Esas No: 2021/11534
Karar No: 2022/4914
Karar Tarihi: 15.03.2022
Yargıtay 4. Hukuk Dairesi 2021/11534 Esas 2022/4914 Karar Sayılı İlamı
4. Hukuk Dairesi 2021/11534 E. , 2022/4914 K."İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi
Taraflar arasındaki trafik kazasından kaynaklanan yaralanma nedeniyle maddi tazminat davasında Uyuşmazlık Hakem Heyetince yapılan yargılama sonucunda; başvurunun kabulüne dair verilen kararın davalı vekilinin başvurusu üzerine yapılan itiraz incelemesinde; İtiraz Hakem Heyetince davalı tarafın itirazının reddine dair verilen 20/03/2020 günlü ve 2020/İHK-6429 sayılı kararının Yargıtay’ca incelenmesi davalı vekili tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü.
K A R A R
Davacı vekili Sigorta Tahkim Komisyonuna başvurusunda; 20.05.2013 tarihinde davacının sevk ve idaresindeki aracı ile davalının trafik sigortacısı olduğu aracın karıştığı çift taraflı kaza sonucu davacının malul kalacak şekilde yaralandığını, davalıya yapılan başvuruya rağmen ödeme yapılmadığını belirterek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla 4.100,00TL maluliyet tazminatının temerrüt tarihinden itibaren yasal faizi ile davalı ... şirketinden tahsiline karar verilmesini talep etmiş, ıslah dilekçesi ile dava değerini 250.000,00 TL‘ ye yükseltmiştir.
Davalı vekili; başvurunun reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Sigorta Tahkim Komisyonu Uyuşmazlık Hakem Heyetince, davacının talebinin kabulü ile 250.000,00 TL'nin 09.07.2019 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmiş; Sigorta Tahkim Komisyonu Uyuşmazlık Hakem Heyeti kararına karşı davalı vekilince yapılan itirazın reddine dair İtiraz Hakem Heyeti kararı, davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1-Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, Sigorta Tahkim Komisyonu İtiraz Hakem Heyeti kararının gerekçesinde, dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına, göre davalı vekilinin aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.
2-Dava, trafik kazasından kaynaklanan cismani zarar nedeni ile maddi tazminat istemine ilişkindir.
Haksız fiil sonucu çalışma gücünde kayıp olduğu iddiası ve buna yönelik bir talebin bulunması halinde,zararın kapsamının tespiti açısından maluliyetin varlığı ve oranının doğru bir şekilde belirlenmesi gerekmektedir. Söz konusu belirlemenin ise Adli Tıp Kurumu İhtisas Dairesi veya Üniversite Hastanelerinin Adli Tıp Anabilim Dalı bölümleri gibi kuruluşlarının çalışma gücü kaybı olduğu iddia edilen kişide bulunan şikâyetler dikkate alınarak oluşturulacak uzman doktor heyetinden kaza tarihi 11.10.2008 tarihinden önce ise Sosyal Sigorta Sağlık İşlemleri Tüzüğü, 11.10.2008 tarihi ile 01.09.2013 tarihleri
arasında Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliği, 01.09.2013-01.06.2015 tarihleri arası Maluliyet Tespiti İşlemleri Yönetmeliği, 01.06.2015-20.02.2019 tarihleri arası Özürlülük Ölçütü, Sınıflandırması ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurul Raporları Hakkında Yönetmelik, 20.02.2019 tarihinden sonra Erişkinler İçin Engellilik Değerlendirmesi Hakkında Yönetmelik hükümleri dikkate alınarak yapılması gerekmektedir.
Eldeki dosyada; kaza sonrası düzenlenen 03.05.2019 tarihli Çukurova Üniversitesi Tıp Fakültesi Adli Tıp ABD Başkanlığı raporuna göre, kişide kazadan dolayı meydana gelen organik sanrılı bozukluk şikayetlerine bağlı olarak Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliği hükümlerine göre maluliyet oranı % 48 olarak belirlenmiştir. Davacının olay sonrası psikiyatrik değerlendirmesi yapılmış, Düziçi Devlet Hastanesinin 20.09.2017 tarihli Sağlık Kurulu raporuna göre kişide işlevselliği tedavi ile kısmen düzelen organik sanrılı bozukluk saptandığı, özür oranının %40 olduğu, Çukurova Üniversitesi Balcalı Hastanesi Psikiyatri ABD Dalının 20.02.2019 tarihli konsültasyon evrakında; hastanın sağlık kurulunda değerlendirildiği, hastada organik sanrılı bozukluk saptandığı(bağımlı olmayan), tedavi ile kısmen düzelen bir durumun düşünüldüğü, psikiyatristler ile yapılan görüşmede hastalığın kaza sonucu meydana geldiği ve özür oranının %40 olduğu, belirtilmiştir. 03.05.2019 tarihli Çukurova Üniversitesi Tıp Fakültesi Adli Tıp ABD Başkanlığı raporu kaza tarihi itibariyle yürürlükte olan yönetmelik hükümlerine göre düzenlenmiş, önceki tedavi evrakları incelenmiş ve rapor 3 uzman tarafından imzalanmıştır. Önceki tedavilere ilişkin epikrizlerde ruh ve sinir hastalıkları uzmanının muayene ve tedavisine ilişkin ayrıntılı bilgi ve belgeler bulunmakla birlikte heyette ruh ve sinir hastalıkları uzmanının bulunmadığı anlaşılmıştır. Rapor bu haliyle karar vermeye yeterli değildir.
Bu durumda, davacının psikolojik tedavisine ilişkin tüm tedavi evrakları dosya arasına getirtildikten sonra, davacının muayenesi de yapılarak aralarında psikiyatr doktorun da bulunduğu yeni bir heyetten rapor alınarak, 03.05.2019 tarihli Çukurova Üniversitesi Tıp Fakültesi Adli Tıp ABD Başkanlığı raporu da irdelenmek suretiyle, kaza tarihinde yürürlükte bulunan Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliği hükümlerine göre, kazadan sonra oluştuğu belirtilen psikolojik rahatsızlıkların kaza ile illiyet bağının olup olmadığı, maluliyet oranına etki edip etmediği, “organik sanrılı bozukluk (bağımlı olmayan), tedavi ile kısmen düzelen” hastalığa ilişkin tespit edilen maluliyet oranının davacının bakiye ömrü boyunca aynı oranda devam edip etmeyeceğinin tespit edilerek, davalı lehine oluşan kazanılmış haklar da gözetilmek kaydıyla, sonucuna göre karar verilmesi gerekirken bu hususun üzerinde durulmamış olması doğru görülmemiştir.
3-Kabule göre; İtiraz Hakem Heyetince davacı lehine hükmedilecek vekalet ücreti için Sigortacılıkta Tahkime İlişkin Yönetmeliğin 16/13 maddesinin uygulanması gerektiği göz önüne alınarak hesaplanan vekalet ücretinin 1/5'i oranında vekalet ücretine hükmedilmesi, (hesaplanan miktar maktu vekalet ücretin altında kaldığı takdirde AAÜT'nin 17. maddesi gereğince karar yılındaki maktu vekalet ücretine hükmedilmesi) gerekirken yazılı şekilde tam nispi vekalet ücretine hükmedilmesi doğru olmamış, kararın bu nedenle de davalı ... şirketi lehine bozulmasına karar vermek gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin sair temyiz itirazlarının REDDİNE, (2) ve (3)numaralı bentlerde açıklanan nedenlerle davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile İtiraz Hakem Heyeti kararının BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davalıya geri verilmesine, 15/03/2022 gününde oybirliğiyle karar verildi.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.