MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL

Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay"ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
Kadastro sonucu ... Köyü çalışma alanında bulunan 103 ada 4, 6, 8, 9, 119 ada 23, 24, 106 ada 1, 2, 5, 6, 105 ada 2, 4 ve 5 parsel sayılı sırasıyla 10.604.54, 22.974.89, 9.414.77, 8.029.13, 9.694.71, 2.938.85, 464.06, 3.155.52, 1.537.43, 4.959.45, 2.318.83, 1.653.89, 2.165,63 metrekare yüzölçümündeki taşınmazlardan 103 ada 4, 6, 119 ada 24, 106 ada 1, 2 ve 105 ada 5 parseller kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği ve satın alma, 103 ada 8, 9, 119 ada 23, 106 ada 5, 105 ada 2 ve 4 parseller kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği, 106 ada 6 parsel ise kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği ve bağışlama nedeniyle; 103 ada 4 parsel Himmet, ... ve ... adlarına paylı, 103 ada 6 ve 105 ada 5 parseller davalılar ... ve ... adlarına paylı, 103 ada 8 parsel davalı ..., 103 ada 9 ve 105 ada 2 parseller davalı ..., 119 ada 23 ve 105 ada 4 parseller davalı ..., 119 ada 24 ve 106 ada 1 parseller davalı ..., 106 ada 2 parsel davalı ..., 106 ada 5 parsel tarafların ortak miras bırakanı ... oğlu ..., 106 ada 6 parsel ise davalı ... adlarına tespit ve tescil edilmiştir. Davacılar ... oğulları ... ve ... 106 ada 5 parsel yönünden miras yoluyla gelen hakka, bağışlamaya ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine, diğer taşınmazlar yönünden ise miras yoluyla gelen hakka dayanarak dava açmıştır. Mahkemece yapılan yargılama sonunda davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacılar vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1- Dosya içeriğine, toplanan delillere, kararda yazılı gerektirici nedenlere, davalı ... dava tarihi itibarı ile muris ..."ın terekesine göre 3. kişi durumunda olduğuna göre yerinde bulunmayan temyiz itirazlarının reddiyle 103 ada 8 parsele yönelik hükmün ONANMASINA,
2- Mahkemece, 106 ada 6 parsel hakkındaki davanın esasına girilerek karar verilmiştir. Ne var ki, anılan parsel davalı ... adına tespit edilmiştir. Kök muris ..."ın mirasçısı olan babası Himmet sağ olduğundan davalı ... de tereke mirasçısı değildir. Bir başka ifade ile terkeye karşı 3. kişi durumundadır. Hal böyle olunca davacıların el birliği mülkiyetine tabi olduğunu bildirdikleri taşınmaz yönünden terekeden gelen miras paylarının adlarına tescili istemiyle açtıkları davanın da yukarıdaki bentte temyiz incelemesi yapılan 103 ada 8 sayılı parsel hakkındaki dava gibi terekeye karşı üçüncü kişi konumunda olan kişiye yönelik dava açamayacakları gerekçesi ile reddine karar verilmesi gerekirken bu taşınmaz yönünden de işin esası hakkında karar verilmesi isabetsiz ise de; red kararı sonucu itibari ile doğru olduğundan 106 ada 6 parsel yönünden hükmün gerekçesi açıklanan şekilde DÜZELTİLEREK ONANMASINA,
