17. Hukuk Dairesi 2015/18533 E. , 2016/4209 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :.......Ticaret Mahkemesi
Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine dair verilen hükmün süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:
- K A R A R -
Davacı vekili; davacıya ait araca, davalı tarafından trafik sigortalı aracın tali yoldan aniden ana yola çıkarak kusurlu olarak çarptığını, bu çarpma sonucu davacı araç sürücüsünün direksiyon hâkimiyetini kaybedip kaldırıma çıkması neticesinde davacının aracında maddi hasar meydana geldiğini, bu nedenlerle şimdilik 10.000,00 TL"nin davalıdan dava tarihinden itibaren işleyecek ticari temerrüt avans faizi ile tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili; davalı tarafından yaptırılan araştırmalar ve ekspertiz raporu ile kazanın düzmece olduğunu, kazanın iddia edilen şekilde oluşamayacağını ve tutanakla uyumlu olmadığını, bu nedenlerle davanın reddini talep etmiştir.
Mahkemece, bilirkişi raporu doğrultusunda kazaya karışan araçların çarpışmasında kazayla hasarların birbiriyle uyumlu olmadığının ve bu hale göre de hasar talebinin poliçe teminatı dışında kaldığının kabulü ile davanın reddine karar verilmiş; hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1-Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde, dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre; davacı vekilinin yerinde görülmeyen aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.
2-Dava, trafik kazasından kaynaklanan araç hasar bedelinin, kazada davacı aracına çarparak hasara yol açan karşı aracın trafik (ZMSS) sigortacısından tahsili istemine ilişkindir.
Davacı taraf sürücüsü cadde üzerinde seyrederken kavşağa geldiğinde caddeye çıkarak dönüş yapmak isteyen ZMSS"li sürücünün çarpması neticesinde yolun sağ tarafına savrularak kaldırım üstündeki ağaca çarpmasıyla bahse konu trafik kazası meydana gelmiştir.
Mahkemece trafik uzmanı bilirkişiden aldırılan 16/03/2015 tarihli rapora göre ZMSS"li sürücünün yolun sol tarafına dönüş yapmak isterken dikkatsiz ve tedbirsizce davrandığı, bu sırada anayol konumunda olan cadde üzerinden direkt olarak seyreden ve geçiş üstünlüğüne sahip davacı aracın geçişini tamamlamasını beklemediğinden asli ve tam kusurlu, davacı sürücünün ise kurallara uygun bir şekilde ve kendi şeridinden seyrettiği için herhangi bir kusuru olmadığı mütala edilmiştir.
Hasar konusunda aldırılan 01/07/2015 tarihli makine mühendisi ve sigorta hukukçusu raporunda ise; her iki aracın yan yana çarpışmasından, davacı aracın yaya kaldırımına gitmesinin teknik olarak ve fizik kurallarına göre mümkün olmadığı, bu durumun kazanın oluş şekline aykırı düştüğü, aracın hava yastıklarının açılması gerekirken açılmadığı, darbenin şiddetli olması nedeniyle her iki araç sürücüsünde yaralanma olması gerekeceği halde olmadığı, kaza yeri krokisinde gösterilen hasarlı yerlerle fotoğraflarda görülen yerlerin farklı olduğu, kaldırım ve araç yüksekliği göz önüne alındığında hasarın bu kaza sonucunda oluşmasının mümkün olmadığı mütala edilmiştir.
Davacı vekili; trafikçi bilirkişi raporunda oluşu anlattığını buna göre kusuru belirlediğini, hava yastıklarının açılmaması ve yaralanmanın olmamasının kazanın oluşu ve uyumuyla ilgisi olamayacağını, aracın yüksekliğinin nasıl belirlediğinin anlaşılamadığını, her aracın yüksekliğinin farklı olabileceğini, kaza tespit tutanağını teknik uzmanlıkla çizmelerinin beklenemeyeceğini belirterek rapora itiraz etmiştir.
Davacı taraf bilirkişi raporuna itiraz ettiği halde yeniden rapor aldırılmak suretiyle itirazlarının karşılanmadığı görülmüştür. Bu nedenle mahkemece konusunda uzman üç kişilik makina mühendisinden oluşacak bilirkişi heyetinden davalı tarafın itirazlarının da irdelendiği, ayrıntılı, gerekçeli, denetime elverişli bir rapor alınarak sonucuna göre karar verilmesi gerekirken, eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm kurulması doğru değildir.
SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davacı vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine, (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz isteminin kabulü ile hükmün BOZULMASINA, 04/04/2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.