Esas No: 2015/2822
Karar No: 2020/4046
Karar Tarihi: 30.12.2020
Danıştay 13. Daire 2015/2822 Esas 2020/4046 Karar Sayılı İlamı
T.C.
D A N I Ş T A Y
ONÜÇÜNCÜ DAİRE
Esas No:2015/2822
Karar No:2020/4046
TEMYİZ EDEN (DAVACI) : … Tekstil İnş. Taah. Turz. San. ve Tic. Ltd. Şti.
VEKİLİ : Av. …
KARŞI TARAF (DAVALI) : … Bakanlığı
VEKİLİ : Av. …
İSTEMİN_KONUSU : … İdare Mahkemesi'nin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.
YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: Kocaeli İl Sağlık Müdürlüğü tarafından yapılan "2009 Mali Yılı Memurlara Giyim Kuşam Yardımı" işi ihalesi üzerine bırakılan davacı şirketin, 4735 sayılı Kamu İhale Sözleşmeleri Kanunu uyarınca bir (1) yıl süreyle bütün kamu kurum ve kuruluşlarının ihalelerine katılmaktan yasaklanmasına ilişkin davalı idare işleminin iptali istenilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: ... İdare Mahkemesi'nce, Dairemizin 17/01/2014 tarih ve E:2013/1322, K:2014/45 sayılı bozma kararına uyularak verilen kararda; Kocaeli İl Sağlık Müdürlüğü tarafından yapılan ihalenin davacı şirketin üzerinde bırakıldığı, 18/11/2009 tarihinde ihaleyi yapan idare ile sözleşme imzalandığı, hazırlanan numunelerin Teknik Şartname'deki özellikleri sağlamadığı yolundaki tespit üzerine sözleşmenin feshedilerek yasaklama talep edilmesi üzerine davalı idarece davaya konu yasaklama kararının tesis edildiği; davacı şirketin sözleşme uyarınca hazırladığı numunelerin Kocaeli Valiliği İl Sağlık Müdürlüğü tarafından TÜBİTAK'a gönderildiği, anılan kurumca hazırlanan … tarih ve … sayılı muayene raporunda 112 Acil Yardım Pantolonu numunelerinin yanma davranış özelliği gösterdiğinin saptandığı, durumun İl Sağlık Müdürlüğü'nün … tarih ve … sayılı yazısı ile davacıya bildirilerek, pantolonun 20 gün içerisinde Teknik Şartname'ye uygun olarak yenileri ile değiştirilmesinin istenildiği, davacı şirketin 03/03/2010 tarihli dilekçe ile ihaleyi yapan idareye başvuruda bulunarak, EN ISO 531 standardı yerine EN ISO 11612 standardının uygulandığı, bu nedenle ürünlerinin koşulları sağlamadığı yolundaki tespitleri kabul etmediğini belirttiği, ancak sözleşmenin feshedildiği;
TÜBİTAK'ın … tarih ve … sayılı muayene raporunda, Yapılan Test ve Analizler başlığı altında 4. sırada Güç Tutuşurluk EN ISO 11612 standardına yer verildiği, Teknik Şartname'nin 4.1. maddesinde ise, Güç Tutuşurluk EN ISO 531 standardına yer verildiği, numunelerin incelendiği tarih itibarıyla Güç Tutuşurluk EN ISO 531 standardının yürürlükten kaldırıldığı, bu nedenle TÜBİTAK tarafından Güç Tutuşurluk EN ISO 11612 standardı yönünden inceleme yapıldığı, Mahkemenin 21/12/2011 tarihli ara kararı ile, Türk Standartları Enstitüsü Başkanlığı'ndan, "EN ISO 531 kodlu standart ile EN ISO 11612 kodlu standart arasında fark bulunup bulunmadığının, EN ISO 531 kodlu standardın hangi tarihten itibaren uygulamadan kaldırıldığının ve yerine herhangi bir standardın uygulanıp uygulanmadığının" sorulduğu, anılan Kurum'ca gönderilen 17/01/2012 tarihli cevapta, bahsi geçen standartlar arasında çeşitli farklar bulunduğunun, EN ISO 531 kodlu standardın Şubat 1995 tarihinde yürürlüğe girdiğinin, ülkemizde 04/04/1996 tarihinden itibaren de TS EN 531:1996 Koruyucu Giyecekler-Isıya Maruz Kalan Endüstri Çalışanları İçin (İtfaiyeci ve Kaynakçı Elbiseleri Hariç) adı ile uygulandığının, ancak Kasım 2008 tarihinde EN ISO 11612 kodlu standardın yürürlüğe girmesi ile 19/01/2010 tarihinden itibaren ülkemizde kaldırılarak TS EN ISO 11612:2010 "Koruyucu Giyecekler-Isı ve Aleve Karşı Koruyucu Giyecek" adı ile uygulandığının belirtildiği; diğer taraftan, davalı idarece 02/03/2010 tarihli yazı ile TÜBİTAK'tan ek rapor istenilmesi üzerine düzenlenen ve dosyaya sunulan 04/03/2010 tarihli ek raporda ise, yürürlükten kalkan EN ISO 531 standart test metodu ve atıf yaptığı testin yapılış prosedürünü içeren EN ISO 532 standart test metodu ile EN ISO 11612 ve atıf yaptığı testin yapılış prosedürünü içeren EN ISO 15025 standart test metodu arasında hem testin yapılışı, hem de değerlendirme kriterleri açısından bir fark bulunmadığı, uygulanan standart test metodları ile şartnamede geçen standart test metotları arasında söz konusu ürünün güç tutuşur olup olmadığı yönündeki hem test prosedürü, hem de değerlendirme işlemi arasında herhangi bir farklılık olmayacağından, ürünün güç tutuşurluk özelliğinin her iki metoda göre güç tutuşur olmadığı tespitlerine yer verilmiştir.
Bu itibarla, Türk Standartları Enstitüsü tarafından gönderilen 17/01/2012 tarihli yazı ile TÜBİTAK tarafından gönderilen 04/03/2010 tarihli ek rapor arasında çelişki bulunup bulunmadığı, öte yandan, EN ISO 11612 kodlu standartta 1800 derece yanmazlık testinin uygulandığı, EN ISO 531 sayılı standartta ise hangi ısı derecesiyle test yapıldığı konusunda bir açıklama bulunmadığından, her iki standart açısından yanmazlık derecelerinin öncelikle tespit edilmesi ve kurum görüş ve raporları arasında çelişki bulunup bulunmadığının giderilmesini teminen Mahkemenin … tarih ve E:… sayılı ara kararı ile belirtilen hususların hem Türk Standartları Enstitüsü'nden hem de TÜBİTAK'tan sorulduğu, söz konusu ara kararına istinaden Türk Standartları Enstitüsü tarafından gönderilen 29/12/2014 tarihli yazıda, … tarih ve … sayılı yazıda ayrıntılı olarak belirtildiği gibi TS EN ISO 11612:2010 standardının 19/01/2010 tarihinde yürürlüğe girmesi ile TS EN 531:1996 standardının yürürlükten kaldırıldığı, TS EN ISO 11612:2010 standardında ısıl direnç ile ilgili olarak; "6.2.1 (180 ± 5) °C sıcaklıkta ısı direnci elbisede ve/veya giyecek takımında kullanılmış olan bütün kumaşlar ve donanım, (180 ± 5) °C sıcaklıkta, ISO 17493'e uygun olarak deneye tâbi tutulduğunda, tutuşmamalı, erimemeli ve %5'ten fazla çekmemelidir." maddesinin yer almakta olduğu ve sıcaklık değerinin (180 ± 5) °C olarak verildiği, yürürlükten kaldırılan TS EN 531:1996 standardında sıcaklık değeri ile ilgili herhangi bir bilgi bulunmadığı belirtilmiş; TÜBİTAK tarafından gönderilen 07/01/2015 tarihli yazıda da, EN ISO 531 kodlu bir standart olmadığının, kastedilenin EN 531 kodlu standart olduğunun tespit edildiği, EN 531 standardının güncellenirken hem numarasının değiştirildiğinin (EN ISO 11612) hem de içeriğinin geliştirilerek değerlendirme kriter sayısının ilave edilen bölümlerle birlikte artırıldığının tespit edildiği, güç tutuşurluk testlerinin, hem EN 531 hem de EN ISO 11612'de yer alan yüzey tutuşturma test koşulunda gerçekleştirildiği, raporlarında yer alan güç tutuşurluk testi değerlendirmesinde EN 531'de "code letter A" olarak yer alan kriterin EN ISO 11612'de yer alan "code letter A1" ile aynı olması nedeniyle test sonuçlarının değerlendirilmesinde her iki standarda göre bir farklılığın olmadığı, EN ISO 11612 standardında 180 derecede (1800 derece yazılmış olan) uygulanan testin ısı dayanımı testi olduğu ve EN 531 standardında bu testin yer almadığı, bu testin, alevli tutuşturma yapılan bir güç tutuşurluk testi de olmadığı, … tarih ve … sayılı Kocaeli Valiliği İl Sağlık Müdürlüğü'nün talep yazısında EN 531 güç tutuşurluk testinin talep edildiği, EN 531'in güncellenmiş hâli olan EN ISO 11612'nin atıfta bulunduğu EN ISO 15025'e göre güç tutuşurluk testlerinin yapılıp raporlandığı hususlarına yer verildiği;
