Abaküs Yazılım
8. Hukuk Dairesi
Esas No: 2012/1264
Karar No: 2012/7914
Karar Tarihi: 24.09.2012

Yargıtay 8. Hukuk Dairesi 2012/1264 Esas 2012/7914 Karar Sayılı İlamı

8. Hukuk Dairesi         2012/1264 E.  ,  2012/7914 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi
    DAVA TÜRÜ : Tapu iptali ve tescil

    ... ile Hazine aralarındaki tapu iptali ve tescil davasının kabulüne dair Kurucaşile (Kapatılan) Sulh Hukuk Mahkemesinden verilen 14.09.2011 gün ve 101/144 sayılı hükmün Yargıtay"ca incelenmesi davalı Hazine vekili ve davacı vekili taraflarından süresinde istenilmiş olmakla dosya incelendi gereği düşünüldü:

    K A R A R

    Davacı vekili, kadastro çalışmaları sırasında 104 ada 4 nolu parselin yanlışlıkla Hazine adına tespit ve tescil edildiğini, ne var ki, bu taşınmazın bir kısmını 23.04.2004 tarihli harici senetle ...’ten, bir kısmını da 28.06.2005 tarihli harici senetle ...’dan satın aldığını, eklemeli zilyetliğin 40 – 50 yıldan beri müvekkilinde olduğunu, bu yeri vekil edeninin ekip biçtiğini, arı beslediğini, fındık ağaçları yetiştirdiğini açıklayarak 104 ada 4 nolu parselden 2537,26 m2"lik yerin iptali ile davacı adına tesciline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davacı vekili ise, 05.12.2010 tarihli temyiz dilekçesiyle, davalı Hazinenin gerçek hasım olduğunu, dava kabule gittiği için davacı yararına avukatlık ücretine ve mahkeme masraflarına hükmedilmesi gerektiğinden kararın bu sebeplerle düzeltilmesini talep etmiştir.
    Davalı Hazine, dava konusu taşınmazın arazi kadastrosu çalışmalarında çalılık niteliğiyle Hazine adına tespit ve tescil gördüğünü, davacı yararına koşulların gerçekleşmediğini açıklayarak davanın reddini savunmuştur.
    Mahkemece, davacının davasının kabulüne, teknik bilirkişilerin 08.10.2010 tarihli kroki ve raporlarında mavi renkle boyalı olarak gösterilen 2537,26 m2"lik kısmın 104 ada 4 nolu parselden iptali ile davacı adına tapuya kayıt ve tesciline karar verilmiştir.
    Hüküm, süresi içerisinde davalı Hazine vekili ve davacı vekili taraflarından temyiz edilmiştir.
    Toplanan deliller, tüm dosya kapsamından;
    Dava konusu 104 ada 4 nolu parseli ilişkin tapu kaydı ve kadastro tutanağı dosyadadır. Senetsizden “ham toprak” niteliğiyle, 2537,26 m2 olarak, 12.10.2008 tarihinde “Devletin hüküm ve tasarrufu altında bulunan tarım alanına dönüştürülmesi mümkün olan yerlerden olduğundan, hali arazi ve ham toprak vasfıyla 3402 sayılı Kadastro Kanununun 18. maddesine göre” Hazine adına tespiti yapılmıştır. İtirazsız olarak 16.12.2008 tarihinde kesinleşmiştir. Kayıt halen Hazine adınadır. Davacı tarafın tutunduğu haricen düzenlenen senetler dosya içerisindedir. Mahallinde keşif yapılmıştır. Yerel bilirkişiler ortak beyanda bulunmuşlardır. 23.07.2004 tarihli senedin taşınmaza uyduğunu söylemişlerdir. 28.06.2005
    tarihli senedin mevkisinin bu yer olduğunu, fakat senetten haberdar olmadıklarını açıklamışlardır. Taşınmazda fındık ocakları ve arı kovanlarının bulunduğunu, eklemeli zilyetliğin 30 – 40 yıldan beri davacı ve satıcılarında olduğunu açıklamışlardır. Davacı tanığı ise, taşınmazın 1987 yılından önce köylülerce yol olarak kullanıldığını, ancak çok dik olduğu için ve yürümenin zor olmasından dolayı yolun 1987 yılından sonra başka tarafa açılması nedeniyle buranın yol olarak kullanılmadığını, keşifte gösterdiği taşınmazın çakıldan aşağı tarafını da 1987 yılından sonra da hiç kullanmadığını, sonra bu yeri sattığını, keşif tarihi itibariyle arı kovanlarının bulunduğunu, herhangi bir şey ekilip dikilmediğini, ...’ün sattığı yerin mısır ve buğday ekili olduğunu açıklamıştır. Diğer tanıklarda benzer açıklamalarda bulunmuşlardır. Keşifte görevli ziraat mühendisi, dava konusu parselin %10 – 15 mehilli, killi, tınlı toprak bünyeli, 20 yılı aşkın süreden beri münavebeli ziraat yapılan kıraç tarım arazisi olduğunu, taşınmazın içerisinde 10 – 12 yaşlarında 35 adet fındık ocağı, 8 – 10 yaşlarında 6 adet elma ile, 5 adet kiraz ve 4 adet armut ve birer ikişer diğer meyve ağaçlarının yer aldığını, bir kısım yerin arılık olarak kullanıldığını açıklamıştır. Teknik bilirkişi 1/1000 ölçekli krokisini sunmuştur. 2 adet 9 x 13 ebadında tasdiksiz renkli fotoğraf dosyaya konulmuştur. Açıklanan olgular tarafların ve mahkemenin kabulündedir. Uyuşmazlık kadastro çalışmalarında ham toprak niteliğiyle Hazine adına tespit ve tescil edilen taşınmazda tespit öncesi eklemeli zilyetlik ve imar – ihya koşullarının gerçekleşip gerçekleşmediğinde toplanmaktadır. Öte yandan taşınmazın güney sınırında eylemli olarak orman bulunmaktadır.
