Abaküs Yazılım
8. Hukuk Dairesi
Esas No: 2012/511
Karar No: 2012/7804
Karar Tarihi: 21.09.2012

Yargıtay 8. Hukuk Dairesi 2012/511 Esas 2012/7804 Karar Sayılı İlamı

8. Hukuk Dairesi         2012/511 E.  ,  2012/7804 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
    DAVA TÜRÜ : Tapu iptali ve tescil

    ... ile Hazine, kayyum ... ve fer"i müdahil ... aralarındaki tapu iptali ve tescil davasının kabulüne dair ...1. Asliye Hukuk Mahkemesinden verilen 13.10.2011 gün ve 57/455 sayılı hükmün Yargıtay"ca incelenmesi davalı Hazine vekili tarafından süresinde istenilmiş olmakla dosya incelendi gereği düşünüldü:
    K A R A R

    Davacı vekili, müvekkilinin uyuşmazlık konusu 97 ada 212 parsel sayılı taşınmazı 1988 yılında harici satış sözleşmesiyle dava dışı ... ve ..."den satın aldığını ve anılan tarihten itibaren kazandırıcı zilyetliğinde bulundurduğunu, tüm araştırmalara rağmen uyuşmazlık konusu taşınmazda paylı şekilde malik olan "..." ve "..."in kim olduklarının tespit edilemediğini, öncelikle anılan tapu kayıt maliklerinin kimliklerinin tespitini, mümkün olmadığı taktirde TMK.nun 713/2. maddesi uyarınca sözü edilen malikler bakımından tapunun hukuki kiymetini yitirdiğinden, dava konusu taşınmazda "..." ve "..."in maliki bulundukları payların iptali ile vekil edeni adına tapuya tesciline karar verilmesini istemiştir.
    Davalı Hazine vekili, davanın reddini savunmuştur.
    Tokat Sulh Hukuk Mahkemesinin 2011/157-1129 sayılı hükmü ile, Tokat ili Defterdarı ..., dava konusu taşınmazda nizalı payların maliki olan "..." ve "..."e kayyum olarak tayin edilmiştir. Kayyum, duruşma günü yöntemine uygun olarak tebliğ edildiği halde yargılama oturumlarına katılmamış ve davaya cevap vermemiştir.
    Fer"i müdahil ... vekili; nizalı taşınmazın, vekil edeninin babası ... tarafından davacıya satılmadığını açıklayarak davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
    Mahkemece, davacı yararına TMK.nun 713/2. maddesinde öngörülen kazanma koşulları gerçekleştiği gerekçesiyle davanın kabulüne, 97 ada 212 parsel sayılı taşınmazın 22/240 payının (11/240 ... kızı ve 11/240 ... oğlu) tapu kaydının iptali ile davacı adına tapuya kayıt ve tesciline karar verilmiştir. Hüküm, davalı Hazine vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    Dava, TMK.nun 713/2. fıkrasında yer alan; “…maliki tapu kütüğünden kim olduğu anlaşılamayan…” hukuki sebebine dayalı olarak TMK.nun 713/1–2. fıkraları gereğince açılan mülkiyetin aktarılmasına ilişkin tapu iptali ve tescil davasıdır.
    Kural olarak, tapu iptali ve tescil davalarında, dava, kayıt malikine, kayıt maliki ya da malikleri ölüyse mirasçılarına yöneltilerek açılır. Davacı vekili, dava dilekçesinde, davalı olarak Maliye Hazinesini göstermiştir. TMK.nun 713/2. fıkrası gereğince, açılan davalarda Hazine, TMK.nun 501. maddesi uyarınca son mirasçı sıfatıyla hasım gösterilmektedir. Kayıt maliki görülen ... ve ..."in ölü veya sağ olup olmadıkları dosya kapsamındaki bilgi ve belgelerden anlaşılamamaktadır. Esasen kayıt maliki görünen anılan şahıslara karşı açılmış bir davadan da söz edilemez. Yine, TMK.nun 713/2. maddesinde belirtilen hukuki sebeplerden birine dayanılarak açılan davalarda, bu tür davaların niteliği ve özelliği gereği husumetin yargılama sırasında tamamlanması mümkündür. Ancak mahkemece, bu eksiklik yargılama sırasında yerine getirilmemiş ve davada taraf teşkili sağlanamamıştır.