3- Davacılar vekilinin 103 ada 4, 6, 9, 119 ada 23, 24, 106 ada 1, 2, 5, 105 ada 2, 4 ve 5 parsel sayılı taşınmazlara yönelik temyiz itirazlarına gelince; mahkemece çekişmeli taşınmazların tarafların ortak miras bırakanı ... ... ait olduğu, davacılar adına dava dışı başkaca taşınmazların tespit ve tescil edildiği, davacıların dava dışı bu taşınmazları kullandıkları ve böylelikle yapılan taksime fiilen muvafakat ettikleri gerekçe gösterilerek karar verilmiş ise de yapılan inceleme ve araştırma hüküm vermeye yeterli değildir. Davalılardan bir kısmının 1980"li yıllarda yapıldığını iddia ettikleri paylaşmaya dayandıkları; bir kısım davalı ile dinlenilen bazı tanık ve bilirkişilerin yakın zamanda paylaşma yapıldığını, bir kısım yerel bilirkişi ve tanıkların ise paylaşmanın terekeye dahil belirli taşınmazlar ile sınırlı kaldığını bildirmelerine rağmen mahkemece beyan ve iddialar yönünden oluşan çelişki usulünce giderilmemiş; terekeye dahil taşınmazlar yönünden paylaşma yapılıp yapılmadığı açıkça belirlenmemiştir. Davacıların çekişmeli 106 ada 5 parsele ilişkin hibe (bağış) iddiası yönünden; davacılara bağış yaptığı öne sürülen ... tek başına taşınmazı bağış yetkisinin olup olmadığı ve zilyetliğin devredilip devredilmediği noktasında yeterli araştırma yapılmamış; beyanlar arasında ortaya çıkan çelişki dahi giderilmemiştir. Öte yandan 103 ada 6 parsel sayılı taşınmazın tamamı veya bir kısmının ortak muristen intikal edip terekeye dahil mal olup olmadığı da açıkça tespit edilmemiştir.
Doğru sonuca ulaşılabilmesi için; mahallinde yaşlı, tarafsız, yöreyi iyi bilen, davada yararı bulunmayan şahıslar arasından seçilecek yerel bilirkişiler, taraf tanıkları ile fen bilirkişi eşliğinde yeniden keşif yapılmalı, yerel bilirkişi ve tanıklardan çekişmeli taşınmazların öncesinde kime ait olduğu, tarafların ortak miras bırakanının terekesine dahil olup olmadığı, terekeye dahil bir mal ise murisin terekesinin tümünün neler ve hangi taşınmazlardan ibaret olduğu, miras bırakanın terekesine dahil tüm mallar belirlendikten sonra mirasçılar arasında usulüne uygun bir paylaşma yapılıp yapılmadığı, yapılmış ise çekişmeli taşınmazların kime isabet ettiği, davacılar adına tespit edilen dava dışı taşınmazların tereke malı olup olmadığı ve paylaşma sonucu davacılar tarafına bırakılıp bırakılmadığı, çekişmeli taşınmazların kim tarafından ne suretle kullanıldığı, taşınmazlarda zilyet olanların zilyetliğinin tereke adına olup olmadığı, tarafların taşınmazları fiili kullanımlarının paylaşmaya dayalı olup olmadığı, 106 ada 5 parselin mirasçılar arasında yapılan paylaşma sonrasında ... payına isabet edip etmediği, ... payına isabet etmiş ise taşınmazın davacılara bağışlanıp bağışlanmadığı ve de zilyetliğinin devredilip devredilmediği hususlarında maddi olaylara dayalı ayrıntılı bilgi alınmalı, ayrıca taşınmazların uzun süredir davalılar tarafından zilyet olunması halinde nedenleri etraflıca sorulup maddi olaylara dayalı olarak açıklattırılmalı, yerel bilirkişi ve tanık sözleri arasında doğabilecek çelişkiler, gerektiğinde yüzleştirme yapılarak yöntemince giderilmeye çalışılmalı, fen bilirkişisinden keşfi takibe imkan verir rapor alınmalı, bundan sonra toplanan tüm deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna göre karar verilmelidir. Belirtilen şekilde araştırma ve inceleme yapılmadan yazılı olduğu şekilde hüküm kurulması isabetsiz olup, davacılar vekilinin temyiz itirazları açıklanan nedenlerle yerinde görüldüğünden kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan temyiz karar harcının talep halinde temyiz eden davacılara iadesine, 15.12.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.