MAHKEMESİ :.......Asliye Hukuk Mahkemesi

Taraflar arasındaki kasko sigorta sözleşmesinden kaynaklanan tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine dair verilen hükmün süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:
-K A R A R-
Davacı vekili; davacının maliki bulunduğu aracı ile seyir halinde iken, direksiyon hakimiyetini kaybetmesi sonucu maddi hasarlı trafik kazası meydana geldiğini, davalı kasko şirketi tarafından tespit edilen 28.456,82 TL hasar bedelinin gönderilen ihtarnamelere rağmen ödenmediğini belirterek, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydı ile 28.456,82 TL hasar bedelinin kaza tarihinden itibaren işleyecek reeskont faizi ile davalı şirketten tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davacı vekili; 22.09.2014 ıslah dilekçesiyle talebini 30.779,35 TL olarak ıslah etmiştir.
Davalı vekili; davacının genel şartlar gereği beyan yükümlülüğünü yerine getirmediğini, sigortalının rent a car işletmeciliği yaptığını, ispat yükünün yer değiştirdiğini ve gerçek zararın hesaplanması gerektiğini belirterek usul ve esas bakımından haksız olan davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkemece, davanın aracın poliçe amacı ve kapsamı dışında kullanıldığı kanaatine varılmış olması nedeniyle reddine karar verilmiş; hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin, tartışılıp değerlendirmesinde bir usulsüzlük bulunmamasına ve her ne kadar tek başına sürücü değişikliği teminat dışında olduğunu göstermese de sigortalının rent a car işi ile uğraşıyor olması ve önceki kazaları da gözetilerek davacı vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddiyle usul ve yasaya uygun bulunan hükmün ONANMASINA, 4.4.2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.