16. Hukuk Dairesi 2017/1121 E. , 2020/565 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay"ca duruşmalı olarak incelenmesi istenilmekle; duruşma için belli edilen 18.02.2020 gün ve saatte temyiz eden ... ve diğerleri vekili Avukat ... geldi. Aleyhine temyiz istenilen taraftan gelen olmadı. Gelenlerin yüzlerine karşı duruşmaya başlandı. Sözlü açıklamaları dinlendikten sonra duruşmanın bittiği bildirildi. Süresi içinde inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu. GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
Kadastro sonucunda, ... İlçesi ... Köyü çalışma alanında bulunan 129 ada 5 ve 19 parsel sayılı taşınmazlar davalı ... adına; 129 ada 6 ve 20 parsel sayılı taşınmazlar davalı ... adına ve 129 ada 15, 200 ada 8, 9, 113 ada 7, 115 ada ...,...,... ada 32, 46, 102 parsel sayılı taşınmazlar ise davalı ... adına tespit ve tescil edilmiştir. Davacı ... ve arkadaşları, miras yoluyla gelen hakka dayalı olarak, tapu iptali ve muris ... mirasçıları adına tescili istemiyle dava açmışlardır. Mahkemece yapılan yargılama sonunda çekişmeli taşınmazların tapu kayıtlarının iptaline, fen bilirkişisi ... tarafından düzenlenen 02.05.2016 tarihli raporda belirtilen hisse dağılımındaki oranlar üzerinden taraflar adına ayrı ayrı tesciline karar verilmiş; hüküm, davalılar vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Mahkemece, çekişmeli taşınmazların tarafların kök murisi ..."den geldiği gerekçesiyle yazılı şekilde hüküm kurulmuş ise de yapılan araştırma ve inceleme hüküm vermeye yeterli bulunmadığı gibi, hükmün bu haliyle infazı da mümkün bulunmamaktadır.
Davacılar, taşınmazların kök muris ... ’ye ait iken ölümüyle mirasçılarına kaldığını ve taksim yapılmadığını öne sürerek, tüm mirasçılar adına tescili istemiyle dava açmışlardır. Davalılardan ..., adına tescil edilen taşınmazların muris ile bir ilgisinin bulunmadığını, haricen kendisi tarafından edinildiğini, bir kısmının da imar-ihyaya dayalı olarak kendi mülkiyetinde olduğunu, kamulaştırma geçmesi nedeniyle bu davanın açıldığını savunmuştur. Mahkemece, dava konusu taşınmazların tespit tutanakları ve varsa dayanağı kayıtları dosya arasına getirtilmemiş, davacıların tanığı ... oğlu ... usule aykırı olarak yerel bilirkişi olarak dinlenmiş ve beyanları hükme esas alınmış, davalı ... tarafından bildirilen tanıklar dinlenmediği gibi dinlenen yerel bilirkişi ve tanıkların iddia ve savunmaları aydınlatmaktan uzak, soyut beyanlarına dayalı olarak karar verilmiştir. Ayrıca mirasçılar arasında miras yoluyla gelen hakka dayalı olarak Asliye Hukuk Mahkemesinde açılan davalarda, ancak davacı tarafın miras payı oranında davanın kabulüne karar verilmesi, geri kalan payların davalı taraf üzerinde bırakılması ve hüküm fıkrasında iptaline karar verilen payların ve adına tescil edilecek kişilerin isimlerinin açıkça yazılması gerektiği halde, fen bilirkişi raporuna atıf yapılarak “raporda belirtilen hisse dağılımındaki oranlar üzerinden taraflar adına ayrı ayrı tesciline” denmek suretiyle, davada taraf olmayan (davacı sıfatıyla yer almayan) mirasçıların paylarının ne olacağı açıklanmaksızın infazı mümkün olmayacak şekilde hüküm tesis edilmiş, davanın konusu davacıların miras paylarına tekabül eden taşınmaz değeri olduğu halde, davalı tarafın aleyhine olacak şekilde taşınmazların tamamına ilişkin olarak belirlenen değer üzerinden fazladan harç ve vekalet ücreti hesaplanmış, çekişmeli taşınmazların bir kısmının kaydında Karayolları Genel Müdürlüğü tarafından konulan kamulaştırma şerhi bulunmasına rağmen, adı geçen idarenin davaya dahil edilmesi gerekip gerekmediği tartışılmamış, ve hüküm tarihinde mülkiyetinin İdareye geçip geçmediği, zira mülkiyetin idareye devredilmiş olması halinde eldeki davada artık davalı taraf adına kayıtlı bulunmayan taşınmaz hakkında tescil hükmünün kurulmasının mümkün bulunmadığı (temyiz incelemesi sırasında UYAP üzerinden yapılan araştırmada bir kısım taşınmazların Karayolları adına tescil edildiği görülmektedir.) düşünülmemiştir. Böylesine eksik inceleme ve araştırmaya dayalı ve usule aykırı şekilde karar verilemez.
