Abaküs Yazılım
3. Hukuk Dairesi
Esas No: 2017/6934
Karar No: 2017/17121
Karar Tarihi: 06.12.2017

Yargıtay 3. Hukuk Dairesi 2017/6934 Esas 2017/17121 Karar Sayılı İlamı

3. Hukuk Dairesi         2017/6934 E.  ,  2017/17121 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :SULH HUKUK MAHKEMESİ

    Taraflar arasındaki kiralananın tahliyesi davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davalılar tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü:

    Y A R G I T A Y K A R A R I

    Davacı; davalılardan ...’in 28.04.1998 tarihli kira sözleşmesi gereği kiracısı olduğunu, taşınmazın eczane olarak kullanılmak üzere kiralanmasına rağmen, kiracının kardeşi olan diğer davalı tarafından "..." olarak kullanıldığının vakıf mütevellisi tarafından tespit edildiğini, bunun üzerine davalılardan ..."e hitaben düzenlenen ... 9. Noterliğinin 14/12/2015 tarih ve ... yevmiye numaralı ihtarnamesi ile tahliye isteminde bulunulduğunu ancak verilen makul süreye rağmen fuzuli işgalci tarafından taşınmazın tahliye edilmediğini, davalı kiracının diğer davalı fuzuli işgalciye kira sözleşmesini devredebilmesi için davacı müvekkilinin açık ve yazılı muvafakati gerektiğini, davacının ise bu yönde bir muvafakatinin olmadığını belirterek davalı ..."in akde aykırılık ve diğer davalının ise fuzuli işgalci olması nedeni ile kiralananın tahliyesine karar verilmesini talep etmiştir.
    Davalılardan ...; sözleşmenin ... Bölge Müdürlüğü ile imzalanmış olması nedeniyle davacının taraf olma ehliyeti bulunmadığını ayrıca fesih bildirim sürelerine uyulmadan dava açıldığını, davalıların birlikte ve gayriresmi ortak olarak dava konusu yeri 5 senedir atariye olarak işlettiklerini, davacının sunmuş olduğu kira sözleşmesinde kiralananın farklı bir amaçla kullanılması için bir sınırlama bulunmadığını bu nedenle açılan davanın reddine karar verilmesini dilemiştir.
    Mahkemece; davanın kabulü ile davalı ..."in akde aykırılık nedeni ile davalı ..."in ise işgalci olması nedeni ile kiralanandan tahliyelerine karar verilmiş, hüküm davalılar tarafından temyiz edilmiştir.
    1-Davalılardan ..."in temyiz itirazlarının incelenmesinde;
    Türk Borçlar Kanununun 316.maddesi hükmü uyarınca kiracı kiralananı sözleşmeye uygun olarak özenle kullanmak ve kiralananın bulunduğu taşınmazda oturan kişiler ile
    komşulara gerekli saygıyı göstermekle yükümlüdür. Kiracının bu yükümlülüğe aykırı davranması durumunda sözleşmeye aykırılık nedeniyle tahliyesine karar verilebilmesi için kiraya verenin konut ve çatılı işyeri kirasında kiracıya en az otuz gün süre vererek aykırılığın giderilmesini, aksi takdirde sözleşmeyi feshedeceğini yazılı olarak bildirmesi ve tanınan bu süre içerisinde de akde aykırılığın giderilmemiş olması gerekir. Diğer kira ilişkilerinde ise kiraya veren, kiracıya önceden bir ihtarda bulunmaksızın, yazılı bir bildirimle sözleşmeyi hemen feshedebilir. Konut ve çatılı işyeri kirasında, kiracının kiralanana kasten ağır bir zarar vermesi, kiracıya verilecek sürenin yararsız olacağının anlaşılması veya kiracının bu yükümlülüğe aykırı davranışının kiraya veren veya aynı taşınmazda oturan kişiler ile komşular bakımından çekilmez olması durumlarında kiraya veren, yazılı bir bildirimle sözleşmeyi hemen feshedebilir.
