Yargıtay 8. Hukuk Dairesi 2012/1524 Esas 2012/7815 Karar Sayılı İlamı

8. Hukuk Dairesi
Esas No: 2012/1524
Karar No: 2012/7815
Karar Tarihi: 21.09.2012

Yargıtay 8. Hukuk Dairesi 2012/1524 Esas 2012/7815 Karar Sayılı İlamı

Özet:

Davacı, kadastro çalışmaları sırasında ölçümlerde yanlışlık yapılarak kendisine ait olduğunu iddia ettiği yerin tescili için dava açmıştır. Davalı ise bu yerin köy boşluğu olduğunu savunmuştur. Mahkeme, bilirkişi raporu doğrultusunda davacı lehine karar vermiştir. Ancak Hazine temsilcisi, yasal hasımsı olarak karara itiraz etmiştir. Yargıtay ise uzman bilirkişi raporunun göz ardı edilerek tanık beyanlarına üstünlük verilmesinin yanlış olduğunu belirterek kararı bozmuştur. TMK'nun 713/3. maddesi uyarınca bu tür davalarda Hazine, diğer kamu kuruluşlarıyla birlikte yasal hasımdır. Kararın HMK.nun Geçici 3. maddesi yollamasıyla HUMK.nun 428. maddesi gereğince bozulmasına ve karar düzeltme isteğinin 15 gün içinde yapılabilmesine karar verilmiştir.
Kanun Maddelerinin Açıklamaları:
- TMK'nun 713/3. maddesi: Bu madde uyarınca, kamu malı niteliğindeki taşınmazların mülkiyeti davasında Hazine, yasal hasım olarak davalı olarak gösterilir.
- HMK.nun Geçici 3. maddesi: Bu madde, 01.10.2011 tarihinden önce açılmış olan davaların, HMK normlarına göre sonuçlandırılacağını belirtir.
- HUMK.nun 428. maddesi: Bu madde, bir hükmün temyiz incelemesi sonucunda bozulması durumunda, yargılamanın ilk derecesine yeniden başlanacağını ifade eder.
- HUMK.nun 388/4 (HMK.m 297/ç) maddesi: Bu madde, ilamda açık bir yanlışlık veya belirsizlik varsa karar düzeltme isteği yapılabilmesine olanak tanır.
- HUMK.nun 440/I maddesi: Bu madde ise karar düzeltme isteği süresini 15 gün olarak belirler.

8. Hukuk Dairesi 2012/1524 E. , 2012/7815 K.

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : Tescil

... ile Aşağıtepecik Köyü Tüzel Kişiliği aralarındaki tescil davasının kabulüne dair ...(Kapatılan) Asliye Hukuk Mahkemesinden verilen 21.06.2011 gün ve 19/19 sayılı hükmün Yargıtay"ca incelenmesi davalı Hazine temsilcisi ve Aşağıtepecik Köyü Tüzel Kişiliği temsilcisi taraflarından süresinde istenilmiş olmakla dosya incelendi gereği düşünüldü:

KARAR
Davacı vekili kadastro çalışmaları sırasında 101 ada 52 nolu parsel üzerindeki ev ve arsanın güneyinden 3 metre eksik ölçüldüğünü açıklayarak, eksik ölçülen bu yerin vekil edeni davacı adına tescilini talep ve dava etmiştir.
Davalı Köy Tüzel Kişiliği temsilcisi dava konusu yerin köy boşluğu olduğunu bildirerek davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece davanın kabulüne, 11.06.2009 tarihli teknik bilirkişi raporunda ""A"" harfi ile gösterilen 238.892 m2 taşınmazın davacı adına tapuya tesciline karar verilmesi üzerine hükmü davalı Köy Tüzel Kişiliği temsilcisi ve dava dilekçesinde davalı olarak gösterilmeyen ve yargılama aşamasında da davaya dahil edilmeyen, fakat gerekçeli karar kendisine tebliğ edilen Hazine temsilcisi tarafından temyiz edilmiştir.
12.06.2009 tarihli ziraat bilirkişinin raporundaki belirlemelere, özellikle toprağın işlenmemiş olması, üzerinde otsu bitkilerin yer alması, köylülerce mera olarak nitelendirilen otsu bitki türünün bulunması, taşınmaz üzerindeki ağaçların yabani erik ve çam olması gibi veriler dikkate alındığında bu yerde zilyetlikle edinme koşullarının gerçekleşmediği anlaşılmakla davanın reddine karar verilmesi gerekirken uzman bilirkişi raporu gözardı edilerek, taktiri delil niteliğindeki tanık beyanlarına üstünlük tanınarak yazılı şekilde gerekçe kurulması doğru olmamıştır. Kaldı ki TMK.nun 713/3. maddesi uyarınca bu tür davalarda Hazine, diğer kamu kuruluşlarının yanında yasal hasımdır. Eldeki davada Hazineye zorunlu olarak husumet yöneltilmesi gerekli ise de bozmanın mahiyeti gereği gerek görülmemiştir.
Yukarıda açıklanan nedenlerle davalı Aşağıtepecik Köyü Tüzel Kişiliği temsilcisinin temyiz itirazlarının kabulüyle usul ve yasa hükümlerine uygun bulunmayan hükmün 6100 sayılı HMK.nun Geçici 3. maddesi yollamasıyla HUMK.nun 428. maddesi gereğince
BOZULMASINA, HUMK.nun 388/4 (HMK.m 297/ç) ve HUMK.nun 440/I maddeleri gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 15 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine 21.09.2012 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.