22. Hukuk Dairesi 2016/15357 E. , 2016/18551 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :İş Mahkemesi
DAVA : Davacı, feshin geçersizliğine ve işe iadesine karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme, isteği kısmen hüküm altına almıştır.
Hüküm süresi içinde davalı avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı İsteminin Özeti:
Davacı vekili, müvekkilinin 23.06.2004-13.05.2015 tarihleri arasında davalı işyerinde sezon müşteri temsilcisi olarak çalıştığını, iş sözleşmesinin şirketin ekonomik sebeplerden küçülmeye gidilmesi gerekçesiyle geçersiz olarak olarak feshedildiğini belirterek feshin geçersizliğine ve davacının işe iadesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı Cevabının Özeti:
Davalı vekili, müvekkili şirketin ekonomik sebeplerden dolayı küçülmeye gittiğini, bu sebeple davacının iş sözleşmesinin kıdem ve ihbar tazminatları ödenmek suretiyle feshedildiğini savunarak davanın reddini istemiştir.
Mahkeme Kararının Özeti:
Mahkemece; alınan bilirkişi raporuna göre davalının fesih sebebinin geçerli sebebe dayandığını ispatlayamamış olması gerekçesiyle davanın kabulüne, feshin geçersizliği ile davacının işe iadesine karar verilmiştir.
Temyiz:
Kararı davalı vekili temyiz etmiştir.
Gerekçe:
Taraflar arasındaki uyuşmazlık iş sözleşmesinin feshinin geçerli sebebe dayanıp dayanmadığı konusu olup kanuni dayanak 4857 sayılı Kanun’un 18. ve devamı maddeleridir.
4857 sayılı İş Kanunu’nun 18. maddesine göre otuz veya daha fazla işçi çalıştıran işyerlerinde en az altı aylık kıdemi olan işçinin belirsiz süreli iş sözleşmesini fesheden işveren, işçinin yeterliliğinden veya davranışlarından ya da işletmenin, işyerinin veya işin gereklerinden kaynaklanan geçerli bir sebebe dayanmak zorundadır.
İşletmenin, işyerinin veya işin gereklerinden kaynaklanan sebepler; sürüm ve satış imkanlarının azalması, talep ve sipariş azalması, enerji sıkıntısı, ülkede yaşanan ekonomik kriz, piyasada genel durgunluk, dış pazar kaybı, hammadde sıkıntısı gibi işin sürdürülmesini imkansız hale getiren işyeri dışından kaynaklanan sebeplerle yeni çalışma yöntemlerinin uygulanması, işyerinin daraltılması, yeni teknolojinin uygulanması, işyerinin bazı bölümlerinin kapatılması ve bazı iş türlerinin kaldırılması gibi işyeri içi sebeplerdir.
İşletmenin, işyerinin ve işin gereklerinden kaynaklanan sebeplerle sözleşmeyi feshetmek isteyen işverenin fesihten önce fazla çalışmaları kaldırmak, işçinin rızası ile çalışma süresini kısaltmak ve bunun için mümkün olduğu ölçüde esnek çalışma şekillerini geliştirmek, işi zamana yaymak, işçileri başka işlerde çalıştırmak, işçiyi yeniden eğiterek sorunu aşmak gibi varsa fesihten kaçınma imkanlarını kullanması, kısaca feshe son çare olarak bakması gerekir.
4857 sayılı Kanun’un 20. maddesinin ikinci fıkrasına göre feshin geçerli sebebe dayandığını ispat yükümlülüğü işverene aittir. İşçi, feshin başka bir sebebe dayandığını iddia ettiği takdirde, bu iddiasını ispatla yükümlüdür. İşveren ispat yükünü yerine getirirken, öncelikle feshin biçimsel şartlarına uyduğunu, daha sonra, içerik yönünden fesih sebeplerinin geçerli (veya haklı) olduğunu ispatlayacaktır. Feshin işletme, işyeri ve işin gerekleri sebepleri ile yapıldığı ileri sürüldüğünde, öncelikle bu konuda işverenin işletmesel kararı aranmalı, bağlı işveren kararında iş görme ediminde ifayı engelleyen, bir başka anlatımla istihdamı engelleyen durum araştırılmalı, işletmesel karar ile istihdam fazlalığının meydana gelip gelmediği, işverenin bu kararı tutarlı şekilde uygulayıp uygulamadığı (tutarlılık denetimi), işverenin fesihte keyfi davranıp davranmadığı (keyfilik denetimi) ve işletmesel karar sonucu feshin kaçınılmaz olup olmadığı (ölçülülük denetimi) açıklığa kavuşturulmalıdır.
Dosya içeriğinde yer alan 13.03.2015 tarihli fesih bildiriminde; davalı şirketin ekonomik sebeplerden dolayı küçülmeye gitmesi sebebi ile davacının iş sözleşmesinin 4857 sayılı Kanun"un 17 ve 18. maddeleri gereğince feshedildiği belirtilmiştir. Mahkemece alınan bilirkişi raporunda, her ne kadar ileri sürülen fesih sebebine ilişkin olarak verilmiş yazılı bir işletmesel karara rastlanmadığı belirtilmiş ise de, 06.03.2015 tarih 2015/1 Karar numaralı yönetim kararının mevcut olduğu görülmektedir. Söz konusu işletmesel kararda, davalı şirketin yönetim kurulunca, 2014 yılı ve 2015 yılı ilk iki aylık üretim ve mali tablolarının değerlendirilmesi neticesinde, maliyetlerin düşürülmesi kaydıyla gelen talepler dikkate alınarak iş gücünde indirime gidilmesi hususunda icra kurulu başkanlığına oybirliği ile yetki verildiği belirtilmektedir. Ancak fesih tarihten altı ay öncesi ve sonrası zaman dilimleri ve çalışanların işe giriş işten çıkış tarihlerini içerir dönem bordroları celbedilmeksizin, belirtilen iş gücü indirimine ve şirketin ileri sürülen geçerli durum içindeki ekonomik haline dair bilirkişi incelemesi yukarıda belirtilen ilkeler de nazara alındığında hüküm kurmaya elverişli bulunmamaktadır.
Mahkemece; fesih bildirimine konu hususlarda işveren alanında çalışan bilirkişiler ve mali müşavirden oluşan bir bilirkişi heyeti ile gerektiğinde mahallinde keşif yapılarak araştırılma yapılması, bu bağlamda işe alınan yeni işçilerin bulunup bulunmadığı, var ise hangi görev için işe alındığı ve işten çıkartıldığı, davacıdan sonra iş sözleşmesi sona erdirilen işçi bulunup bulunmadığı, sonrasında kaç işçi alındığı, fesihten öncesi ve sonrası altı aylık zaman dilimleri ve çalışanların işe giriş işten çıkış tarihlerini içerir dönem bordroları da nazara alınarak denetime elverişli bilirkişi heyet raporu alındıktan sonra, davalının işletmesel kararı tutarlı bir şekilde uygulayıp uygulanmadığı, davacı işçinin işyerinde istihdam edilebileceği başka bir görev bulunup bulunmadığı ortaya konulduktan sonra sonuca gidilmesi gerekirken, eksik inceleme ve araştırma ile karar verilmesi isabetli olmamıştır.
Sonuç:
Temyiz olunan kararın yukarıda yazılı sebeplerden BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 20.06.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.