    Olayımıza gelince; davanın hukuksal dayanağını oluşturan Türk Borçlar Kanunu"nun 316.maddesi gereğince kiralananın tahliyesinin istenebilmesi için kiracının iddia olunan aykırılığı gidermesi için uyarılması ve kiralananın sözleşmeye uygun hale getirilmesi için kiracıya uygun bir süre tanınması, tanınan süre sonunda sözleşmeye aykırılığın sürdürüldüğünün saptanması gerekir. Davacının ise söz konusu ihtarnameyi kiracı ... yerine fuzuli şagil olduğu iddia edilen ...’e hitaben düzenlediği anlaşılmaktadır. Bu durumda, akde aykırılık nedeniyle kiralananın tahliyesine karar verilebilmesi için yasal şartların tamamlandığı kabul edilemez. Mahkemece, davalılardan ...’e yönelik istemin bu nedenle reddine karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde karar verilmesi doğru değildir.
    2- Davalılardan ...’in temyiz itirazlarına gelince; davalı vekili 31.05.2016 tarihli ikinci celse için 31.05.2016 havale tarihli dilekçeyle mazeretli sayılmasını talep etmiş, Mahkemece 31.05.2016 tarihli celsede davalı vekilinin mazeretinin kabulüne karar verilerek, duruşma günü 02.06.2016 tarihi olarak kararlaştırılmış ve duruşma gününün UYAP üzerinden öğrenilmesine karar verilmiştir. 02.06.2016 tarihli celsede ise; davalı vekilinin yokluğunda yargılama sonlandırılarak davanın kabulüne karar verilmiştir.
    Hukuk Muhakemeleri Kanununun “hukuki dinlenilme” başlıklı 27’nci maddesi, T.C. Anayasası’nın hak arama hürriyetini düzenleyen 36’ncı maddesi, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesinin adil yargılanma hakkına ilişkin 6’ncı maddesi nazara alındığında davanın tarafları, müdahiller ve yargılamanın diğer ilgilileri, kendi hakları ile bağlantılı olarak hukuki dinlenilme hakkına sahiptirler. Yargılama ile ilgili bilgi sahibi olunmasını, açıklama ve ispat hakkını mahkemenin açıklamaları dikkate alarak değerlendirmesini içeren bu hakkın ve yargılamanın aleniliği ilkelerinin gerçekleşmesinin en önemli aracı duruşma yapılmasıdır.
    6100 sayılı HMK"nın uygulama alanını, adli yargı ilk derece hukuk mahkemeleri ve bölge adliye mahkemeleri hukuk dairelerinde tutulacak kayıtlar ile yazı işleri hizmetlerinin yürütülmesi ve bu işlemlerde UYAP"ın kullanılmasına dair usul ve esasları düzenlemek amacıyla çıkartılan Hukuk Muhakemeleri Kanunu Yönetmeliğinin 52. maddesi gereğince tebligat işlemleri 7201 sayılı Tebligat Kanunu ile Tebligat Kanunu uyarınca çıkarılan yönetmeliklere göre fiziki ya da elektronik ortamda yapılacaktır. Elektronik tebligat usulünün düzenlendiği Tebligat Kanunu"nun 7/A maddesindeki düzenleme ve Elektronik Tebligat Yönetmeliği hükümleri de dahil olmak üzere, Tebligat Kanunu ve çıkarılan Tebligat yönetmeliği hükümleri incelendiğinde; duruşma gününün UYAP"tan öğrenilmesi usulünün uygulanabileceğine yönelik bir düzenlemeye yer verilmediği görülmektedir.
    Somut olayda; davalı vekilinin 31.05.2016 tarihli ikinci celse için mazeretli sayılmasını talep ettiği, Mahkemece, mazeretin kabul edilerek duruşmanın 02.06.2016 tarihine bırakıldığı ve duruşma gününün UYAP’ tan öğrenilmesine karar verildiği anlaşılmakta ise de; duruşma günü davalı vekiline tebliğ edilmediğinden, davalı vekilinin duruşma gününden haberdar olmadığının kabulüyle; masrafın gider avansından karşılanmak suretiyle yeniden duruşma günü bildirilerek yargılamaya devam edilmesi gerekirken aksinin kabulü usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir.
    SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün HUMK.nun 428. maddesi gereğince temyiz eden davalılar yararına BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 6100 sayılı HMK"nun Geçici Madde 3 atfıyla 1086 sayılı HUMK"nun 440. maddesi gereğince kararın tebliğinden itibaren 15 günlük süre içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 06.12.2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.

    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi