17. Hukuk Dairesi 2014/8164 E. , 2016/4125 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :......Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davalı ... mirasçıları vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:
-K A R A R-
Davacılar vekili; davalıların sürücüsü, işleteni ve trafik sigortacısı olduğu aracın neden olduğu çift taraflı trafik kazasında müvekkillerinin ağır şekilde yaralandığını, yaralanma sebebiyle müvekkillerin işlerinden kaldığını ve tedavi masrafları yaptığını belirterek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla davacılar için ayrı ayrı 2.000,00 maddi tazminatın tüm davalılardan, ayrı ayrı 25.000,00 TL manevi tazminatın ise sigorta şirketi dışındaki davalılardan kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte müştereken ve müteselsilen tahsilini talep etmiştir.
Davalı ........vekili; sigortalı araç sürücüsünün kusuru oranında poliçe limitleri dahilinde sorumlu olduklarını, temerrüde düşürülmediklerini ve davanın açılmasına sebebiyet vermediklerinden yargılama gideri ve faizden sorumlu olmadıklarını savunmuştur.
Diğer davalılar davaya cevap vermemiştir.
Mahkemece; iddia, savunma, toplanan kanıtlara ve benimsenen bilirkişi raporuna göre; davanın kısmen kabulü ile davacı ... için 1.750,70 TL, davacı ... için 2.000,00 TL maddi tazminatın tüm davalılardan, davacı ... için 15.000,00 TL, davacı ... için 15.000,00 TL manevi tazminatın ise sigorta şirketi dışındaki davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline, hükmedilen tazminatlara davalı ... şirketi yönünden dava tarihinden, diğer davalılar yönünden kaza tarihinden itibaren yasal faiz işletilmesine karar verilmiş; hüküm, davalı ... mirasçıları vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava, trafik kazasından kaynaklanan yaralanma nedeniyle maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir.
Somut olayda, davalı ... mahkemece dava hakkında karar verilmeden önce 15.01.2012 tarihinde vefat etmiştir. Mahkemece diğer davalıların yanı sıra karardan önce vefat eden ... hakkında da hüküm kurulmuştur.
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu"nun 50. maddesinde medenî haklardan yararlanma ehliyetine sahip olanların, davada taraf ehliyetine de sahip olduğu düzenlenmiştir. Kanunun 114/1-d. maddesinde ise taraf ehliyeti dava şartları arasında sayılmıştır.
4721 sayılı Türk Medeni Kanunu"nun 599. maddesi gereğince mirasçılar, mirasbırakanın ölümü ile mirası bir bütün olarak, kanun gereğince kazanırlar. Dava devam ederken davalı ... vefat ettiğinden artık mirasbırakanın taraf ve dava ehliyeti bulunmamakta olup mirası bir bütün olarak kazanan mirasçılarının davaya dahil edilmesi ve taraf teşkili sağlanarak uyuşmazlık hakkında sonucuna göre karar verilmesi gerekmektedir.
Bu nedenle mahkemece, davalı ..."nın mirasçılarının davaya dahil edilmesi sağlanarak taraf teşkili sağlandıktan sonra sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde ölü kişi hakkında karar verilmesi doğru görülmemiştir.
Kabule göre de; haksız fiil sonucu çalışma gücü kaybının olduğu iddiası ve buna yönelik bir talebinin bulunması halinde, zararın kapsamının belirlenmesi açısından maluliyetin varlığı ve oranının belirlenmesi gerekmektedir. Sözkonusu belirlemenin ise Adli Tıp Kurumu İhtisas Dairesi veya Üniversite Hastanelerinin Adli Tıp Anabilim Dalı bölümleri gibi kuruluşların çalışma gücü kaybı olduğu iddia edilen kişide bulunan şikayetler dikkate alınarak oluşturulacak uzman doktor heyetinden, haksız fiilin gerçekleştiği tarihte yürürlükte olan Sosyal Sigortalar Sağlık İşlemleri Tüzüğü veya Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliği hükümleri dikkate alınarak yapılması gerekmektedir.
Mahkemece, kaza neticesinde davacının maruz kaldığı yaralanmaya ilişkin olarak herhangi bir maluliyet raporu alınmamıştır. Bilirkişi raporunda davacılara ait istirahat raporları doğrultusunda zarar hesaplanmış olup mahkemece bu rapor doğrultusunda maddi tazminata hükmedilmiştir. Bu nedenle mahkemece hükme esas alınan bilirkişi raporu hüküm kurmaya elverişli değildir. Yine manevi tazminat miktarı tayin edilirken yaralanmanın niteliği ve ağırlığı nazara alınmalıdır. Bu nedenle mahkemece yaralanmanın niteliği ve ağırlığı belirlenmeden davacılar için ayrı ayrı 15.000,00 TL manevi tazminata karar verilmesi yerinde değildir.
Bu durumca mahkemece, kazayla ilgili tüm tedavi evrakları celbedilerek yukarıda belirtilen açıklamalar ışığında Üniversitelerin ilgili bölümlerinden veya Adli Tıp Kurumu"ndan davacıların yaralanmalarına ilişkin ayrıntılı, gerekçeli ve denetime elverişli bilirkişi raporu alınıp maluliyet oranı
belirlenerek sonucuna göre maddi ve manevi tazminat hakkında karar verilmesi gerekirken eksik inceleme ile yazılı şekilde karar verilmesi yerinde değildir.
SONUÇ : Yukarıda açıklanan nedenlerle davalı ... mirasçılarının temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, 31/03/2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.