22. Hukuk Dairesi 2016/13533 E. , 2016/18574 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
DAVA : Taraflar arasındaki, kıdem, ihbar tazminatı, yıllık izin, fazla çalışma, hafta tatili ile ulusal bayram ve genel tatil ücret alacaklarının ödetilmesi davasının yapılan yargılaması sonunda; ilamda yazılı sebeplerle gerçekleşen miktarın faiziyle birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine ilişkin hükmün süresi içinde duruşmalı olarak temyizen incelenmesi davalı ... avukatınca istenilmesi üzerine dosya incelenerek işin duruşmaya tabi olduğu anlaşılmış ve duruşma için 21.06.2016 Salı günü tayin edilerek taraflara çağrı kağıdı gönderilmişti. Duruşma günü davalı adına vekili ... ... geldi. Karşı taraf adına ise kimse gelmedi. Duruşmaya başlanarak hazır bulunan avukatların sözlü açıklamaları dinlendikten sonra duruşmaya son verilerek Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor sunuldu, dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı vekili, müvekkili işçinin iş sözleşmesinin haklı sebep olmadan feshedildiğini, işçilik alacaklarının ödenmediğini ileri sürerek, kıdem tazminatı, ihbar tazminatı, yıllık izin, fazla çalışma, hafta tatili, ulusal bayram ve genel tatil ücreti alacaklarının hüküm altına alınmasını talep etmiştir.
Davalılar vekilleri, davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, toplanan deliller ve bilirkişi raporuna dayanılarak, yazılı gerekçeyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Kararı, davalı ... vekili temyiz etmiştir.
1-Dosyadaki yazılara toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre, davalı ..."nün aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.
2-Somut uyuşmazlıkta, davacı, davalı üniversiteye bağlı meslek yüksekokulu işyerinde, alt işveren işçisi olarak çalışmıştır. Davalı taraf, meslek yüksekokulunun kapalı olduğu, yılın yaz aylarında, davacının çalışmasının kesintiye uğradığını ileri sürmüş olup, bu savunma ... kayıtlarına uygundur.
Davacının fiilen görev yaptığı işyerinin meslek yüksekokulu olduğu da dikkate alındığında, dosya kapsamına göre, ... kayıtlarının aksi usulünce ispatlanmamış olduğundan, davacının çalışma süresinin ... kayıtlarına göre belirlenmesi gerekirken, aksi yönde kabulle sonuca gidilmesi hatalı olmuştur.
3-Dava dilekçesinde iş sözleşmesinin feshedildiği iddia edilmiş, davalı taraf ise, davacının çalıştığı meslek yüksek okulunun, dava dışı Muş Alparslan Üniversitesi"ne bağlandığını, davacının halen aynı okulda yeni alt işveren bünyesinde çalışmaya devam ettiğini savunmuştur. Dosya kapsamında, iş sözleşmesinin feshedildiğine yönelik herhangi bir bildirim yoktur. Davacının çalışmasının geçtiği meslek yüksekokulunun, davalı ..."nden ayrılarak, Muş Alparslan Üniversitesi"ne bağlanmış olduğu, dosya içeriğindeki yazışmalardan anlaşılmaktadır. Hizmet döküm cetvelinde de, davacının 10.01.2008 tarihinde davalı alt işveren ............"den çıkışının bildirildiği ve kesintisiz şekilde 10.01.2008 tarihinde “1002865” tescil numaralı işyerinde işe girişinin bildirildiği kayıtlıdır. Bu halde, davalının işyeri devri savunmasının üzerinde durulmalı, hizmet döküm cetvelinde, 10.01.2008 tarihinden itibaren çalışmanın kayıtlı olduğu işyerlerinin hangi işverene ait olduğu belirlenmelidir. Davalı savunmasının doğru olduğunun anlaşılması halinde ise, işyeri devri hükümlerinin uygulanması gerekeceğinden, feshe bağlı haklar olan kıdem tazminatı, ihbar tazminatı ve yıllık izin ücreti alacaklarının reddine karar verilmelidir.
4-Mahkemece, davacı tanıkları anlatımlarına itibarla, davacının hafta içi beş gün 08:00-21:00 saatleri arasında, cumartesi günü ise 08:00-13:00 saatleri arasında çalıştığı kabul edilerek, fazla çalışma ücreti alacağı hüküm altına alınmıştır. Davacının mutfak ve temizlik işlerinde çalıştığı, işyerinin meslek yüksekokulu olduğu nazara alındığında, işin niteliğinin söz konusu çalışma düzeninde çalışmaya uygun olup olmadığı yönleri bakımından tanık beyanlarının denetlenmemesi hatalı olmuştur. Anılan sebeple, uyuşmazlığa konu tarih aralığında, meslek yüksekokulunda gündüz öğretiminin hangi saat aralığında yapıldığı, ikinci öğretimin bulunup bulunmadığı, öğrencilere kaç öğün verildiği hususları araştırılmalı, işin niteliğinin belirtili çalışma düzeninde çalışmaya uygun olup olmadığı yönleri üzerinde durularak fazla çalışma ücreti alacağı yeniden değerlendirilmelidir.
Diğer taraftan, fazla çalışma ücreti alacağının tanık anlatımlarına dayalı olarak hüküm altına alınmasına göre, hesaplanan tutardan takdir edilecek uygun bir oranda indirim yapılması gerekliliğinin nazara alınmaması da hatalı olmuştur.
5-Eldeki dava, mülga 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu"nun yürürlükte olduğu tarihte, fazlaya ilişkin haklar saklı tutularak açılmıştır. Davacı vekili, 27.12.2013 tarihli dilekçesiyle, dava değerinin bilirkişi raporu hesaplamalarına göre arttırıldığı bildirmiştir. Dilekçe içeriğinde, davanın talep edilen miktar bakımından ıslah edildiğine yönelik herhangi bir ifade yoktur. Bu halde, mahkemece, söz konusu dilekçenin ıslah dilekçesi olarak kabul edilmesi isabetsizdir. Diğer taraftan, davanın, mülga 1086 sayılı Kanun"un yürürlükte olduğu tarihte açılan kısmi dava olduğu sabit olduğundan, eldeki davaya, belirsiz alacak davalarında miktar arttırımına ilişkin düzenleme içeren, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu"nun 107/2. maddesinin uygulanma olanağı da bulunmamaktadır. Kısmi davada, ıslah işlemi haricinde, dava değerinin yükseltilmesi mümkün değildir. Davacı tarafından, ıslah işlemi yapılmadığına göre, mahkemece, dava dilekçesinde talep edilen miktarlarla bağlı kalınması gerekirken, aksi yönde kabulle hüküm sonucu tesis edilmesi hatalıdır.
6-Davalı Üniversitenin harçtan muaf olduğunun gözetilmemesi bir diğer hatalı yöndür.
7-Kabule göre de;
İhbar tazminatı ve yıllık izin ücreti alacaklarına, kanuni faiz işletilmesine karar verilmesi gerekirken, mevduat faizi işletilmesi yerinde değildir.
Hüküm sonucunda, alacakların net mi brüt mü tutarlarda hüküm altına alındığının belirtilmemesi, infazda tereddüte yol açacak nitelikte olup, hatalıdır.
SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda yazılı sebeplerden BOZULMASINA, davalı ... yararına takdir edilen 1.350,00 TL duruşma vekalet ücretinin davacıya yükletilmesine, 21.06.2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.