Mahkemesi : Asliye Ceza Mahkemesi
Suç : Taksirle öldürme
Hüküm : CMK"nın 223/2-e maddesi gereğince beraat

Taksirle öldürme suçundan sanığın beraatine ilişkin hüküm, katılan vekili tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü:
Soruşturma evresinde... İhtisas Kurulu tarafından düzenlenen 13.02.2008 tarihli raporda muhalefet görüşü olarak saat 11:10 ila 11:20 arasında doğumu gerçekleştirilen hastada kanama sonrası rüptür tespit edilmesine rağmen mahiyeti araştırılmadan bilateral vaginal yırtık olarak kabul edilerek onarım yapıldığı, üterusda meydana gelen rüptüre 1 saat gecikme ile müdehale eden sanığın eyleminin tıp kurallarına uygun olmadığı ifade edilmiş ve kovuşturma evresinde 13-14 Mayıs 2010 tarihinde toplanan Yüksek Sağlık Şurası tarafından düzenlenen raporda hastada meydana gelen postpartum kanamanın bir komplikasyon olduğu ancak bu komplikasyonun iyi yönetilememesi nedeniyle hastaya uygulanması gereken nihai müdahalenin geç yapıldığından bahisle sanığın kusurlu olduğu oy çokluğuyla belirtilmiş ise de raporlar arasındaki çelişkinin giderilmesi amacıyla dosya tevdi edilen ... Genel Kurulu"nun 03.05.2012 tarihli raporunda da belirtildiği üzere olay tarihinde normal yolla gerçekleştirilen doğum sonrası kollum ve uterus rüptürüne bağlı kanama ve gelişen komplikasyonlar neticesi ölen 30 yaşındaki ... hakkında rüptür tespiti ve atoni kanaması tespiti sonrası yapılması gereken işlemlerin bir tıbbi sıralama içinde yapılması gerektiği, yapılan bir işlemin yeterli gelmemesi halinde sonraki aşamaya geçilmesi gerektiği, direkt hemen histerektomiye geçilemeyeceği tıbben bilindiğinden, kişiye uygulanan önce rüptür tamiri, sonra bilateral uterin arter ligasyonunun uterus masajının ve subtotal histerektomi işleminin sırasıyla usulüne uygun olduğu anlaşılmakla hükmedilen beraat kararında bir isabetsizlik bulunmadığı anlaşılmıştır.
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, incelenen dosya kapsamına göre; katılan vekilinin, eksik inceleme yapıldığına ilişkin temyiz itirazlarının reddine, ancak;
1-Hükme esas alınan bilirkişi raporunda sanığın kusurunun bulunmadığının belirtildiği, hükmün gerekçesinde, sanığın kusurunun bulunmadığından beraatine karar verildiği belirtilmiş olup, yüklenen suç açısından sanığın taksirinin bulunmaması nedeniyle CMK"nın 223/2-c maddesi gereğince beraatine karar verilmesi gerekirken, sanığın üzerine atılı suçu işlediğine dair yeterli delil bulunmadığı kanaatine varılarak CMK"nın 223/2. maddesi uyarınca sanık hakkında beraat hükmü kurulması,
2-16.02.2007 olan suç tarihinin gerekçeli karar başlığında 23.02.2007 olarak yanlış gösterilmesi,
Kanuna aykırı olup, katılan vekilinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden, hükmün bu sebeplerden dolayı 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi uyarınca halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK"un 321. maddesi gereğince BOZULMASINA; ancak, yeniden yargılama gerektirmeyen bu hususların aynı Kanunun 322. maddesine göre düzeltilmesi mümkün bulunduğundan, hüküm fıkrasının ilk bendinde yer alan, “üzerine atılı suçu işlediğine dair yeterli delil bulunmadığı kanaatine varılarak 5271 Sayılı CMK"nın 223/2-e maddesi uyarınca” ibarelerinin çıkartılarak, yerine “yüklenen suç açısından taksirinin bulunmaması nedeniyle, CMK"nın 223/2-c maddesi uyarınca” ibarelerinin yazılması ver gerekçeli karar başlığındaki 23.02.2007 olarak gösterilen suç tarihinin "16.02.2007" şeklinde değiştirilmesi suretiyle sair yönleri usul ve kanuna uygun bulunan hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 13.05.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.