Abaküs Yazılım
11. Ceza Dairesi
Esas No: 2019/10155
Karar No: 2020/3017

Resmi belgede sahtecilik - Yargıtay 11. Ceza Dairesi 2019/10155 Esas 2020/3017 Karar Sayılı İlamı

Özet:


Mahkeme, sanığın resmi belgede sahtecilik suçundan mahkumiyetine karar veren mahkeme kararını bozdu. Yapılan gözlemler sonucunda sahteciliğin aldatıcılık niteliği bulunmadığı ve suçun unsurlarının oluşmadığına karar verilerek sanığın beraatine karar verilmesi gerektiği belirtildi. Ayrıca TCK'nin 53. maddesine ilişkin uygulamanın Anayasa Mahkemesi'nin iptal kararı ile yeniden değerlendirilmesi gerektiği vurgulandı. Kanun maddeleri ise şöyle açıklanabilir: 5237 sayılı TCK'nin 53. maddesi (resmi belgede sahtecilik), 204/1. maddesi (soruşturma ve kovuşturma raporunu sahte düzenlemek), 86/2. maddesi (sahte belge kullanmak), 62. maddesi (sahte belge düzenlemek) ve 52/2. maddesi (kimlik kartı sahteciliği).
11. Ceza Dairesi         2019/10155 E.  ,  2020/3017 K.

    "İçtihat Metni"


    MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
    SUÇ : Resmi belgede sahtecilik
    HÜKÜM : Mahkumiyet


    1- Sanığın, ... adına düzenlenmiş üzerinde kendi fotoğrafı bulunan sahte nüfus cüzdanını kullanmak suretiyle resmi belgede sahtecilik suçunu işlediği iddiasıyla açılan kamu davasında; dosyada aslı bulunan suça konu nüfus cüzdanı üzerinde heyetimizce yapılan gözlemde, fotoğraf üzerinde basılı bulunan soğuk mühür izinin silik olduğunun, fotoğraf kenar ve köşelerinde kesim hataları bulunduğunun ve fotoğrafın belgeye sonradan yapıştırıldığının ilk bakışta anlaşılması karşısında; yapılan sahteciliğin aldatıcılık niteliği bulunmadığından, yüklenen suçun unsurlarının oluşmadığı ve sanığın beraatine karar verilmesi gerektiği gözetilmeden, yazılı şekilde mahkûmiyet hükmü kurulması,
    2- Kabule göre de; 5237 sayılı TCK’nin 53. maddesine ilişkin uygulamanın Anayasa Mahkemesi"nin 08.10.2015 tarih, 2014/140 Esas ve 2015/85 Karar sayılı iptal kararı ile birlikte yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması,
    Bozmayı gerektirmiş, sanık müdafinin temyiz nedenleri bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün bu sebeplerden dolayı 5320 sayılı Kanun’un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nin 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 11.06.2020 tarihinde ön sorun yönünden hükmün açıklanma koşulları oluşmadığına dair Üye ...’ın karşı oyu ve oy çokluğu ile diğer yönlerden oy birliği ile karar verildi.
    KARŞI OY

    Dairemizin 11/06/2020 tarih, 2019/10155 Esas, 2020/3017 Karar sayılı çoğunluk görüşüne aşağıdaki sebeplerden katılmıyorum.
    Sanığın, 5237 sayılı TCK’nin 204/1, 53. maddeleri gereğince 2 yıl hapis cezası ile cezalandırılmasına dair, 5271 sayılı CMK’nin 231. maddesi uyarınca hükmün açıklanması suretiyle kurulan Bakırköy 30. Asliye Ceza Mahkemesi’nin 17/09/2015 tarih 2010/319 Esas, 2010/197 Karar sayılı kararı usul ve yasaya aykırıdır.
    Sanık hakkında aynı mahkemece 17/06/2010 tarih 2010/319 Es., 2010/197 Kr. sayıyla verilen hükmün CMK’nin 231. maddesi uyarınca hükmün açıklanmasının geri bırakıldığı anlaşılmaktadır.
    Deneme devresi içinde sanık hakkında Silivri 1. Asliye Ceza Mahkemesi’nin 07/11/2014 tarih 2013/433 Esas, 2014/472 Karar sayı ile TCK’nin 86/2, 62, 52/2. maddeleri uyarınca doğrudan 2.000 TL APC ile cezalandırılmasına ilişkin kesin olarak verilen hükme istinaden ilgili mahkemesine ihbarda bulunulduğu görülmüştür.
    Kesin olarak verilen hükümlerin olağan yargı yolu içinde temyiz incelenmesine konu edilmesi mümkün değildir. Ancak şartların varlığı halinde kanun yararına bozma suretiyle hukuka aykırılığın giderilmesi mümkündür. Dolayısıyla etkin bir yargısal denetime tabi olmayan kesin hükümlerin hükmün açıklanmasına dayanak alınması mümkün değildir. Bu durum iç hukukumuzun bir parçası olan İnsan Hakları ve Ana Hürriyetleri Korumaya Dair Avrupa Sözleşmesinin 6/2. maddesine güvence altına alınan Masumiyet Karinesinin ihlali niteliğindedir.


    Bu sebeblerle anılan mahkeme kararının öncelikle hükmün açıklanma koşullarının bulunmadığı sebebi ile bozulması gerektiği düşüncesiyle sayın çoğunluğun (hükmün açıklanma koşullarının oluştuğu yönündeki) görüşüne katılmıyorum. 11.06.2020


    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi