Esas No: 2019/326
Karar No: 2020/481
Yargıtay Ceza Genel Kurulu 2019/326 Esas 2020/481 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
Kararı Veren
Yargıtay Dairesi : 10. Ceza Dairesi
Mahkemesi :Ceza Dairesi
Sayısı : 2663-1448
Uyuşturucu madde ticareti yapma suçundan sanık ..."ın, TCK"nın 188/3, 62, 52/2-4, 53, 54 ve 63. maddeleri uyarınca 8 yıl 4 ay hapis ve 16.320 TL adli para cezası ile cezalandırılmasına, taksitlendirmeye, hak yoksunluğuna, müsadereye ve mahsuba ilişkin Balıkesir 1. Ağır Ceza Mahkemesince verilen 11.07.2018 tarihli ve 279-347 sayılı hükmün, sanık müdafisi tarafından istinaf edilmesi üzerine dosyayı inceleyen Bursa Bölge Adliye Mahkemesi 3. Ceza Dairesince 20.09.2018 tarih ve 2663-1448 sayı ile "...Sanık hakkında hüküm kurulurken TCK"nın 188/3 maddesi gereğince temel ceza 10 yıl hapis ve 1000 gün adli para cezası olarak belirlendikten sonra TCK"nın 62. maddesi uyarınca cezadan 1/6 oranında indirim yapıldığında adli para cezasının 833 gün yerine 816 gün adli para cezası olarak eksik belirlenmesi ve sonuç olarak adli para cezasının 16.660 TL yerine 16.320 TL olarak hesaplanmış olması hususu sanık aleyhine istinaf talebi bulunmaması nedeniyle eleştirilerek, Bursa Kriminal Polis Laboratuvarının 25.04.2018 tarihli uzmanlık raporu ve ekindeki tutanağa göre muhafaza edilen kontrol numunesi uyuşturucu maddenin zoralımı hususunda karar verilmemesi yönünden hükmün zoralıma ilişkin 4. bendinin ikinci paragrafına "...terazinin" ibaresinden sonra gelecek şekilde "...ve Bursa Kriminal Polis Laboratuvarının 25.04.2018 tarihli uzmanlık raporu ve ekindeki tutanağa göre muhafaza edilen kontrol numunesi uyuşturucu maddenin TCK"nın 54/4. maddesi gereğince zoralımına" ibaresinin eklenmesi suretiyle düzeltilerek istinaf başvurusunun esastan reddine" karar verilmiş, bu kararın da sanık müdafileri tarafından temyiz edilmesi üzerine dosyayı inceleyen Yargıtay 10. Ceza Dairesince 03.04.2019 tarih ve 5664-2034 sayı ile "Temyiz isteminin esastan reddi ile hükmün onanmasına" oy çokluğuyla karar verilmiştir.
Daire Üyeleri M. Bulut ve R. Başkaya; "Olay tarihinde sanığın uyuşturucu madde ticareti yaptığı ve ikametinde uyuşturucu madde bulundurduğu yönünde istihbari bilgiler edinilmesi üzerine, sanığın ikametinde yapılan aramada; salon kısmındaki vitrinin arkasında iki bidon içerisinde (bidonlardan birinin içerisinde ayrıca 4 ayrı poşette) 144,4 gramdan ibaret kubar esrar ele geçirilmiştir. Ele geçirilen esrar yıllık tüketim sınırları içerisinde olup sanığın yapılan kan analizinde kanında da THC metoboliti saptanmıştır. Sanık suç konusu esrarı önceki yıl görev yaptığı Sındırgı ilçesinde ormanlık alana ektiği 3 kök kenevir bitkisinden elde ettiğini ve tayini Balıkesir"e çıkınca yanında getirdiğini beyan etmiştir. Sanığın Balıkesir Orman İşletme Müdürlüğünde çalıştığı dosya kapsamındaki müdürlük yazısı ile sabittir. Suç konusu madde ikametin salon kısmında ele geçirilmişken, THC kalıntılı hassas terazide ikametin mutfak kısmında ele geçirilmiştir. Sanık savunmasında; hassas teraziyi daha önceden babası tarafından işletilip kendi adına ruhsatlı olan ve 2009 yılında kapanan bakkal dükkanından kaldığını ve 1 kök kenevirden kaç gram esrar elde edilebileceğini merak ettiği için söz konusu teraziyi kullandığını beyan etmiştir. Hassas terazinin bakkal dükkanında kullanıldığı tanık olarak dinlenen sanığın babasının beyanıyla da doğrulanmıştır. Ele geçirilen esrarın miktarı, çok sayıda satışa hazır küçük paket halinde ele geçirilmiş olmaması, sanığın kanında THC metobolitin saptanması, sanığın adli sicil kaydında herhangi bir suçtan kaydının olmaması hususları tümüyle nazara alındığında sanığın savunmasının aksine suç konusu maddeyi ticari amaçla bulundurduğuna dair kuşkuyu aşan kesin ve yeterli delil bulunmadığı kanaatinde olduğumuzdan sanığın eyleminin tümüyle kullanmak için uyuşturucu madde bulundurmak suçunu oluşturacağı" düşünceleriyle karşı oy kullanmışlardır.
Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı ise 11.05.2019 tarih ve 2018/87018 sayı ile; "...Olay tarihinde sanığın uyuşturucu madde ticareti yaptığı ve ikametinde uyuşturucu madde bulundurduğu yönünde istihbari bilgiler edinilmesi üzerine, sanığın ikametinde yapılan aramada; salon kısmındaki vitrinin arkasında iki bidon içerisinde (bidonlardan birinin içerisinde ayrıca 4 ayrı poşette) 144,4 gramdan ibaret kubar esrar ele geçirilmiştir. Ele geçirilen esrar yıllık tüketim sınırları içerisinde olup sanığın yapılan kan analizinde kanında da THC metoboliti saptanmıştır. Sanık suç konusu esrarı önceki yıl görev yaptığı Sındırgı ilçesinde ormanlık alana ektiği 3 kök kenevir bitkisinden elde ettiğini ve tayini Balıkesir"e çıkınca yanında getirdiğini beyan etmiştir. Sanığın Balıkesir Orman İşletme Müdürlüğünde çalıştığı dosya kapsamındaki müdürlük yazısı ile sabittir. Suç konusu madde ikametin salon kısmında ele geçirilmişken, THC kalıntılı hassas terazide ikametin mutfak kısmında ele geçirilmiştir. Sanık savunmasında; hassas teraziyi daha önceden babası tarafından işletilip kendi adına ruhsatlı olan ve 2009 yılında kapanan bakkal dükkanından kaldığını ve 1 kök kenevirden kaç gram esrar elde edilebileceğini merak ettiği için söz konusu teraziyi kullandığını beyan etmiştir. Hassas terazinin bakkal dükkanında kullanıldığı tanık olarak dinlenen sanığın babasının beyanıyla da doğrulanmıştır. Ele geçirilen esrarın miktarı, çok sayıda satışa hazır küçük paket halinde ele geçirilmiş olmaması, sanığın kanında THC metobolitin saptanması, sanığın adli sicil kaydında herhangi bir suçtan kaydının olmaması hususları tümüyle nazara alındığında sanığın savunmasının aksine suç konusu maddeyi ticari amaçla bulundurduğuna dair kuşkuyu aşan kesin ve yeterli delil bulunmadığı, sanığın eyleminin tümüyle kullanmak için uyuşturucu madde bulundurmak suçunu oluşturacağı, hükmün bozulması gerektiği..." görüşüyle itiraz kanun yoluna başvurmuştur.
CMK"nın 308. maddesi uyarınca inceleme yapan Yargıtay 10. Ceza Dairesince 22.05.2019 tarih, 1646-3176 sayı ve oy çokluğu ile itiraz nedenlerinin yerinde görülmediğinden bahisle Yargıtay Birinci Başkanlığına gönderilen dosya, Ceza Genel Kurulunca değerlendirilmiş ve açıklanan gerekçelerle karara bağlanmıştır.
TÜRK MİLLETİ ADINA
CEZA GENEL KURULU KARARI
Sanık hakkında "6136 sayılı Kanun hükümlerine aykırı olarak ateşli silahlarla bunlara ait mermileri bulundurma" suçundan kurulan hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına dair kararın itiraz edilmeksizin kesinleştiği anlaşıldığından, itirazın kapsamına göre inceleme sanık hakkında uyuşturucu madde ticareti yapma suçundan kurulan mahkûmiyet hükmü ile sınırlı olarak yapılmıştır.
Özel Daire çoğunluğu ile Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı arasında oluşan ve Ceza Genel Kurulunca çözümlenmesi gereken uyuşmazlık; sanığın eyleminin "uyuşturucu madde ticareti yapma" suçunu mu yoksa "kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma" suçunu mu oluşturduğunun belirlenmesine ilişkindir.
İncelenen dosya kapsamından;
06.03.2018 tarihli Narkotik Suçlarla Mücadele Şube Müdürlüğü Raporu ile aynı tarihli ev arama, el koyma ve yakalama tutanağı içeriklerine göre;
Narkotik Suçlarla Mücadele Şube Müdürlüğü görevlilerince yapılan çalışmalarda; ... isimli şahsın uyuşturucu veya uyarıcı madde ticareti yaptığına dair istihbarat bilgisi alındığı, söz konusu şahsın uyuşturucu madde kullanan şahıslara satış yaptığı ve yakın bir zaman içerisinde getirdiği uyuşturucu maddeleri 2. Sakarya Mahallesi Oğuz Sokak Kasap Apartmanı No: 11 Karesi/Balıkesir adresinde bulunan 3 katlı ikamet ve zemin katında sakladığı, kısa süre içerisinde başka bir adrese nakledeceği bilgilerinin elde edildiği,
06.03.2018 tarihi saat 18.00 sıralarında Cumhuriyet savcısının yazılı arama emrine istinaden iki daire, bir dükkan ve bodrum kattan oluşan ve sanığın da ikamet ettiği apartman önüne gelen kolluk görevlilerinin çatı katında güvercin uçurulduğunu görmeleri ve sanığın burada olabileceğini değerlendirmeleri üzerine binanın çatı katına çıktıkları, güvercin uçurmakta olan şahsın yapılan kimlik kontrolünde sanık ... olduğunu tespit etmeleri sonrasında hakkındaki arama emri kendisine okunan sanığın, binada anne, babası ve kendisinin oturduklarını ve iki daireyi kullandıkları görevlilere beyan ettiği, sanık ile mahalle muhtarı refakatinde apartmanın birinci katında bulunan dairede narkotik köpeği eşliğinde arama işlemine başlayan görevlilerin, üç oda bir salondan oluşan dairenin salonunda bulunan camlı vitrinin arka tarafına köpeğin tepki vermesi üzerine yaptıkları kontrolde, yeşil kapaklı küçük boy ve sarı kapaklı büyük boy olmak üzere toplam (2) adet plastik bidon olduğunu görüp kapaklarını açtıkları bidonlarda esrar olduğunu tespit ettikleri, büyük olan sarı kapaklı bidon içinde açıkta ve ayrıca ikisi beyaz, birisi siyah diğeri ise şeffaf olmak üzere (4) ayrı poşet içinde esrar ele geçirdikleri, aramaya devam eden görevlilerin dairenin mutfağında bulunan yeşil kapaklı mutfak dolabının üst rafında SF-400 A ibareli hassas terazi ile girişe göre sol dip odada yapılan aramada çekyatın kızaklı bölmesinde (1) adet tabanca ve bu tabancaya takılı şarjör içerisinde (6) adet mermi, tekli koltuğun kızaklı alt bölmesinde toplam 14.470 TL ile sanık ..."ın üst aramasında pantolonunun sol cebinde bulunan 2720 TL"yi suç unsuru içerebilecekleri ve suçtan elde edilmiş olabilecekleri değerlendirmesiyle muhafaza altına aldıkları, sanığın üst araması sırasında pantolonunun sağ cebinden çıkardığı beyaz renkli poşet içerisindeki esrarı kendi rızasıyla görevlilere teslim ettiği, binanın çatı, zemin ve ikinci katı ile sanığa ait motosiklette yapılan aramalarda herhangi bir suç unsuruna rastlanılmadığı, sanığın aynı gün 19.20 sıralarında görevlilerce yakalandığı,
Bursa Kriminal Polis Laboratuvarınca düzenlenen 25.04.2018 tarihli raporda; net 361 gram hint keneviri bitki parçalarından net 144,4 gram esrar elde edilebileceğinin ve terazi üzerinde THC kalıntısı bulunduğunun belirtildiği,
Adli Tıp Kurumu Bursa Grup Başkanlığı Kimya İhtisas Dairesi Toksikoloji Şubesince düzenlenen 05.07.2018 tarihli raporda; sanıktan alınan kan örneğinde THC metaboliti THC-COOH bulunduğunun, idrar örneğinde ise uyuşturucu/uyarıcı maddeler ile ilaç etken maddeleri bulunmadığının bildirildiği,
06.02.2018 tarihli ön inceleme ve tartı tespit tutanağında; yeşil kapaklı bidon içerisindeki maddenin daralı ağırlığının 140 gram, sarı kapaklı bidon içindeki maddenin daralı ağırlığının 413 gram, sarı kapaklı bidonda bulunan siyah poşetteki maddenin daralı ağırlığının 37 gram, sarı kapaklı bidonda bulunan beyaz poşetteki maddenin daralı ağırlığının 23 gram, sarı kapaklı bidonda bulunan beyaz poşetteki maddenin daralı ağırlığının 23 gram, sarı kapaklı bidonda bulunan şeffaf poşetteki maddenin daralı ağırlığının 3 gram, sanığın teslim ettiği beyaz renkli poşetteki maddenin daralı ağırlığının 2 gram olduğunun, hassas terazinin çalışır durumda olup tartım yaptığının belirtildiği,
Anlaşılmaktadır.
Savunma tanığı ...; oğlu olan sanığın uyuşturucu madde kullandığını bu olay nedeni ile öğrendiğini, aynı apartmanda altlı üstlü oturduklarını, evlerinin girişlerinin ayrı olduğunu, sanığın eşinden boşandığını, nafaka nedeniyle icralık olduğunu, evin temizliğini eşi olan sanığın annesinin yaptığını, eve misafir ya da sanığın arkadaşlarının gelmediğini, yemekleri birlikte yediklerini, oturdukları binanın altında 2007-2008 yılına kadar market işlettiğini ancak sonra kapattığını, sanığın evinde ele geçen terazinin de market işlettiği zamandan kaldığını, teraziyi bir ay kadar önce sanığın aldığını ise eşinden öğrendiğini, sanığın icralık olması nedeni ile parasını bankaya yatırmayıp evinde tuttuğunu ifade etmiştir.
Sanık ...; uyuşturucu madde ticareti yapma suçlamasını kabul etmediğini, yıllar önce bir süre uyuşturucu madde kullanıp bıraktığını, son üç yıldır tekrar başladığını, evinde ele geçen esrarı da kullanmak amacıyla bulundurduğunu, bu esrarı geçen sene görev yaptığı Sındırgı ilçesinde ormanlık bir alana ektiği (3) kök kenevir bitkisinden elde ettiğini, Balıkesir"e ataması çıkınca da yanında getirdiğini, evinin üst katında anne ve babasının ikamet etmesi ve ara sıra evine girip çıkmaları nedeniyle bulmamaları ve kullanmak istediği zaman pratik olsun diye ayrı ayrı poşetlere koyup bidonlar içinde vitrinin arkasına bıraktığını, satış amacıyla paketlemesinin söz konusu olmadığını, evde ele geçen terazinin daha önce babasının işlettiği bakkal dükkanından kalma olduğunu, dükkanın 2009 yılında kapandığını, (1) kök kenevirden kaç gram esrar elde edilebileceğini merak ettiği için bu teraziyi babasının evinden alıp kendi evine getirerek ölçüm yaptığını, ele geçen paraların maaş, ikramiye ve maaş farklarından gelen kendi birikimi olduğunu, eşinden boşandığı ve hakkında nafaka borcu nedeniyle icra takibi bulunduğundan bankaya para yatırmadığını, ruhsatsız tabanca ve fişeklerin kendisine ait olduğunu, yaz aylarında çalışmak için ormanlık bölgelere gittiği zaman korunmak amacıyla yanına aldığını savunmuştur.
5237 sayılı TCK"nın “Uyuşturucu veya uyarıcı madde imal ve ticareti” başlıklı 188. maddesinin 3. fıkrası;
“Uyuşturucu veya uyarıcı maddeleri ruhsatsız veya ruhsata aykırı olarak ülke içinde satan, satışa arz eden, başkalarına veren, sevk eden, nakleden, depolayan, satın alan, kabul eden, bulunduran kişi, on yıldan az olmamak üzere hapis ve bin günden yirmibin güne kadar adlî para cezası ile cezalandırılır. Ancak, uyuşturucu veya uyarıcı madde verilen veya satılan kişinin çocuk olması hâlinde, veren veya satan kişiye verilecek hapis cezası on beş yıldan az olamaz.” şeklindedir.
Üçüncü fıkrada, uyuşturucu veya uyarıcı madde ticaretine ilişkin çeşitli fiiller, ayrı bir suç olarak tanımlanmıştır. Buna göre, uyuşturucu veya uyarıcı maddelerin ruhsatsız veya ruhsata aykırı olarak ülke içinde satışı, satışa arzı, başkalarına verilmesi, sevki, nakli, depolanması ya da kazanç amacıyla satın alınması, kabul edilmesi veya bulundurulması, bir ve ikinci fıkralara göre ayrı bir suç oluşturmaktadır. Fıkradaki suçun oluşması için bu seçimlik hareketlerden herhangi birisinin yapılmış olması gerekir.
Aynı Kanun"un “Kullanmak için uyuşturucu veya uyarıcı madde satın almak, kabul etmek veya bulundurmak ya da uyuşturucu veya uyarıcı madde kullanmak” başlıklı 191. maddesinin 1. fıkrası ise; “Kullanmak için uyuşturucu veya uyarıcı madde satın alan, kabul eden veya bulunduran ya da uyuşturucu veya uyarıcı madde kullanan kişi, iki yıldan beş yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır.” şeklinde düzenlenmiş olup, kullanmak için uyuşturucu veya uyarıcı madde satın almak, kabul etmek veya bulundurmak ya da kullanmak fiilleri suç olarak tanımlanmıştır.
Uyuşturucu madde bulundurma eyleminin, kullanmak için uyuşturucu madde bulundurmak suçunu mu, yoksa uyuşturucu madde ticareti suçunu mu oluşturduğunun tespitinde belirgin rol oynayan husus, bulundurmanın amacıdır. Ceza Genel Kurulunun 15.06.2004 tarihli ve 107-136 ile 06.03.2012 tarihli ve 387-75 sayılı kararları başta olmak üzere bir çok kararında da belirtildiği üzere, uyuşturucu madde bulundurmanın, kullanma maksadına matuf olduğunun belirlenmesinde dikkate alınması gereken ve öğreti ile uygulamada da kabul görmüş olan bazı kriterler bulunmaktadır.
Bunlardan ilki; failin bulundurduğu uyuşturucu maddeyi başkasına satma, devir veya tedarik etmek hususunda herhangi bir davranış içine girip girmediğidir.
İkinci kriter, uyuşturucu maddenin bulundurulduğu yer ve bulunduruluş biçimidir. Kişisel kullanım için uyuşturucu madde bulunduran kimse, bunu her zaman kolaylıkla erişebileceği bir yerde, örneğin genellikle evinde veya iş yerinde bulundurmaktadır. Buna karşın uyuşturucunun ev veya iş yerine uzakta, çıkarılıp alınması güç ve zaman gerektiren depo, mağara, samanlık gibi bir yere gizlemesi kullanma dışında bir amaçla bulundurulduğunu gösterebilir. Yine, uyuşturucunun çok sayıda özenli olarak hazırlanmış küçük paketçikler halinde olması, her paketçiğin içine hassas biçimde yapılan tartım sonucu aynı miktarda uyuşturucu madde konulmuş olması, uyuşturucu maddenin ele geçirildiği yerde veya yakınında, hassas terazi ve paketlemede kullanılan ambalaj malzemelerinin bulunması, kullanım dışında bir amaçla bulundurulduğu hususunda önemli bir belirtidir.
Üçüncü kriter de bulundurulan uyuşturucu maddenin çeşit ve miktardır. Uyuşturucu madde kullanan kimse genelde bir ya da benzer etki gösteren iki değişik uyuşturucu maddeyi bulundurur. Bu nedenle değişik nitelikte ve farklı etkileri olan eroin, kokain, esrar ve amfetamin içeren tabletleri birlikte bulunduran sanığın bunları satmak amacıyla bulundurduğu kabul edilebilir. Kişisel kullanım için kabul edilebilecek miktar, kişinin fiziksel ve ruhsal yapısı ile uyuşturucu veya uyarıcı maddenin niteliğine, cinsine ve kalitesine göre değişiklik göstermekle birlikte, Adli Tıp Kurumunun mütalaalarında esrar kullananların her defasında 1-1,5 gram olmak üzere günde üç kez esrar tüketebildikleri bildirilmektedir. Esrar kullanma alışkanlığı olanların bunları göz önüne alarak, birkaç aylık ihtiyaçlarını karşılayacak miktarda esrar maddesini ihtiyaten yanlarında veya ulaşabilecekleri bir yerde bulundurabildikleri de adli dosyalara yansıyan ve bilinen bir husustur. Buna göre, esrar kullanan faillerin olağan sayılan bu süre içinde kişisel olarak kullanıp tüketebilecekleri miktarın üzerinde esrar maddesi bulundurmaları halinde, bulundurmanın kişisel kullanım amacına yönelik olmadığı kabul edilmelidir.
Bu açıklamalar ışığında uyuşmazlık konusu değerlendirildiğinde;
Sanığın uyuşturucu veya uyarıcı madde ticareti yaptığı, yakın bir zaman içerisinde getirdiği uyuşturucu maddeleri 2. Sakarya Mahallesi Oğuz Sokak Kasap Apartmanı No: 11 Karesi/Balıkesir adresinde bulunan 3 katlı ikamet ve zemin katında sakladığı, kısa süre içerisinde başka bir adrese nakledeceğine ilişkin istihbarat bilgileri elde edilmesi üzerine, Cumhuriyet savcısının yazılı arama emrine istinaden söz konusu apartmanın sanığın ikamet ettiği birinci katında narkotik köpeği eşliğinde yapılan arama sonucunda, dairenin salonunda bulunan camlı vitrinin arka tarafındaki yeşil kapaklı küçük boy ve sarı kapaklı büyük boy plastik bidonlar içerisinde, ayrıca bu bidonlardan sarı kapaklı büyük boy olanın içinde ikisi beyaz, birisi siyah diğeri ise şeffaf olmak üzere (4) ayrı poşette, ayrıca sanığın üst araması sırasında çıkartarak kolluk görevlilerine teslim ettiği beyaz renkli poşette esrar ile dairenin mutfağında bulunan yeşil kapaklı mutfak dolabının üst rafında SF-400 A ibareli esrar bulaşıklı hassas terazi ele geçirildiği anlaşılan olayda;
Sanığın uyuşturucu madde sattığına ilişkin elde edilen bilgi üzerine ikametinde yapılan aramada salonda bulunan camlı vitrinin arka tarafına saklanmış şekilde suç konusu esrarın ele geçirilmesi, esrarların iki ayrı plastik bidon içinde ve bu bidonlardan birisinde bulunan (4) farklı poşette bulunması, sarı kapaklı bidon içerisinde ele geçen poşetlerdeki esrarlardan ikisinin daralı ağırlıklarının birbirlerine eşit olması ile sanığın ikametinde bulunan hassas terazi üzerinde de esrar kalıntıları tespit edildiğinin anlaşılması karşısında, sanığın ikametinde ele geçen esrarları, farklı bidonlarda saklayıp yine ikametinde ele geçen hassas terazide tartımını yapmak suretiyle farklı poşetlere koyarak satmak amacıyla bulundurduğunun kabulü gerekmektedir.
Bu itibarla Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının haklı bir nedene dayanmayan itirazının reddine karar verilmelidir.
Çoğunluk görüşüne katılmayan beş Ceza Genel Kurulu Üyesi; "sanığın suç konusu esrarları satmak amacıyla bulundurduğuna ilişkin, savunmalarının aksine, şüpheden uzak, kesin ve yeterli delil elde edilemediği, eyleminin bir bütün hâlinde kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçunu oluşturduğu" düşünceleriyle karşı oy kullanmışlardır.
SONUÇ : Açıklanan nedenlerle;
1- Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının itirazının REDDİNE,
2- Dosyanın mahalline gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİ EDİLMESİNE, 26.11.2020 tarihinde yapılan müzakerede oy çokluğuyla karar verildi.
Bu alandan sadece bu kararla ilintili POST üretebilirsiniz. Bu karardan bağımsız tamamen kendinize özel POST üretmek için TIKLAYINIZ
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.