20. Hukuk Dairesi 2015/15751 E. , 2015/12875 K.
"İçtihat Metni"
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : Bakırköy 7. Sulh Hukuk Mahkemesi
TARİHİ : 16/05/2014
NUMARASI : 2014/377-2014/453
DAVACI : H.. E..
DAVALI : G.. M..
Taraflar arasındaki nüfus kaydının düzeltilmesine ilişkin davada Bakırköy 7. Asliye Hukuk ve Bakırköy 7. Sulh Hukuk Mahkemelerince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosyada Dairemizin 21.10.2015 tarih ve 2015/5465 eas, 2015/9774 karar sayılı ilâmı ile yargı yeri belirlenmiş, Dairemizin mezkur kararında maddî hata mevcudiyetinden bahisle bu hatanın düzeltilmesi mahkeme hâkimi tarafından istenilmiş olmakla, söz konusu karar ve dosya incelendikten sonra gereği görüşülüp düşünüldü:
K A R A R
Dairemizin 21.10.2015 tarih ve 2015/5465 E. - 2015/9774 K. sayılı yargı yeri belirleme kararında;
"Somut olayda; davacı velayeti altında bulunan kızının nüfus kaydındaki isminin "Rabianur" olduğunu, ancak aile bireyleri ve arkadaşları arasında "Ayşe" ismiyle tanındığını belirterek kızının "Rabianur" olan isminin "Ayşe" olarak değiştirilmesi talebinin 5490 sayılı Kanunun 35 ve devamı maddelerinde düzenlenen nüfus kayıt düzeltilmesine ilişkin olduğu anlaşılmakla, uyuşmazlığın genel hükümlere göre Asliye Hukuk Mahkemesinde görülüp sonuçlandırılması gerekmektedir." denilerek, sonuç kısmında;
"SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; 6100 sayılı HMK’nın 21 ve 22. maddeleri gereğince Bergama 2. Asliye Hukuk Mahkemesinin yargı yeri olarak belirlenmesine" karar verilmiştir.
Bakırköy 7. Asliye Hukuk Mahkemesince, Dairemizin 21.10.2015 tarih ve 2015/5465 E. 2015/9774 K. sayılı ilâmı ile maddi hata sonucu yargı yeri olarak Bergama 2. Asliye Hukuk Mahkemesi belirlenmiş olduğundan maddi hatanın düzeltilmesi istenilmiştir.
Hükümdeki yazı ve hesap hataları ile diğer benzeri açık hatalar, mahkemece re’sen veya taraflardan birinin talebi üzerine düzeltilebilir (HMK m. 304/1). HMK m. 304/1. hükmü, 1086 sayılı Kanunun 459. maddesinin “İki tarafın isim ve sıfat ve neticei iddialarına mütaallik hatalar ve esas hükümdeki hesap hataları kendilerinin istimaından sonra mahkeme tarafından tashih olunur” şeklindeki birinci cümlesindeki düzenlemeye karşılık gelmekte olup, bu düzenlemeyle, karardaki açık hataların mahkemece re’sen veya taraflardan birinin talebi üzerine tashih edilebileceği esası getirilmiştir.
HMK m. 304’e göre düzeltilebilecek “yazı ve hesap hataları ile diğer benzeri açık hatalar”, olayın gelişinden ve dosyanın incelenmesinden bir maddî hata olduğu kolayca anlaşılabilen ad veya soyaddaki harf hataları, rakamlardaki eksik yazımlar vs. hatalardır. Tabir-i diğerle, hükümlerin tashihi yoluna, tarafların kimlik bilgilerindeki hatalarla, yazı, hesap ve diğer açık ifade hatalarının mevcudiyeti hâlinde başvurulabilir.
Tashihin nasıl yapılacağı ise, HMK m. 304/2’de belirtilmiştir. Buna göre, tashih kararı verildiği takdirde, düzeltilen hususlarla ilgili karar, mahkemede bulunan nüshalar ile verilmiş olan suretlerin altına veya bunlara eklenecek ayrı bir kâğıda yazılır, imzalanır ve mühürlenir.
Hükümdeki yazı ve hesap hataları ile diğer benzeri açık hataların (maddî hataların) düzeltilmesi, hükmün icrasına (yerine getirilmesine) kadar istenebilir.
HMK m. 304’de söz konusu olan düzeltme (tashih), hüküm verildikten sonraki dönemde, hükümdeki yazı ve hesap hataları ile diğer benzeri açık hataların (maddî hataların) düzeltilmesidir. Hükümden önceki dönemde maddî hataların düzeltilmesi, HMK m. 183 hükmü uyarınca yapılır. Buna göre, hükümden önceki dönemde, tarafların veya mahkemenin dava dosyasında bulunan belgelerdeki açık yazı ve hesap hataları, karar verilinceye kadar düzeltilebilir. Taraflardan birinin yazı veya hesap hatasını düzeltmesi sonucu yargılama uzamışsa, yargılama giderlerinin belirlenmesinde bu durum da dikkate alınır.
Kanun yolu incelemesinde, esas yönünden kanuna uygun görülen hüküm, tarafların kimliklerine ait yanlışlıklarla, yazı, hesap veya diğer açık ifade yanlışlıklarından dolayı bozulamaz; hüküm, bu maddî hatalar düzeltilmek suretiyle onanır (m. HMK 370/3; HUMK m. 438/8). Kural olarak, her mahkemenin kendi kararındaki maddî hataları düzeltmesi gerekir ise de, Yargıtay’ın temyiz incelemesi sonucunda karardaki maddî hataları düzelterek onama yetkisi de “hükümlerin tashihi” kurumunun somut planda bir uygulanma şeklini oluşturmaktadır.
Hükümdeki yazı ve hesap hataları ile diğer benzeri açık hataların (maddî hataların) düzeltilmesine ilişkin hükümler kanun yolu incelemesi sonucunda verilen kararlar bakımından da uygulanır. Diğer bir deyişle, hükümlerin tashihi istemi, hükmün tavzihinde olduğu gibi hem ilk derece hem de Yargıtay kararlarına karşı istenebilir. Yargıtay onama ve bozma kararlarında açıkça maddi hatanın bulunması hallerinde dosyanın yeniden incelenmesi mümkündür. Zira maddi yanılgıya dayanılarak verilmiş olan onama ve bozma kararları ile hatalı biçimde hak sahibi olmak evrensel hukukun temel ilkelerine ters düştüğünden karşı taraf yararına sonuç doğurmamalıdır. Yargıtay’ın istikrar kazanmış görüşüne göre de maddî hata kazanılmış hak oluşturmaz.
Dairemizin 21.10.2015 tarih ve 2015/5465 E. 2015/9774 K. sayılı yargı yeri belirleme kararının gerekçe kısmında davacının talebinin 5490 sayılı Kanunun 35 ve devamı maddelerinde düzenlenen nüfus kayıt düzeltilmesine ilişkin olduğu, bu nedenle Asliye Hukuk Mahkemesinin görevli olduğunun belirtildiği fakat Bakırköy 7. Asliye Hukuk Mahkemesinin yargı yeri olarak belirlenmesi gerekirken maddi hata sonucunda dosyayla ilgisi bulunmayan Bergama 2. Asliye Hukuk Mahkemesinin yargı yeri olarak belirlendiğinin yazıldığı anlaşılmıştır.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; 21.10.2015 tarih ve 2015/5465 E. - 2015/9774 K. sayılı yargı yeri belirleme kararının sonuç kısmında yer alan “Bergama 2.” ibaresinin “Bakırköy 7.” olarak düzeltilmesine 17/12/2015 günü oy birliği ile karar verildi.