10. Hukuk Dairesi 2015/6148 E. , 2016/9886 K.
"İçtihat Metni"
Mahkemesi :İş Mahkemesi
Dava, davalı işverene ait boya imalathanesi işyerinde 15.06.1996-31.05.2010 tarihleri arası dönemde geçen çalışmaların 506 sayılı Yasanın Ek 5 madde hükmü kapsamında değerlendirilmesi gerektiğinin ve yaşlılık aylığına hak kazandığının tespiti istemlerine ilişkindir.
Mahkeme, 27.03.2007-31.05.2010 tarihleri arası dönemde 290 gün Ek 5 madde kapsamında çalıştığı, tahsis şartlarının ise oluşmadığından bahisle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Hükmün, tüm taraf vekilleri tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteklerinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
1- Kabule konu 01.10.2008 tarihi sonrası çalışmalar yönünden hüküm eksik inceleme ve araştırmaya dayalıdır.
01.10.2008 tarihinde yürürlüğe giren 5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu"nun 4-a bendi kapsamındaki sigortalılara ilişkin olduğu ancak, geçiş hükümlerini içeren aynı Yasa"nın geçici 7. maddesi hükmünde "Bu Yasanın yürürlük tarihine kadar 17.07.1964 tarihli ve 506 sayılı, 02.09.1971 tarihli ve 1479 sayılı, 17.10.1983 tarihli ve 2925 sayılı, bu Kanunla mülga 17.10.1983 tarihli ve 2926 sayılı, 08.06.1949 tarihli ve 5434 sayılı Yasalar ile 17.07.1964 tarihli ve 506 sayılı Yasa"nın geçici 20"nci maddesine göre sandıklara tâbi sigortalılık başlangıçları ile hizmet süreleri, fiilî hizmet süresi zammı, itibarî hizmet süreleri, borçlandırılan ve ihya edilen süreler ve sigortalılık süreleri tabi oldukları Yasa hükümlerine göre değerlendirilirler" hükmü ve genel olarak Yasaların geriye yürümemesi (geçmişe etkili olmaması) kuralı karşısında, 01.10.2008 tarihinden sonraki dönem yönünden davanın yasal dayanağı 5510 sayılı Kanunun 40. maddesidir.
./.. Mahkemece, 5510 sayılı Kanunda itibari hizmet süresine benzer nitelikteki düzenleme 01.10.2008 günü yürürlüğe giren 40. maddede yapılmış olup, “Fiili hizmet süresi zammı” başlığını taşıyan bu madde kapsamında davacının fiili hizmet süresi zammından faydalanması gerektirecek işyeri ve işler içerisinde olup olmadığı değerlendirilerek varılacak sonuca göre karar verilmelidir.
2-Kabule göre de, Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 297. maddesinin (2). fıkrasında “hükmün sonuç kısmında, gerekçeye ait herhangi bir söz tekrar edilmeksizin, taleplerden her biri hakkında verilen hükümle, taraflara yüklenen borç ve tanınan hakların, mümkünse sıra numarası altında açık, şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde gösterilmesi gereklidir”, hükmü öngörülmüş olup, 506 sayılı Yasanın Ek 5. maddesinin 3. fıkrasının “… Fiilen çalışılmış güne eklenecek itibari hizmet günü sayısının bulunmasında (Çalışılan gün sayısı x 0,25) formülü uygulanır.” hükmü gereği, davacının 27.03.2007-31.05.2010 tarihleri arasında davalı işyerinde gemi adamı olarak çalışılan, sigorta primi ödenmiş günleri x 0,25 formülüyle hesaplanan itibari hizmet süresinin sigortalılık süresine eklenmesi gerektiğinin tespitine karar verilmesi gerekirken, infazda tereddüt oluşturacak şekilde “…davalı işyerindeki çalışmaların 506 sayılı Yasanın Ek 5 madde hükmü kapsamında değerlendirilmesi gerektiğinin tespitine” karar verilmesi, usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir.
O hâlde, taraf vekillerinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ : Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde davacı ve davalılardan ..."a iadesine, 14.06.2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.