Esas No: 2021/11416
Karar No: 2022/4793
Karar Tarihi: 15.03.2022
Yargıtay 4. Hukuk Dairesi 2021/11416 Esas 2022/4793 Karar Sayılı İlamı
4. Hukuk Dairesi 2021/11416 E. , 2022/4793 K."İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi
Taraflar arasındaki tahkim davası hakkında Sigorta Tahkim Komisyonu Uyuşmazlık Hakem Heyeti tarafından verilen karara karşı davalı vekili tarafından itiraz edilmesi üzerine İtiraz Hakem Heyetinin itirazın kabulüne dair kararına karşı süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz yoluna başvurulmakla, dosya incelendi, gereği düşünüldü;
K A R A R
Davacılar vekili 08/10/2018 tarihinde müvekkillerinin murisi ... yolcu olduğu araçta meydana gelen trafik kazasında vefa ettiğini ve davacıların murisin desteğinden yoksun kaldıklarını belirterek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik toplam 6.500,00TL destekten yoksun kalma tazminatının davalı ... şirketinden faizi ile birlikte tahsilini talep ve dava etmiştir.Bilirkişi raporu doğrultusunda dava değerini 313.043,04TL'ye yükseltmiştir.
Davalı vekili davanın reddine savunmuştur.
Sigorta Tahkim Komisyonu Uyuşmazlık Hakem Heyetince başvurunun kabulü ile ... için 217.861,92TL, ... için 25.525,08TL, ... için 19.334,88TL, ... için 42.392,88TL, ... için 7.928,28TL destekten yoksun kalma tazminatının 21/11/2018 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile davalıdan alınarak başvurana verilmesine karar verilmiş, davalı vekili itiraz yoluna başvurmuştur. İtiraz Hakem Heyetince itirazın reddine karar verilmiş ,davalı vekili kararı temyiz etmiştir.
1-5684 sayılı Sigortacılık Yasasının 30/12. maddesi gereği sigorta tahkim komisyonlarının 40.000,00 TL'yi geçmeyen kararları kesindir. Kesin olan kararların temyiz istemleri hakkında mahkemece bir karar verilebileceği gibi, 1.6.1990 gün 3/4 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararı uyarınca Yargıtay’ca da temyiz isteminin reddine karar verilebilir.
Sigorta Tahkim Komisyonu Uyuşmazlık Hakem Heyetince davacı ... için 25.525,08TL, davacı ... için 19.334,88TL, davacı ... için 7.928,28TL destekten yoksun kalma tazminatının kabulüne karar verilmiş olup, kabul edilen miktarlar işbu davacılar bakımından 40.000,00TL nin altında kaldığından davalı için karar kesin niteliktedir.
Kesin olan kararlar aleyhine temyiz yoluna gidilemez. Bu nedenle davalı vekilinin adı geçen davacılara yönelik temyiz isteminin reddine karar vermek gerekmiştir.
2-Davalı vekilinin, davacılar ... ve ... hakkındaki temyiz itirazlarına gelince;
Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, İtiraz Hakem Heyeti kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre; davalı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan ve yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.
3- Zararın meydana gelmesinde veya artmasında mağdurun da kusurunun bulunması halinde söz konusu olan müterafik kusur Borçlar Kanunu'nun 44. maddesinde (6098 sayılı TBKmd. 52) düzenlenmiştir. Mağdurun kusurunun zararın meydana gelmesinde başlıca etken olması halinde zarar verenin sorumluluğunun kalkması söz konusu olabileceği gibi belirtilen kusura göre zarar ve ziyandan indirim yapılmasını da gerektirebilir.
Somut olayda; sigortalı aracın seyir halinde iken,sürücünün direksiyon hakimiyetini kaybederek gidişe göre yolun sağında bulunan yaya kaldırımına çarparak yoldan çıkması,ardından da pamuk tarlasında taklalar atarak sağ yanına yatmış bir şekilde durması sonucu destek ... vefat ettiği anlaşılmıştır. Her ne kadar kaza tespit tutanağında koruyucu teribatlar yönünden ve desteğin araçta oturduğu yer yönünden " tespit edilemediği kodu" işaretlenmiş ise de kaza yeri tespit tutanağı krokisinde desteğin kaza sonrasında yerde çizildiği ve olay yeri görgü ve tespit tutanağında da araç içinde yolcu olarak bulunan İkram'ın cansız olarak yerde yattığı belirtilmiştir.
Davalı vekili desteğin emniyet kemeri takmadığı için ölümünde müterafik kusurlu olduğunu savunmalarında ve itirazında dile getirmiş, İtiraz Hakem heyetince savunmaya itibar edilmemiştir. Eksik araştırma ile karar verilemez.
Bu durumda,İtiraz Hakem Heyetince, Savcılık soruşturma dosyası ve ceza dava dosyasının tamamının celbi,ifade tutanakları ve dosya kapsamında detayalı inceleme yapılarak davacının araçta ön koltukta mı yoksa arka koltukta mı oturduğunun tespiti ile sonucuna göre ,ön koltukta oturuyor ise hesaplanan tazminattan Dairemiz uygulamalarına göre 6098 sayılı TBK 52. maddesi gereğince %20 oranında müterafik kusur indirimi yapılması gerekirken, yazılı olduğu şekilde eksik araştırma ile hüküm tesisi doğru olmamıştır.
4-Hatır taşımaları bir menfaat karşılığı olmadığı cihetle, bu gibi taşımalarda 818 sayılı BK’nin 43.(6098 sayılı TBK’nin 51.) maddesi uyarınca tazminattan uygun bir indirim yapılması, gerek öğretide gerekse Yargıtay İçtihatlarında benimsenmiş ve yerleşmiş bulunmaktadır.
Hakim tazminattan mutlaka indirim yapmak zorunda değilse de, bunun dahi gerekçesini kararında tartışması ve nedenlerini göstermesi gerekir.
Somut olayda, davacı yolcu konumundadır.Davalı vekili cevap dilekçesi ile hatır savunmasında bulunmuş,hakem heyetince davacının araçta hatır için taşındığına dair delil olmadığı gerekçesi ile davalının savunmasına itibar edilmemiştir.Eksik inceleme ve araştırma ile hüküm kurulmaz. Bu durumda, İtiraz Hakem Heyetince,Savcılık soruşturma dosyası ve ceza dava dosyasının tamamının celbi ile taşımanın hatır için olup olmadığı, tarafların yakınlığı, varsa hatır için taşımanın kimin arzusu ve ne amaçla yapıldığı gibi olayın özel şartları göz önüne alınarak, Dairemiz uygulamasına göre tazminattan %20 oranında hatır taşıması indirimi yapılıp yapılmaması gerektiği hususları tartışılarak sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde karar verilmesi doğru olmayıp bozmayı gerektirmiştir.
Kabule göre de; Uyuşmazlık Hakem Heyetince davacı ... için ..... Davacı ... için ... vekalet ücretine hükmedilmiş, davalı vekilinin bu yöne ilişkin itirazları da reddedilmiştir.
5684 Sayılı Sigortacılık Kanunu 30/17 md. ve 19.01.2016 tarihli ve 29598 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan Sigortacılıkta Tahkime İlişkin Yönetmelikte Değişiklik Yapılmasına Dair Yönetmeliğin 6. maddesi ile Sigortacılıkta Tahkime İlişkin Yönetmeliğin 16. maddesinin 13. fıkrasına "(13) (Ek:RG-19/1/2016-29598) tarafların avukat ile temsil edildiği hallerde, taraflar aleyhine hükmedilecek vekâlet ücreti, her iki taraf için de Avukatlık Asgarî Ücret Tarifesinde yer alan asliye mahkemelerinde görülen işler için hesaplanan vekâlet ücretinin beşte biridir." hükmü eklenmiştir.
Uyuşmazlık Hakem Heyetince verilen kararda davacı lehine hükmedilecek vekalet ücreti için Sigortacılıkta Tahkime İlişkin Yönetmeliğin 16/13 maddesinin uygulanması gerektiği gözönüne alınarak AAÜT'nin 17. maddesi gereğince hesaplanan vekalet ücretinin 1/5'i oranında vekalet ücretine hükmedilmesi,ancak hesaplanan miktarın maktu ücretin altında kalması halinde maktu ücrete hükmedilmesi gerekirken yazılı şekilde vekalet ücretine hükmedilmesi ve davalı vekilinin bu yöndeki itirazlarının reddine karar verilmesi doğru görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin temyiz dilekçesinin reddine, (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine (3) ve (4) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile İtiraz Hakem Heyeti kararının BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davalıya geri verilmesine, 15/03/2022 gününde oybirliğiyle karar verildi.