığını ileri sürerek davanın reddini savunmuştur.
Davalı sıfatıyla davanın yöneltildiği, .............. temsilcisi, müvekkili şirkete husumet yöneltilmesinin mümkün olmadığını, davacının taleplerinde haksız olduğunu ileri sürerek, davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, toplanan deliller ve bilirkişi raporuna dayanılarak, yazılı gerekçeyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Kararı, davalı sıfatıyla ...... vekili temyiz etmiştir.
Somut uyuşmazlıkta, dava, davalı ...."ye karşı açılmıştır. Yargılamanın devam ettiği bir tarihte sunulan, 25.04.2013 tarihli dilekçeyle, mevcut davalının yanında, ......"ye dava yöneltilmiştir.
Hizmet döküm cetvelinde, davacının 26.07.2011-10.11.2012 tarihleri arasındaki kayıtlı çalışmasının, davalı .... ve sonradan davaya dahil edilen ......"nin oluşturduğu adi ortaklık bünyesinde geçtiği anlaşılmaktadır. Konusu para alacağı olan eldeki davada, ortaklığın tarafları olan tüzel kişiliği haiz şirketler arasında, müteselsil sorumluluk ilişkisi vardır. Bu halde, her iki şirkete karşı dava açılması ya da şirketlerden sadece birine karşı dava açılması mümkündür. Müteselsil sorumlular arasında zorunlu dava arkadaşlığı olmayıp, ihtiyari dava arkadaşlığı vardır.
Davacı, dava dilekçesinde, sadece ...."ye karşı dava açmayı tercih etmiştir. 25.04.2013 tarihli dilekçeyle ise, ayrıca ......"ye de dava yöneltilmiş ise de, usul hukukumuzda, ihtiyari dava arkadaşı olabilecek gerçek veya tüzel kişilerin sonradan davaya dahil edilerek taraf haline getirilmesine imkan sağlayan bir düzenleme bulunmamaktadır. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu"nun 124. maddesinde, davada taraf değişikliğine ilişkin hüküm düzenlenmiş olup, somut olayda bu maddenin uygulanmasına imkan yoktur. Şöyle ki, eldeki davada, taraf değişikliği değil, dava dilekçesiyle davanın yöneltildiği davalının yanında başka bir tüzel kişiliğe de davanın yöneltilmesi söz konusudur. Anılan sebeplerle, ...... hakkında usulüne uygun şekilde açılmış dava bulunmadığından karar verilmesine yer olmadığına karar verilmesi gerekirken, esasa girilerek hüküm tesis edilmesi hatalı olup, bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda yazılı sebeplerden BOZULMASINA, bozma sebebine göre sair temyiz itirazlarının incelenmesine yer olmadığına, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 21.06.2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.