Hal böyle lonuca; doğru sonuca ulaşılabilmesi için mahkemece öncelikle, çekişmeli taşınmazların tapu kayıtları getirtilerek maliklerinin değişip değişmediği, Karayolları Genel Müdürlüğü adına tescil edilmiş bulunan taşınmaz olup olmadığı ve kamulaştırma bedelinin davalı tarafa ödenip ödenmediği tespit edilmeli, bu hususta davacı vekilinden beyan alınmalı, beyan doğrultusunda ve gerektiğinde Karayolları Genel Müdürlüğünün usulüne uygun şekilde davaya dahil edilmesi için davacı tarafa süre verilmeli ve sonrasında, mahallinde yaşlı, tarafsız, yöreyi iyi bilen, davada yararı bulunmayan şahıslar arasından seçilecek 3 kişilik yerel bilirkişi kurulu ve taraf tanıkları ile fen bilirkişisinin katılımıyla yeniden keşif yapılmalı, yapılacak bu keşif sırasında dinlenilecek yerel bilirkişiler ile tanıklardan, çekişmeli taşınmazların kime ait olduğu, kimden kime ve ne şekilde intikal ettiği, kök muris ...’den intikal ettiğinin anlaşılması halinde, kök murisin vefatından sonra mirasçılarının tamamının katılımı ile usulüne uygun şekilde terekesinin taksim edilip edilmediği, taksim yapılmışsa tarihi, çekişmeli taşınmazların kime düştüğü, her bir mirasçıya miras payına karşılık taşınmaz, para ya da menkul mal verilip verilmediği, çekişmeli taşınmazların kim tarafından, ne zamandan beri ve ne suretle kullanıldığı hususları maddi olaylara dayalı olarak sorulup saptanmalı, yerel bilirkişi ve tanık sözleri terekeye dahil taşınmazların tespit tutanakları ve kesinleşmiş iseler kadastroca oluşan tapu kayıtları ile denetlenmeli, beyanları arasındaki çelişkiler gerektiğinde yüzleştirme yapılmak suretiyle giderilmeye çalışılmalı; fen bilirkişisinden, keşfe takibe ve denetlemeye elverişli rapor ve kroki alınmalı ve bundan sonra toplanan ve toplanacak tüm deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna göre bir karar verilmelidir. Mahkemece, belirtilen hususlar gözetilmeden, eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm kurulması isabetsiz olup, temyiz itirazları açıklanan nedenlerle yerinde bulunduğundan kabulüyle hükmün BOZULMASINA, Yargıtay duruşması için belirlenen 2.540,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak, duruşmada kendisini vekil ile temsil ettiren davalı taraflara verilmesine,
peşin yatırılan temyiz karar harcının talep halinde temyiz edenlere iadesine, yasal koşullar gerçekleştiğinde kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 18.02.2020 gününde oybirliğiyle karar verildi.