22. Hukuk Dairesi 2015/13190 E. , 2016/18539 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :İş Mahkemesi
DAVA : Davacı, kıdem tazminatı, fazla mesai, hafta tatili ücret, ücret, asgari geçim indirimi ile kötüniyet tazminatı alacaklarının ödetilmesine karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme, isteği kısmen hüküm altına almıştır.
Hüküm süresi içinde davalı avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı İsteminin Özeti:
Davacı vekili; müvekkilinin iş sözleşmesinin davalı tarafından haksız olarak feshedildiğini belirterek kıdem tazminatı ile ödenmediğini iddia ettiği bir kısım işçilik alacağının davalıdan tahsilini talep etmiştir.
Davalı Cevabının Özeti:
Davalı vekili; zamanaşımı def"inde bulunmuş, hak etmemesine rağmen kıdem tazminatı ile hak etmiş olduğu diğer işçilik alacaklarının davacıya ödendiğini savunarak davanın reddini istemiştir.
Mahkeme Kararının Özeti:
Mahkemece toplanan deliller ve bilirkişi raporuna dayanılarak davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Temyiz:
Kararı davalı vekili temyiz etmiştir.
Gerekçe:
1-Dosyadaki yazılara toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre, davalının aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.
2-Davacı işçinin fazla çalışma ücretine hak kazanıp kazanmadığı hususu taraflar arasında uyuşmazlık konusudur.
Fazla çalışma yaptığını iddia eden işçi bu iddiasını ispatla yükümlüdür. İşçinin imzasını taşıyan bordro sahteliği ispat edilinceye kadar kesin delil niteliğindedir. Bir başka anlatımla bordronun sahteliği ileri sürülüp ispatlanmadıkça, imzalı bordroda görünen fazla çalışma alacağının ödendiği varsayılır.
Fazla çalışmanın ispatı konusunda iş yeri kayıtları, özellikle işyerine giriş çıkışı gösteren belgeler, iş yeri iç yazışmaları, delil niteliğindedir. Ancak, fazla çalışmanın bu tür yazılı belgelerle ispatlanamaması durumunda tarafların dinletmiş oldukları şahit beyanları ile sonuca gidilmesi gerekir. Bunun dışında herkesçe bilinen genel bazı vakıalar da bu noktada gözönüne alınabilir. İşçinin fiilen yaptığı işin niteliği ve yoğunluğuna göre de fazla çalışma olup olmadığı araştırılmalıdır.
İmzalı ücret bordrolarında fazla çalışma ücreti ödendiği anlaşılıyorsa, işçi tarafından gerçekte daha fazla çalışma yaptığının ileri sürülmesi mümkün değildir. Ancak, işçinin fazla çalışma alacağının daha fazla olduğu yönündeki ihtirazi kaydının bulunması halinde, bordroda görünenden daha fazla çalışmanın ispatı her türlü delille söz konusu olabilir. Buna karşın, bordroların imzalı ve ihtirazi kayıtsız olması durumunda dahi, işçinin geçerli bir yazılı belge ile bordroda yazılı olandan daha fazla çalışmayı yazılı delille ispatlaması gerekir.
Somut olayda, davalıya karşı açtığı alacak davası bulunan davacı tanığı ..."in bu suretle husumetli olmasına rağmen mahkeme huzurunda vermiş olduğu beyanında, davacının davalıya ait işyerindeki çalışma sisteminin sezon dönemi ile sezon dışı dönem açısından farklılık arz ettiğini ifade etmesi karşısında söz konusu ifade nazara alınarak davacının fazla çalışmasının bulunup bulunmadığı tespit edilmelidir.
Öte yandan, hükme esas alınan bilirkişi raporunda, ücret bordrolarındaki fazla çalışma ücret tahakkuklarının davacının banka hesabına yatırıldığı belirtilerek bu tahakkukların mevcut olduğu aylara ilişkin fazla çalışma ücret alacağının hesaplanmadığı değerlendirilmiş ise de, bilirkişi raporuna ekli tabloda fazla çalışma tahakkuku bulunan bir kısım aya ilişkin fazla çalışma ücretinin hesaplamaya dahil edildiği anlaşılmakla, zamanaşımı def"i gözetilerek, imzalı ücret bordrolarındaki fazla çalışma tahakkuklarının dışlanması suretiyle fazla çalışma ücret alacağının hesaplanması dosya içeriğine uygun düşecektir.
Sonuç:
Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı sebepten dolayı BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine 20.06.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.