Bu durumda, dava dosyasında mevcut olan tüm bilgi ve belgelerin birlikte değerlendirilmesinden, numunenin güç tutuşurluk testleri hem EN 531 hem de EN ISO 11612'de yer alan yüzey tutuşturma test koşulunda gerçekleştirildiğinden, test sonuçlarının değerlendirilmesinde her iki standarda göre bir farklılığın olmadığı, EN 531 standardında yer almayan 180 derecede uygulanan testin (ısı dayanımı/ısı direnci testi) ise alevli tutuşturma yapılan bir güç tutuşurluk testi olmadığı, TÜBİTAK tarafından da EN 531'in güncellenmiş hâli olan EN ISO 11612'nin atıfta bulunduğu EN ISO 15025'e göre güç tutuşurluk testlerinin yapıldığı, dolayısıyla davacının sunduğu numunelerin güç tutuşurluk koşulunu sağlamadığı anlaşıldığından, dava konusu işlemde hukuka aykırılık bulunmadığı sonucuna varılmıştır.
Belirtilen gerekçelerle dava konusu işlem hukuka uygun bulunarak davanın reddine karar verilmiştir.
TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Davacı tarafından, Mahkemenin ara kararına TÜBİTAK ve TSE tarafından verilen cevap yazılarının kendilerine tebliğ edilmediği, bu yazıları kabul etmedikleri, savunma haklarının kısıtlandığı ileri sürülmektedir.
KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : Davalı idare tarafından, hem TSE hem de TÜBİTAK tarafından alınan raporlar ile davacının ihalede sunduğu ürünün güç tutuşurluk şartını sağlamadığının sabit olduğu, davacının iddialarının esasa etkili olmadığı belirtilerek istemin reddi gerektiği savunulmuştur.
DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ …'İN DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin reddi ile usul ve yasaya uygun olan İdare Mahkemesi kararının onanması gerektiği düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Onüçüncü Dairesi'nce, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:
HUKUKİ DEĞERLENDİRME :
İdare ve vergi mahkemelerinin nihai kararlarının temyizen bozulması, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 49. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
Temyizen incelenen karar usul ve hukuka uygun olup, dilekçede ileri sürülen temyiz nedenleri kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
KARAR SONUCU :
Açıklanan nedenlerle;
1. Davacının temyiz isteminin reddine,
2. Davanın yukarıda özetlenen gerekçeyle reddi yolundaki .. İdare Mahkemesi'nin … tarih ve E:…, K:… sayılı temyize konu kararında, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 49. maddesinde sayılan bozma nedenlerinden hiçbirisi bulunmadığından anılan Mahkeme kararının ONANMASINA,
3. Temyiz giderlerinin istemde bulunan üzerinde bırakılmasına,
4. Dosyanın anılan Mahkeme'ye gönderilmesine,
5. 2577 sayılı Kanun'un Geçici 8. maddesi uyarınca, bu kararın tebliğ tarihini izleyen 15 (on beş) gün içerisinde kararın düzeltilmesi yolu açık olmak üzere, 30/12/2020 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.