12. Ceza Dairesi 2014/16623 E. , 2015/8025 K.
"İçtihat Metni"Mahkemesi : Asliye Ceza Mahkemesi
Suç : 2863 sayılı Kanuna aykırılık
Hüküm : CMK"nın 223/2-a. maddesi gereğince beraat
2863 sayılı Kanuna aykırılık suçundan sanıkların beraatine ilişkin hüküm, katılan vekili tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü:
... Koruma Kurulu"nun 12.07.1995 tarih, 6848 sayılı kararıyla kabul edilen kentsel sit alanı içerisinde bulunan ve ... Yüksek Kurulu"nun 12.06.1976 tarih, 9167 sayılı kararıyla korunması gerekli taşınmaz kültür varlığı olduğu belirlenen, .. ili, .. ilçesi, ... mahallesi, ...caddesi, ... sokak, 52 ada, 7-8-9 sayılı parsellerde yer alan .... Medresesinin bitişiğindeki 5 sayılı parselde bulunan betonarme, iki katlı kargir yapının ... Genel Müdürlüğü adına kayıtlı olduğu, davaya konu 5 sayılı parselde bulunan binanın alt katının ... tarafından 01.05.2011 tarihinde kiralandığı ve dönerci dükkanı olarak kullanıldığı, üst katının ise sanık ... tarafından 28.01.2008 tarihinde kiralandığı ve turistik eşya satış yeri olarak kullanıldığı, yapılan bir ihbar üzerine yerinde inceleme yapan İstanbul 4 numaralı ...Koruma Bölge Kurulu görevlilerince düzenlenmiş raporda, 5 sayılı parselde bulunan yapının yıllar içerisinde onarımlar geçirdiğinin, yapının medresenin dershane duvarına kadar büyütüldüğünün, 20 parseli işgal eder hale geldiğinin, dış ve iç mekanlarında yapılan tadilatlarla özgün halini kaybettiğinin, günümüz tekniği ve malzemeleri ile yakın tarihte tadilatın yapıldığının tespit edildiği ve yapının tescil edilerek koruma altına alınması gerektiğinin belirlendiği, bu belirlemeler üzerine ilgili ... Bölge Kurulu"nun 05.01.2012 tarih, 287 sayılı kararıyla, yapının korunması gerekli kültür varlığı olarak tescil edilmesine ve koruma grubunun 1. grup olarak belirlenmesine, izinsiz tadilatlar yapan sorumlular hakkında da suç duyurusunda bulunulmasına karar verildiği, davaya konu binayı kullanan kişiler olduğu tespit edilen sanıklar hakkında 2863 sayılı Kanuna aykırılık suçundan davanın açıldığı, tüm dosya kapsamından izinsiz uygulamaların yapıldığının sabit olduğu, her ne kadar yapılan yargılama neticesinde, 11.10.2013 tarih ve 28792 sayılı Resmi Gazetede yayınlanarak yürürlüğe giren 6498 sayılı Kanun gereğince, sit alanı ilanına veya koruma kararına ilişkin kararların ilgililerine tebliğ edilmesinin zorunlu hale getirildiği, olayda ise tebliğin bulunmadığı gerekçesi gösterilerek, sanıkların beraatine karar verilmiş ise de; tek yapı ölçeğindeki kültür ve tabiat varlıkları ile korunma alanlarına ilişkin tescil kararlarının tebliğ zorunluluğunun, 11.10.2013 tarihinden itibaren yapılan tescil işlemleri için gerekli olduğu, bu tarihten önce yapılmış tescil işlemleri için tebliğ zorunluluğu bulunmayıp, tescil kararının mahallinde mutat vasıtalarla ilan edilmiş olmasının veya koruma kararının tapu kaydına şerh verilmesinin, koruma kararının ilgililerince bilindiğinin kabul edilmesi konusunda yeterli olduğu, olayımızda ise davaya konu yerin tek yapı ölçeğindeki kültür varlığı olduğu, ancak koruma kararının 11.10.2013 tarihinden önce, 05.01.2012 tarihinde kabul edildiği, dosya kapsamında bulunan kira sözleşmelerinde, kiraya konu taşınmazın,...Koruma Kurullarınca belirlenen usul ve esaslara uygun olarak kullanılacağının belirtilmesi, dosya kapsamında bulunan olay yeri fotograflarından yapının eski ve kültür varlığı görünümünde olduğunun kolaylıkla anlaşılması ve sanıkların ifadeleri karşısında, sanıkların davaya konu yapının korunması gerekli bir yapı olduğunu bildiklerinin kabul edilmesi gerektiği, böylece sanıklar hakkında kurulan beraat gerekçesinin yerinde olmadığı anlaşılmakla,
Üzerinde müdahale gerçekleştirilen taşınmazın 2863 sayılı Kanunun 6. maddesi kapsamında tescilli kültür varlığı olması nedeniyle taşınmazda izinsiz ya da izin kapsamı dışında yapılan her türlü inşai faaliyetin suç oluşturacağı, bu bakımdan müdahalenin binanın içinde ya da dışında gerçekleştirilmesinin önem arz etmediği, bu kapsamda tescile esas bilgi ve belgeler getirtilerek, izinsiz yapılan tadilatın yapının tescil edilmesine neden olan kriterlere uygun olup olmadığının, yapıya ait orjinal dokuya uyum sağlayıp sağlamadığının, tescilli kültür varlığında zarar meydana getirip getirmediğinin belirlenmesi gerektiği,
Bu kapsamda somut olay değerlendirildiğinde, olay yerinde sanat tarihçi ve inşaat mühendisi ile keşif icra edilerek, öncelikle yapılan izinsiz uygulamaların, kullanılan malzemelerdeki eskime durumu nazara alınarak yapım tarihlerinin tespit edilmesi ve sonucuna göre sanıkların hukuki durumunun tayin edilmesi, izinsiz uygulamaların yapım tarihlerinin tespitinin ardından uygulamaların, tescilli kültür varlığının bütünü ve dolayısıyla orjinal dokusu ile uyumlu olup olmadığının, niteliğinin ve yapıda zarar meydana getirip getirmediğinin belirlenmesi, taşınmazın bu nitelikte bir zarar gördüğünün belirlenmesi durumunda sorumlu olduğu tespit edilen sanık veya sanıkların, 6498 sayılı Kanun ile değişik 2863 sayılı Kanunun 65/1-1.cümlesi uyarınca cezalandırılması, bu nitelikte bir zararın mevcut olmadığının, ancak yapılan tadilatın ruhsata tabi inşai ve fiziki müdahale kapsamında bulunduğunun belirlenmesi durumunda, 6498 sayılı Kanun ile değişik 65/1-2.cümlesi uyarınca cezalandırılması, yapılan bu tadilatın ruhsata tabi olmayan, “basit onarım” niteliğinde olduğunun belirlenmesi halinde ise, 5498 sayılı Kanun ile değişik 2863 sayılı Kanunun 65/4. maddesi ile cezalandırılması gerektiğinin gözetilmeksizin, eksik araştırma ve hatalı değerlendirme ile yazılı şekilde hüküm tesisi,
Kanuna aykırı olup, katılan vekilinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden, 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi uyarınca halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK"un 321. maddesi gereğince, sanıkların beraatine ilişkin hükmün isteme aykırı olarak BOZULMASINA, 13.05.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.