Abaküs Yazılım
1. Hukuk Dairesi
Esas No: 2013/4865
Karar No: 2013/7308
Karar Tarihi: 09.05.2013

Yargıtay 1. Hukuk Dairesi 2013/4865 Esas 2013/7308 Karar Sayılı İlamı

Özet:


Mahkeme, bir elatmanın önlenmesi, yıkım ve ecrimisil davası sonucunda çekişme konusu olan taşınmaz parselin davacıların mirasbırakanına ait olduğunu ve davalının diktiği ağaçların taşınmazına taşkın olduğunu ileri sürerek açıldığını belirtir. Mahkeme, teknik bilirkişi raporu doğrultusunda davanın kısmen kabulüne karar verir. Ancak, kararın doğru olmadığına karar verilir çünkü bilirkişi raporu çelişkili olduğu için daha hassas bir ölçüm yapılması gerektiği belirtilir. Alınan kararın 6100 sayılı Yasanın geçici 3. Maddesi yollaması ile 1086 sayılı HUMK'nın 428. Maddesi çerçevesinde bozulmaya karar verilir. Kanun maddeleri HUMK'nın 428. Maddesi ve 6100 sayılı Yasanın geçici 3. Maddesi'dir.
1. Hukuk Dairesi         2013/4865 E.  ,  2013/7308 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ : MİLAS 1. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
    TARİHİ : 20/07/2010
    NUMARASI : 2004/417-2010/43

    Yanlar arasında görülen elatmanın  önlenmesi, yıkım, ecrimisil davası sonunda, yerel mahkemece  davanın kısmen  kabulüne  ilişkin olarak verilen karar taraf  vekillerince   yasal süre içerisinde temyiz edilmiş olmakla dosya incelendi, Tetkik Hakimi B Koç"un  raporu okundu, açıklamaları dinlendi, gereği görüşülüp düşünüldü;
    Dava, çaplı taşınmaza elatmanın önlenmesi, yıkım ve ecrimisil isteklerine ilişkindir. 
    Mahkemece, davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
    Dosya içeriği ve toplanan delillerden; çekişme konusu 167 parsel sayılı taşınmazın kayden davacıların mirasbırakanına ait olduğu; davacıların komşu 173 parselde bulunan davalının diktiği ağaçların taşınmazına taşkın olduğunu ileri sürerek eldeki davayı açtığı, mahkemece yapılan uygulamalar neticesinde düzenlenen teknik bilirkişi raporu doğrultusunda davanın kısmen kabulüne karar verildiği anlaşılmaktadır.
    Bilindiği üzere; çaplı taşınmaza elatmanın önlenilmesi davalarında öncelikle çap kaydının yada kayıtlarının getirtilerek tarafların tüm delilleri toplanılmalı, dosya keşfe hazır hale geldikten sonra yapılacak uygulamada çekişmeli yer ile yanların ellerinde bulunan kısımların sınırları tarafların ortak beyanlarına göre açıklığa kavuşturulmalı, gerektiğinde bu yön taşınmaz başında dinlenecek yerel bilirkişi ve tanık sözleri ile kuşkuya yer bırakmayacak biçimde saptanmalıdır. Daha sonra belirlenen bu durum gözönünde tutularak hazır bulundurulan kadastro fen memuru veya mühendisi sıfat ve yeteneği taşıyan uzman bilirkişi veya bilirkişilere kadastro sırasında konan nirengi noktalarından, bunlar yoksa hem paftada hem arazide mevcut sabit noktalardan yararlanılarak takometrik aletlerle kadastral yöntemlere uygun biçimde ölçüm yaptırılmalı; bilirkişilerden uygulamayı yansıtan, infazı sağlamaya yeterli ve özellikle davacı tarafın taşınmazına bir tecavüzün bulunup bulunmadığını varsa miktarını açıkça gösteren kroki ve rapor alınmalıdır.
    Somut olaya gelince; mahkemece mahallinde 22.11.2004 tarihli keşif sonucunda fen bilirkişi tarafından düzenlenen krokili raporda davacılar taşınmazına 230 m² lik bir tecavüzün saptandığı; 24/04/2006 tarihinde gerçekleştirilen ikinci keşif sonrası düzenlenen 25/05/2006 tarihli fen bilirkişi raporu ile de 321,04 m² lik davacılar taşınmazında kalan kısma davalının el atmasının saptandığı; ne var ki, bilirkişi raporlarının tecavüzlü alanın miktarı bakımından birbiriyle çelişkili olduğu, raporlar arasındaki çelişki giderilmeden ve çelişkinin nedeni açıklattırılmadan, 25.05.2006 tarihli rapor hükme esas alınmak suretiyle sonuca gidildiği anlaşılmaktadır.
    Hal böyle olunca, yukarıda açıklanan ilkeler doğrultusunda 3 kişilik harita mühendisi bilirkişi vasıtasıyla daha hassas aletlerle yerinde yeniden ölçüm yapılarak tecavüz edilen alanına miktarının belirlenmesi, infazda duraksamaya neden olmayacak biçimde rapor ve kroki düzenlettirilmesi, tecavüz edilen alanın niteliğinin rapora yansıtılması ve önceki raporlar arasındaki çelişkinin giderilmesi ve hâsıl olacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken söz konusu çelişki giderilmeden anılan raporlardan birisine itibar edilerek yazılı şekilde hüküm kurulmuş olması doğru değirdir.
    Taraf vekillerinin itirazları belirtilen nedenlerle yerindedir Kabulüyle, hükmün (6100 sayılı Yasanın geçici 3.maddesi yollaması ile) 1086 sayılı HUMK."nrn 428.maddesi gerence BOZULMASINA, alınan  peşin  harcın  temyiz  edene  geri  verilmesine, 09.05.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi