16. Hukuk Dairesi 2015/18145 E. , 2015/15499 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay"ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
Kadastro sonucu ... Köyü çalışma alanında bulunan temyize konu 184 ada 28, 29 ve 30 parsel sayılı sırasıyla 7.703,30, 19.344,02 ve 20.262,20 metrekare yüzölçümündeki taşınmazlardan 184 ada 28 ve 29 parseller maliki bilinemediğinden tarla niteliği ile, 184 ada 30 parsel ise devletin hüküm ve tasarrufu altında bulunan yerlerden olduğundan söz edilerek ham toprak niteliği ile davalı Hazine adına tespit ve tescil edilmiştir. Davacı ..., 184 ada 28 parsel sayılı taşınmaz yönünden kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği ve bağışlamaya dayanarak, davacılar ... ve ... miras yoluyla gelen hakka, paylaşmaya ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine dayanarak 184 ada 28 ve 29 parsel sayılı taşınmazlar yönünden dava açmışlar, yapılan keşif sırasında davacı ..."in talebine konu taşınmazın bir bölümünün 184 ada 30 parsel içinde kaldığı anlaşılmıştır. Mahkemece dava dosyaları birleştirilerek yapılan yargılama sonunda davanın kabulüne, çekişmeli 184 ada 29 parsel sayılı taşınmazın teknik bilirkişi raporunda (B) harfiyle gösterilen 12.103,90 metrekare yüzölçümündeki bölümün davacı ... adına, aynı taşınmazın (C) harfiyle gösterilen 7.240,12 metrekare yüzölçümündeki bölümü ile 184 ada 30 parsel sayılı taşınmazın teknik bilirkişi raporunda (H) harfiyle gösterilen 12.514,71 metrekare yüzölçümündeki bölümlerin davacı ... adına, 184 ada 28 parsel sayılı taşınmazın tamamı ile temyize konu olmayan 184 ada 26 parsel sayılı taşınmazın teknik bilirkişi raporunda (A) harfiyle gösterilen 2.575.34 metrekare yüzölçümündeki bölümünün davacı adına olan dava dışı 184 ada 27 parsel sayılı taşınmazla birleştirilerek davacı ... adına tapuya tesciline, 184 ada 26 ve 30 parsel sayılı taşınmazlardan bakiye kalan kısımların ise tespit gibi tesciline karar verilmiş; hüküm, davalı Hazine tarafından temyiz edilmiştir.
1- Davalı Hazine"nin 184 ada 28 ve 29 parsellere yönelik temyiz itirazlarının incelenmesinde; dosya içeriğine, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına ve çekişmeli taşınmazların maliki bilinemediğinden söz edilerek kadastro tespiti sırasında da vasfının tarla olarak belirlenmesine göre yerinde olmayan temyiz itirazlarının reddiyle 184 ada 28 ve 29 parseller yönünden usul ve yasaya uygun olan hükmün ONANMASINA,
2- Davalı Hazine"nin 184 ada 30 parselin teknik bilirkişi raporunda (H) harfi ile gösterilen bölüme yönelik temyiz itirazlarına gelince; Mahkemece, taşınmaz bölümü üzerinde davacı ... yararına kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği ile edinme koşullarının gerçekleştiği kabul edilmek suretiyle karar verilmiştir. Ne var ki, taşınmazın tespitte ham toprak olarak belirlenen niteliği ve büyüklüğü dikkate alındığında bir arazinin kullanım süresi ile niteliğini en iyi belirleme yönteminin hava fotoğrafları olduğu halde taşınmazı gösterir hava fotoğrafları uzman bilirkişi eliyle incelenmeden ziraat bilirkişiden ek rapor alınmakla yetinilmiş; ayrıca dosyaya taşınmazın fotoğrafı ekli olmadığından ziraat bilirkişisinin ek raporu yönünden denetim olanağı sağlanmamış; ayrıca yerel bilirkişi ve tanıkların beyanlarının alındığına dair keşif tutanağında bir belirtime de rastlanmamış olması nedeniyle yapılan araştırma ve inceleme hüküm vermeye yeterli bulunmamaktadır. Eksik inceleme ile karar verilemez. O halde, doğru sonuca ulaşılabilmesi için, tespit tarihinden 15-20-25 yıl öncesine ait üç ayrı evreye ilişkin stereoskopik çift hava fotoğrafları Harita Genel Komutanlığı"ndan, temin edilebilen gerek en eski gerekse kadastro tespit tarihine yakın tarihte çekilmiş uydu fotoğrafları İl Kadastro Müdürlüğünden getirtilerek dosyaya konulmalı; mahallinde yaşlı, tarafsız, yöreyi iyi bilen, davada yararı bulunmayan şahıslar arasından seçilecek yerel bilirkişilerle, taraf tanıkları, fen bilirkişi, jeodezi ve fotogrametri mühendisi bilirkişi ve 3 kişilik ziraat mühendisinden oluşturulacak bilirkişi kurulu huzuruyla yeniden keşif yapılmalı; keşif sırasında dinlenilecek yerel bilirkişiler ve taraf tanıklarından taşınmaz bölümünün öncesinin ne olduğu, taşınmaz üzerinde zilyetliğin bulunup bulunmadığı, varsa hangi tarihte ve ne zaman başladığı, zilyetliğin sürdürülüş biçimi, kimden kime ve nasıl intikal ettiği hususları etraflıca sorulup maddi olaylara dayalı olarak açıklattırılmalı, yerel bilirkişi ve tanık sözleri komşu parsel dayanağı kayıt ve belgelerle denetlenmeli; gerektiğinde, HMK"nın 31. maddesi kapsamında hakimin davayı aydınlatma görevi kapsamında kadastro tutanak bilirkişilerinin dinlenilip dinlenilmeyeceği hususu değerlendirilmeli; 3 kişilik ziraat mühendislerinden oluşan bilirkişi kurulundan taşınmazın nizaya konu bölümünün tarımsal niteliğini bildiren, komşu parsellerle karşılaştırmalı biçimde toprak yapısını, eğimini, bitki desenini ve dava dışı bölümden nasıl ayrıldığını açıklayan, taşınmazın değişik yönlerden çekilmiş ve sınırları işaretlenen fotoğrafları ile desteklenmiş ve önceki bilirkişinin ek raporunu irdeleyen ayrıntılı rapor alınmalı; fen bilirkişisine keşif ve uygulamayı denetlemeye elverişli, ayrıntılı rapor ve harita düzenlettirilmeli; jeodezi ve fotogrametri uzmanı bilirkişiye belirtilen tarihlerde çekilmiş stereoskopik çift hava fotoğrafları üzerinde stereoskop aletiyle inceleme yaptırılarak çekişme konusu taşınmaz bölümünün önceki ve şimdiki niteliği, arazinin ekonomik amaca uygun olarak tarım arazisi niteliğiyle kullanılıp kullanılmadığı ve kullanımın hangi tarihten itibaren olduğu konusunda rapor hazırlattırılmalı; temin edilebilen gerek en eski gerekse kadastro tespit tarihine yakın tarihli uydu fotoğrafları değerlendirilmeli, bundan sonra sonuca göre 3402 sayılı Yasa"nın 14. maddesi koşullarının gerçekleşip gerçekleşmediği yönünden tüm deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna göre bir karar verilmelidir. Mahkemece bu yönler göz ardı edilerek yazılı şekilde hüküm kurulması isabetsiz olup, davalı Hazine vekilinin temyiz itirazları açıklanan nedenlerle yerinde görüldüğünden kabulü ile 184 ada 30 parsel yönünden hükmün BOZULMASINA, 15.12.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.