22. Hukuk Dairesi 2015/16099 E. , 2016/18566 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İş Mahkemesi
DAVA : Taraflar arasındaki, kıdem, ihbar tazminatı, yıllık izin, fazla mesai, hafta tatili ile ulusal bayram ve genel tatil ücreti alacaklarının ödetilmesi davasının yapılan yargılaması sonunda; ilamda yazılı sebeplerle gerçekleşen miktarın faiziyle birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine ilişkin hükmün süresi içinde temyizen incelenmesi taraflar avukatlarınca istenilmesi ve davalı avukatınca da duruşma talep edilmesi üzerine dosya incelenerek işin duruşmaya tabi olduğu anlaşılmış ve duruşma için 21.06.2016 Salı günü tayin edilerek taraflara çağrı kağıdı gönderilmişti. Duruşma günü davalı adına vekili ... ... ile karşı taraf adına vekili ... geldiler. Duruşmaya başlanarak hazır bulunan avukatların sözlü açıklamaları dinlendikten sonra duruşmaya son verilerek Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor sunuldu, dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı vekili, müvekkili işçinin iş sözleşmesinin haklı sebep olmadan feshedildiğini, işçilik alacaklarının ödenmediğini ileri sürerek, kıdem tazminatı, ihbar tazminatı, yıllık izin, fazla çalışma, hafta tatili, ulusal bayram ve genel tatil ücreti alacaklarının hüküm altına alınmasını talep etmiştir.
Davalı vekili, davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, toplanan deliller ve bilirkişi raporuna dayanılarak, yazılı gerekçeyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Kararı, taraflar vekilleri temyiz etmiştir.
1-Davacı temyizi yönünden;
Davacı vekili, 15.04.2016 tarihli dilekçesiyle, kararı katılma yoluyla temyiz etmiştir. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu"nun geçici 3. maddesi uyarınca uygulanmasına devam olunan mülga 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu"nun 433. maddesi uyarınca, katılma yoluyla temyiz süresi, karşı tarafın temyiz dilekçesinin tebliğ edildiği tarihinden itibaren on gündür. Davacı vekiline, karşı tarafın temyiz dilekçesi, 26.03.2015 tarihinde tebliğ edilmiş, katılma yoluyla temyiz ise, kanunen belirlenen on günlük süre geçtikten sonra, 15.04.2016 tarihinde yapılmıştır. Bu sebeple, davacı vekilinin, süresi içerisinde yapılmayan katılma yoluyla temyiz isteminin reddine karar verilmesi gerekmiştir.
2-Davalı temyizine gelince;
Dosyadaki yazılara toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre, davalının aşağıdaki paragrafın kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.
Somut uyuşmazlıkta, mahkemece, davacının net çıplak ücretinin 1.250,00 Amerikan Doları kabul edilmesi dosya kapsamına göre isabetlidir. Hükme esas alınan bilirkişi raporunda, kıdem tazminatı dışındaki alacakların hesaplanmasında, ücretin net tutarı esas alınmıştır. Kıdem tazminatı alacağı bakımından ise, net 1.250,00 Amerikan Doları ücret miktarının brüt tutarı tespit edilmiş ve hesaplamada brüt tutar dikkate alınmıştır. Ne var ki, bu hesaplamada, davacı işçinin yurt içinde çalışan işçiymiş gibi brüt ücretinin tespit edilmesi doğru değildir. Davacının bilinen net ücretinden, bilinmeyen brüt ücreti hesaplanırken eklenecek kesintilerin ne olduğu konusunda, özellikle davacı işçinin 506 sayılı Sosyal Sigortalar Kanunu’nun 86. maddesinde düzenlenen topluluk sigortasından yararlanıp yararlanmadığı ile 5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu’nun geçici 6. madde hükümleri de dikkate alınarak isteğe bağlı sigortalılık durumunun ne olduğu belirleyici olacaktır. Mahkemece, bu hususlar açıklığa kavuşturulmadan sonuca gidilmesi hatalıdır. Şu halde mahkemece, davacının sigortalılık durumu netleştirilerek, ücretinden kesilmesi gereken primler tespit edildikten sonra brüt ücreti belirlenmelidir. Buna göre, usulü kazanılmış hak ilkesi de nazara alınarak, kıdem tazminatı alacağı miktarı, yeniden değerlendirilmelidir.
SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda yazılı sebepten BOZULMASINA, davalı yararına takdir edilen 1.350,00 TL duruşma vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 21.06.2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.