MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

Taraflar arasındaki menfi tespit davasında yapılan yargılama sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.

- KARAR -

Davacı vekili, davacının davalıdan araç kiraladığını, kiralama sözleşmesine ek olarak teminat amacıyla bono imzalandığını, araç ile kaza yaptığını, kazaya başka aracın sebebiyet verdiğini, davalının teminat olarak verilen senede dayalı olarak takip başlattığını, davalının zararı varsa bunu sigorta şirketinden veya kazaya karışan diğer taraftan talep etmesi gerektiğini belirterek borçlu olmadığının tespitini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, takibe ve davaya konu senedin sözleşmeden bağımsız olduğunu, kaza nedeniyle kiralanan araçta değer kaybı oluştuğunu, davacının ödemekle yükümlü olduğu zararlar için kararlaştırılan miktarda senet düzenlendiğini belirterek davanın reddini talep etmiştir.
Mahkemece yapılan yargılama, toplanan delillere göre, bononun illetten mücerret olduğu, ayrıca senedin teminat senedi olarak kabulü halinde ise davalının kaza sonucu zararını karşılamak için davacıya başvurabileceği gerekçesiyle davanın reddine, davalı lehine 1.000,00 TL tazminatın davacıdan alınarak davalıya verilmesine karar verilmiş, hüküm davacı vekilince temyiz edilmiştir.
Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davacı vekilinin yerinde görülmeyen bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz eden davacıdan alınmasına, 26/03/2018 gününde oyçokluğuyla karar verildi.


KARŞI OY YAZISI

Davacı tarafından açılan işbu menfi tespit davasında takibin durdurulması için ihtiyati tedbir kararı verilmemiştir.
Bu itibarla yerel mahkemece gerekçesi de gösterilmeden davacı aleyhine takipin %20"sine tekabül eden 1.000,00 TL tazminata hükmedilmesi yanlış olmuştur.
Bu itibarla yerel mahkeme kararının bu yönden bozulması gerektiği görüşünde olduğumdan saygıdeğer çoğunluğun onama kararına muhalifim. 26.03.2018