2. Hukuk Dairesi 2014/8356 E. , 2014/12482 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Amasya 2. Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi
TARİHİ :12.07.2013
NUMARASI :Esas no:2012/214 Karar no:2013/446
Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm, davalı (koca) tarafından temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü:
1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, davalı kocanın aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yersizdir
2-Davacı kadın dava dilekçesinde tek tek saydığı ziynet eşyalarının davalı koca tarafından zorla alınıp düğün borçlarının ödendiğini belirterek dava konusu ziynet eşyalarının bedelinin tahsilini talep etmiş; davalı koca ise sekizer gramlık dört bileziğin ve 38 adet çeyrek altının bozdurularak harcandığını, geri kalanın davacıda olduğunu savunmuştur. Davalı kocanın tanıkları, bozdurulanlar dışındaki ziynetlerin davacıda kaldığını beyan etmişlerdir. Davacı kadın, davalının bozdurduğunu kabul ettiği ziynet eşyaları dışında kalan talebine konu diğer ziynetlerin davalıda kaldığını ispatlayamamıştır. Gerçekleşen bu durum karşısında, davalının bozdurduğunu kabul ettiği ziynetler hakkındaki talebin kabulü, bunun dışındakilerin reddi gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulması, isabetsiz olup, bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda 2 bentte gösterilen sebeple BOZULMASINA, ziynetlere ilişkin vekalet ücretine yönelik temyiz itirazının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, bozma kapsamı dışında kalan temyize konu bölümlerinin ise yukarıda 1. bentte gösterilen sebeple ONANMASINA, temyiz peşin harcının yatırana geri verilmesine, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oyçokluğuyla karar verildi. 05.06.2014 (Per.)
KARŞI OY YAZISI
Türk Medeni Kanununun 186/3. maddesine göre “Eşler birliğin giderlerine güçleri oranında emek ve malvarlıkları ile katılırlar.” Türk Medeni Kanunu prensip olarak kadın erkek eşitliğini kabul etmiş bu nedenle de “eşlerin birliğin giderlerine güçleri oranında emek ve malvarlıkları ile katılacaklarını” hüküm altına almıştır. Öte yandan “Eşler birlikte yaşamak, birbirine sadık kalmak ve yardımcı olmak zorundadırlar.” (TMK. md. 185/3)
Türk Medeni Kanunun “ispat yükü” başlıklı 6. maddesine göre “Kanunda aksine bir hüküm bulunmadıkça, taraflardan her biri, hakkını dayandırdığı olguların varlığını ispatla yükümlüdür.” Somut olayda ispat yükünün davalıda olduğuna ilişkin özel bir düzenleme yoktur. Bu nedenle ispat yüküne ilişkin genel kuraldan ayrılmayı gerektirecek bir sebepte bulunmamaktadır.
Düğünde takılan ziynet eşyaları ve takılar kadına ait olup kişisel eşya niteliğindedir. Dava konusu edilen ziynet eşyalarının bir kısmının davalı tarafından evlilik birliği içerisinde bozdurulduğu kabul edilerek bunlara ilişkin talep kabul edilmiştir. Yapılan soruşturma ve toplanan delillerden dava konusu ziynet eşyalarının bir kısmının davalının çalışmadığı dönemde buzdurulduğu anlaşılmaktadır. Evlilik birliği içerisinde davalı tarafından müşterek gderler için bozdurulan ziynet eşyalarının davacının rızası ile bozdurulduğunun kabul edilmesi gerekir.
Ziynet eşyaları nitelik itibariyle rahatlıkla saklanabilen, taşınabilen, götürülebilen nev"i dendir. Bu sebeple nitelikleri itibariyle kadında bulunduğu karine olarak kabul edilir. Olağanın aksini iddia eden ispatla yükümlüdür. Niteliği itibariyle davacıda bulunması gereken ziynet eşyalarının aile içerisinde ihtiyaç duyulması halinde bu eşyaları elinde bulunduran eşin rızası ile bozdurulması olağan olandır. Bu durum Türk Medeni Kanunun 185/3 ve 186/3 maddeleri gereğince davacı eş için aynı zamanda bir yükümlülüktür. Bu sebeple somut olayda ispat yükü davacıya aittir. Davacı kadının kendisine ait ziynet eşyalarının rızası dışında ve iade şartıyla elinden alınıp bozdurulduğunu ispat etmesi gerekir. Davacı da kendisine ait olan ve kural olarak kendisinde bulunması gereken ziynet eşyalarının rızası dışında veya iade şartıyla davalı tarafından elinden alınıp bir kısmının da bozdurulduğunu ispat edememiştir.
Davacı eş evlilik birliği içerisinde ailenin ortak giderleri için malvarlığından rızasıyla yaptığı katkıyı geri isteyemez. Davacının bu katkıyı kendisine ait ziynet eşyalarını bozdurarak yapmış olması sonucu değiştirmez. Türk Medeni Kanununun 186/3. maddesinin somut olayda uygulanmamasını gerektirecek bir hukuki gerekçe de yoktur.
Bu sebeple temyize konu hükmün davalı tarafından bozdurulduğu kabul edilen ziynet eşyalarına ilişkin bölümü yönünden de bozulması gerektiğini düşündüğüm için sayın çoğunluğun görüşüne katılmıyorum.