    Bilindiği üzere ve kural olarak; TMK.nun 713/1 ve 3402 sayılı Kadastro Kanununun 14 ve 17. maddelerine dayalı tescil ya da tapu iptali tescil davalarının kanıtlanabilmesi için imar – ihya ve zilyetlik olgusunun tespit edilmesi gerekir. Zilyetlik maddi vakıalardandır. Geniş kapsamlı olarak zilyetliğin içinde imar ve ihya da yer almaktadır. Bunun için öncelikle taraf tanıklarının taşınmaz başında dinlenmesi, taşınmazın evveliyatı hakkında ve keşif tarihi itibariyle kullanım biçimi, zilyetleri belirlenmelidir. Yaşlı ve yansız yerel bilirkişilerden taşınmazın mevkii, sınırları, niteliği ve biliyorlarsa zilyetlik konusunda ayrı ayrı bilgi ve beyanlarının alınması asıldır. Öte yandan, bu tür davalar kamusal yönü ağırlıklı davalardır. Tarafların delillerinin haricinde hakimin resen ve kamu adına araştırma ve soruşturma yetki ve görevi bulunmaktadır. Bu bağlamda düşünüldüğünde taşınmazın bulunduğu yerde orman araştırmasının yapılması ve hava fotoğraflarının merciinden getirtilerek yöntemine uygun olarak uygulanması gerekir.
    Bir arazinin kullanım süresi ve niteliği ile üzerinde imar, ihya işlemlerinin tamamlandığı tarihin en iyi belirleme yöntemi hava fotoğraflarıdır. Bu hava fotoğraflarının kadastrodan sonraki geçmiş yıllara ait en az iki ayrı zamana ilişkin olması gerekir. Bu konuda sağlıklı bir yargıya ulaşmak için tespit tarihi olan 12.10.2008 tarihinden geriye 20 – 30 yıl öncesine ait (1978 – 1988 yılları arası) hava fotoğraflarının dosyada yer almış olması ve bu fotoğrafların stereoskopla incelenmesi gerektiği uzman öğretim üyelerinin yayınlarındaki görüşleridir. Ayrıca, stereoskopik çift hava fotoğrafı, bir stereoskop altında incelenirse arazinin üç boyutlu görüleceği, taşınmazın sınırlarının belirlenebileceği ve bu amaçla ekilemeyen bakir alanların net bir biçimde tespitinin yapılabileceği bilinmelidir.
    Mahkemece uyuşmazlığın net bir biçimde çözüme kavuşturulabilmesi için gerekli bulunan hava fotoğraflarından yararlanılmamıştır.
    Mahkemece yapılacak iş; Öğretim Üyesi seviyesinde Ziraat Fakültesi Toprak Bölümünden bir ziraat mühendisi, bir harita veya kadastro mühendisi ile bir jeolog’dan oluşacak üç kişilik uzman bilirkişi kurulu marifetiyle dava tarihine göre 20 – 30 yıl öncesine ait ve iki ayrı tarihte çekilmiş stereoskopik çift hava fotoğraflarının getirtilip stereoskop aletiyle yukarıdaki açıklamalar doğrultusunda inceleme yaptırılarak taşınmazın niteliğinin ve kullanım süresinin ne zaman başlandığının belirlenmesine çalışılması gerekir. Şahit ve bilirkişi sözleri ilmi esaslara göre hazırlanan bilirkişi raporlarıyla denetlenmeli, taşınmaz üzerinde imar-ihya işlemlerine başlandığı ve tamamlandığı tarih ile tarımsal amaçlı zilyetlik başlangıç tarihi ayrı ayrı belirlendikten sonra iddia ve savunma çerçevesinde değerlendirilme yapılarak karar verilmelidir. Yöntemine uygun biçimde orman araştırması da yapılması zorunludur. Eksik incelemeyle karar verilemez.
    Davacı vekilinin tüm temyiz itirazlarının REDDİNE, davalı Hazine vekilinin temyiz itirazları açıklanan sebeplerle yerinde olduğundan kabulüyle hükmün 6100 sayılı HMK.nun Geçici 3. maddesinin yollamasıyla 1086 sayılı HUMK.nun 428. maddesi uyarınca BOZULMASINA, HUMK.nun 440/III-1, 2, 3 ve 4. bentleri gereğince ilama karşı karar düzeltme yolu kapalı bulunduğuna ve 18,40 TL peşin harcın istek halinde temyiz eden davacıya iadesine 24.09.2012 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.














    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi