17. Hukuk Dairesi 2015/16974 E. , 2016/4215 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :.....Ticaret Mahkemesi
Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:
-K A R A R-
Davacı vekili; davalının trafik sigortacısı olduğu aracın davacının aracına tam kusurlu olarak çarparak hasar verdiğini, davalının aynı zamanda davacının kasko sigortacısı sıfatının da bulunduğunu, bu davayı davalının zarara neden olan aracın trafik sigortacısı sıfatı ile açtıklarını, davalının davacının aracının zararından sorumlu olduğunu ileri sürerek hasar ve değer kaybı tutarı olarak şimdilik 15.000 TL tazminatın temerrüt tarihinden itibaren işleyecek ticari faizi ile birlikte tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davacı vekili 28/07/2015 tarihli dilekçe ile talebini 11.800 TL artırarak 26.800 TL"ye ıslah etmiştir.
Davalı vekili; hasar ihbarının kasko poliçesi üzerinden yapıldığını, davacının aktif dava ehliyetinin bulunmadığını, dava dışı firmanın rehin hakkı sahibi olduğunu, davalının sorumluluğunun gerçek zarar üzerinden kusur esasına göre bilirkişi tarafından belirlenebileceğini, aracın daha önceden iki kazası olduğunu, tazminat isteminin fahiş bulunduğunu, değer kaybı ile tespit masraflarının teminat kapsamında olmadığını ve dava tarihinden itibaren yasal faiz talep edilebileceğini savunarak davanın reddini istemiştir.
Yargılama sırasında araç üzerindeki rehnin kaldırıldığı anlaşılmıştır.
Mahkemece, davanın kısmen kabulü ile 26.800,00 TL"nin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine karar verilmiş; hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1-Dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre, davalı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir.
2-Dava, trafik kazasından kaynaklanan araç hasar bedelinin, kazada davacı aracına çarparak hasara yol açan karşı aracın trafik (ZMSS) sigortacısından tahsili istemine ilişkindir.
Mahkemece 24.07.2015 tarihli bilirkişi raporunda 29.000 TL olarak hasar ve 2.000 TL değer kaybı bedelinin davalının limiti ile sınırlı olarak sorumlu olmasına göre 26.800 TL"sinin kabulüne karar verilmiş ise de; dosya içindeki bilgi ve belgelere göre aracın tamirinin ekonomik olup olmadığı, hurdaya ayrılmasının gerekip gerekmediği, hurdaya ayrılacaksa
sovtajın kimde olduğu konusunda araştırma yapılmadan karar verilmiştir. Bu hususların araştırılıp kararda tartışılmadan yazılı olduğu şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiştir.
O halde, davalı taraf araçta meydana gelen gerçek zarardan sorumlu olacağından, mahkemece aracın markası, modeli, yaşı ve hasarın boyutu gibi hususlar birlikte irdelenmek suretiyle, tamirinin ekonomik olup olmadığı, değilse; piyasa koşullarına göre kazadan önceki 2.el piyasa rayiç bedelinin ve kazadan sonraki hurda (sovtaj) değerinin belirlenmesi, belirlenen rayiç değerden de aracın hurda bedeli indirilmek suretiyle davacının gerçek zararının tespiti yönünden ayrıntılı, gerekçeli, denetime açık bir ek rapor alınması ve dosyadaki tüm deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna göre karar verilmesi gerekirken, eksik incelemeyle yazılı şekilde hüküm kurulması bozmayı gerektirmiştir.
3-Kabule göre de hükme esas alınan bilirkişi raporunda araçtaki değer kaybının tespiti, Dairemizce değer kaybının belirlenmesi hususunda esas alınan, aracın kaza tarihindeki hasar görmemiş 2.el piyasa değeri ile kazadan sonra onarılmış haldeki 2.el piyasa değeri arasındaki fark kriterine uyulmaksızın araç için genel bir değerlendirme yapılarak sağlanmıştır. Değer kaybı konusunda genel bir değerlendirme ile değer kaybının tespit olunduğu bilirkişi raporuna dayalı olarak hüküm kurulamaz. Bu durumda mahkemece aracın modeli, markası, özellikleri, hasarı, yapılan onarım işlemleri, kilometresi, olay tarihindeki yaşı, davacı tarafın iddiaları, davalının savunmaları ve tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirilerek, davalının iddia ettiği 2 adet kazaya ilişkin hasar dosyaları da getirtilerek aracın kaza öncesi hasarsız ikinci el piyasa rayiç değeri ile kaza meydana geldikten ve tamir edildikten sonraki ikinci el piyasa rayiç değeri arasındaki farka göre değer kaybının yeniden hesaplanması sonucuna göre karar verilmesi gerekirken yazılı olduğu biçimde eksik inceleme ile hükmü elverişli olmayan bilirkişi raporuna göre hüküm kurulması da doğru görülmemiştir.
SONUÇ; Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine, (2) ve (3) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, diğer temyiz itirazlarının kabulüyle hükmün BOZULMASINA, 04/04/2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.