3. Hukuk Dairesi Esas No: 2017/8733 Karar No: 2017/17037 Karar Tarihi: 05.12.2017
Yargıtay 3. Hukuk Dairesi 2017/8733 Esas 2017/17037 Karar Sayılı İlamı
3. Hukuk Dairesi 2017/8733 E. , 2017/17037 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
Taraflar arasındaki elatmanın önlenmesi ve ecrimisil davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın görevsizlik nedeniyle usulden reddine yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı, davalının, kendisinin işçisi olup dava konusu taşınmazda kiracı olduğunu, davalı hakkında kira alacağının tahsili için takip başlatıldığını ancak davalının kira sözleşmesi bulunmadığını ve taşınmazın kendisine ait olduğu iddiası ile takibe itiraz ettiğini, dolayısıyla davalının taşınmazda fuzuli şagil olduğunu belirterek davalının fuzuli işgal nedeniyle tahliyesine, 10.000,00 TL ecrimisilin tahsiline karar verilmesini talep etmiştir. Davalı, dava konusu taşınmazın kendisine ait olduğunu, kendisi adına davacının konut kredisi kullandığını ve taşınmazın bu nedenle davacı adına tescil edildiğini, kredi taksitlerini kendisinin ödediğini beyanla davanın reddini istemiştir. Mahkemece, davalı tarafın mülkiyet iddiasının tapu iptal tescil davasında dinlenebileceği, taşınmaz malikinin davacı olduğu ve davacının dilekçesinde kira ilişkisini tarif ettiği, uyuşmazlığın dayanağı olan temel ilişkinin kira ilişkisi olması ve kira ilişkisinden doğan her türlü uyuşmalığın sulh hukuk mahkemelerinin görev alanına girdiği gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. 01/10/2011 tarihinde yürürlüğe giren 6100 sayılı ...nun 2.maddesine göre dava konusunun değer ve miktarına bakılmaksızın malvarlığı haklarına ilişkin davalarda görevli mahkeme aksine bir düzenleme bulunmadıkça Asliye Hukuk Mahkemesidir. 6100 Sayılı ...nun 4/1-a maddesine göre ise “Kiralanan taşınmazların, 09.06.1932 tarihli ve 2004 sayılı İcra ve İflas Kanununa göre ilamsız icra yoluyla tahliyesine ilişkin hükümler ayrık olmak üzere, kira ilişkisinden doğan alacak davaları da dâhil olmak üzere tüm uyuşmazlıkları konu alan davalar ile bu davalara karşı açılan davalarda” Sulh Hukuk Mahkemesi görevlidir. Somut olayda, davacı, davalının fuzuli işgalci olduğunu belirterek taşınmazın tahliyesi ve ecrimisil alacağının tahsili isteminde bulunmuş olup davalı da kiracı olduğunu iddia etmemiştir. Taraflar arasında kira akdi olduğu hususu iddia ve ispat edilmediğine göre kira ilişkisinin bulunmadığının kabulü gerekir. Bu durumda 6100 sayılı HMK"nun 2. maddesine göre davaya bakmakla Asliye Hukuk Mahkemesi görevlidir. Hal böyle olunca, mahkemece işin esasına girilerek sonucuna uygun bir karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde görevsizlik kararı verilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince davacı yararına BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 6100 sayılı HMK"nun geçici madde 3 atfıyla 1086 sayılı HUMK.nun 440.maddesi gereğince karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere, 05/12/2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.