13. Hukuk Dairesi Esas No: 2013/5127 Karar No: 2013/4896 Karar Tarihi: 28.2.2013
Yargıtay 13. Hukuk Dairesi 2013/5127 Esas 2013/4896 Karar Sayılı İlamı
13. Hukuk Dairesi 2013/5127 E. , 2013/4896 K.
"İçtihat Metni"
... İlaçlama İnş. Ltd. Şti vekili avukat ... ile ... vekili avukat ... aralarındaki dava hakkında ... 18. Asliye Hukuk Mahkemesinden verilen 12.4.2012 tarih ve 77-139 sayılı hükmün Dairenin 15.11.2012 tarih ve 18085-25750 sayılı ilamıyla onanmasına karar verilmişti. Süresi içinde davalı avukatınca kararın düzeltilmesi istenilmiş olmakla dosya incelendi, gereği konuşuldu.
KARAR
Davacı, davalı kurum ile aralarında hizmet alım sözleşmesi düzenlendiğini, üzerine düşen tüm yükümlülükleri yerine getirdiğini, 5510 sayılı yasanın 81.maddesi gereğince hakedişlerden kesinti yapılmasının mümkün olmamasına rağmen davalının tahakkuk eden hakedişlerinden %5 oranındaki hazine yardımını keserek ödeme yaptığını, bunun yasaya aykırı olduğunu ileri sürerek fazlası saklı kalmak üzere 10.000 TL.nin faizi ile tahsilini istemiş, ıslah dilekçesi ile talebini 13261.06 TL.na çıkartmıştır. Davalı, davanın reddini dilemiştir. Mahkemece, 13261.06 Tl.nin dava tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmiş; hükmün davalı temyizi sonucu dairemizce onanması üzerine davalı bu defa karar düzeltme itirazında bulunmuştur. 1-Dosyanın incelenmesinde davalı kurumca yapılan ihaleye davacı ile dava dışı ...Ltd. Şti ve...Ltd. Şti"nin oluşturduğu ortak girişimin iştirak ettiği ve ihaleyi kazandığı ve sözleşmenin de iş ortaklığını oluşturan şirketlerce birlikte imzalandığı, ihale aşamasında davalı kuruma verilen iş ortaklığı beyannamesinde de pilot ortak olan dava dışı ....Ltd. Şti"nin ortaklık oranının %98, davacı şirketin %1 ve dava dışı diğer ortak şirketinde %1 oranında ortaklıklarının bulunduğu anlaşılmaktadır. Bu itibarla, davacı ile dava dışı şirket arasında dava konusu ihale için adi ortaklık oluşturulduğunun kabulü zorunludur. Adi ortaklığın tüzel kişiliği bulunmadığı içinde adi ortaklığı ilgilendiren ihtilaflarda tüm ortaklıkların birlikte yer alması gerekir. Dava konusu olayda, iş ortaklığının edimini yerine getirirken hakedişlerinden kesilen paranın iadesi hususu adi ortaklığı ilgilendiren bi husus olduğu için adi ortakların tamamının davada taraf olması gereklidir. Dava konusu olayda ise bu koşul gerçekleşmediği gibi, davacı iş ortaklığını oluşturan dava dışı şirketlerden dava açmak için muvafakat aldığını da iddia ve ispat etmemiştir. Hal böyle olunca, davacının eldeki davada tek başına aktif husumet ehliyetine sahip olmadığı ve dava açamayacağının kabulü gerekir. Mahkemece, davacının aktif husumet ehliyetine sahip olmaması nedeniyle davanın reddine karar vermesi gerekirken, yazılı şekilde karar vermiş olması usul ve yasaya aykırı olup, kararın bu nedenle bozulması gerekirken, zuhulen onandığı bu kez yapılan inceleme ile anlaşılmış olmakla, davalının bu yöne ilişkin karar düzeltme itirazının kabulü ile kararın bozulmasına karar verilmesi gerekmiştir. 2-Bozma nedenine göre, davalının diğer karar düzeltme itirazlarının incelenmesine gerek görülmemiştir. SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle; davalının değinilen hususa ilişkin karar düzeltme itirazının kabulüne, dairemizin 15.11.2012 gün, 2012/18055-27570 sayılı onama kararının kaldırılmasına, kararın gösterilen nedenle davalı yararına BOZULMASINA, (2) numaralı bent uyarınca davalının diğer karar düzeltme itirazlarının incelenmesine yer olmadığına, 28.2.2013 gününde oybirliğiyle karar verildi.