    Bilindiği üzere, bir davanın görülebilmesi için öncelikle davada taraf teşkilinin sağlanması gereklidir. Yargılamanın sağlıklı bir biçimde sürdürülebilmesi, iddia ve savunma ile ilgili delillerin eksiksiz olarak toplanıp tartışılabilmesi, davanın süratle sonuçlandırılabilmesi, öncelikle tarafların duruşma gününden haberdar edilmesiyle mümkün olur. HUMK.nun 73. maddesinde ; “Kanunun gösterdiği istisnalar haricinde Hakim her iki tarafı istima veyahut iddia ve müdafaalarını beyan etmeleri için kanuni şekillere tevfikan davet etmedikçe hükmünü veremez,” denilmektedir. Madde metninde açıkça görüldüğü üzere taraflar, yöntemine uygun bir biçimde davet edilmedikçe mahkemece karar verilemez. Aynı durum Hukuk Muhakemesi Kanununun 27. maddesinde de; “Davanın tarafları, müdahiller ve yargılamanın diğer ilgilileri, kendi haklarıyla bağlantılı olarak hukuki dinlenilme hakkına sahiptirler” amir hükmüne yer verilmiştir. Söz konusu maddede yer alan “hukuki dinlenilme hakkı" tabiriyle 73. maddesindeki durum ifade edilmiştir. Bu hak, Anayasanın 36. maddesi ile Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesinin 6. maddesinde düzenlenen adil yargılanma hakkının en önemli unsurudur. Bu hak iddia ve savunma hakkı olarak da bilinse iddia ve savunma hakkından daha geniş ve daha üst bir kavram olarak nitelendirilmektedir. Somut olayda, mahkemece, her ne kadar, işin esası hakkında bir karar verilmiş ise de,yargılama sırasında tapu kayıt malikleri ... ve ..."e herhangi bir şekilde ve yolla tebligat yapılmamış, yargılama sırasında dahi, dava kendilerine yöneltilmemiş ve taraf teşkili sağlanamamıştır. Böylece, davada taraf sıfatıyla savunma hakkı tanınmamış ve daha ötesi savunma hakkı kısıtlanmıştır.
    Saptanan bu somut ve hukuki olgulardan da anlaşılacağı üzere davada taraf teşkili sağlanmadan işin esası hakkında hüküm kurulamaz (HGK.nun 22.02.2012 Tarih, 2011/8-763 E., 2012/85 sayılı kararı).
    Öyleyse mahkemece yapılacak iş, davanın öncelikle dava konusu taşınmazda tapuda nizalı payların kayıt malikleri olan ... ve ..."e yöneltilmesidir. Bu kapsamda, anılan şahısların sağ olup olmadıklarının ve vefat etmiş iseler varsa mirasçılarının kesin bir biçimde saptanabilmesi için ... ve ...’in hasımlı (hasım Hazine olmak üzere) veraset belgelerinin alınıp dosyaya konulması için davacı tarafa süre ve imkan tanınması; mirasçılık belgesine göre belirlenecek yöntem ile taraf teşkili sağlanarak davanın yürütülmesi, tebligatlar yönünden 7201 sayılı Tebligat Kanunu hükümlerinin gözönünde tutulması, dava dilekçesi, hüküm ve bozma ilamının ... ve ..."e, vefat etmiş iseler varsa mirasçılarına tebliğ ettirilmesi, böylece taraf teşkilinin sağlanması ondan sonra işin esasına girilerek bir hüküm kurulması gerekir. Bundan ayrı, bu tür davaların atanacak kayyım sıfatıyla görülmesi, kanunen mümkün değildir. Bu nedenlerle, taraf teşkili sağlanmaksızın işin esası hakkında hüküm kurulması doğru olmamıştır.
    Davalı Hazine vekilinin temyiz itirazları açıklanan nedenlerle yerinde görüldüğünden kabulüyle usul ve kanuna aykırı görülen hükmün 6100 sayılı HMK.nun Geçici 3. maddesi uyarınca uygulanacak olan 1086 sayılı HUMK.nun 428. maddesi gereğince BOZULMASINA, bozma nedenine göre diğer hususların incelenmesine yer olmadığına, taraflarca HUMK.nun 388/4. (HMK m.297/ç) ve HUMK.nun 440/I maddeleri gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 15 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine 21.09.2012 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.




    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi