11. Ceza Dairesi Esas No: 2018/296 Karar No: 2020/2998 Karar Tarihi: 11.06.2020
Vergi Usul Kanunu"na muhalefet - Yargıtay 11. Ceza Dairesi 2018/296 Esas 2020/2998 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Asliye Ceza Mahkemesi'nde görülen bir davada, sanık Vergi Usul Kanunu'na muhalefet suçundan mahkum edildi. Ancak suça konu olan faturaların gerçek bir ticari ilişkiye dayandığını savunan sanığın hukuki durumu eksik araştırma ile belirlendiği için karar bozuldu. Ayrıca sanığın cezasının yanlış belirlenmesi ve katılan lehine verilen hüküm nedeniyle de karar bozuldu. Kararda belirtilen kanun maddeleri 213 sayılı VUK'nin 359/b. ve TCK'nin 43. maddesi, TCK'nin 62. maddesi, 5237 sayılı TCK'nin 53. maddesi ve 1412 sayılı CMUK'nin 321. maddesi.
11. Ceza Dairesi 2018/296 E. , 2020/2998 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi SUÇ : Vergi Usul Kanunu"na muhalefet HÜKÜM : Mahkumiyet
1) Sanık hakkında “2008 takvim yılında sahte fatura kullanma” suçundan açılan kamu davasında; sanığın, suça konu olan faturaların gerçek bir ticari ilişkiye dayandığını savunması karşısında,; maddi gerçeğin kuşkuya yer vermeyecek şekilde tespiti bakımından; suça konu olan faturaları düzenleyen mükellefler hakkında düzenlenmiş vergi inceleme raporlarının ilgili vergi dairesinden getirtilmesi, aynı mükellefler hakkında dava açılıp açılmadığının araştırılması; dava açılmış ise, dosyalarının getirtilerek incelenmesi ve bu davayla ilgili belgelerin onaylı örneklerinin çıkartılarak dosya içine konulması, faturaları düzenleyen şirket yetkilileri veya kişilerin, CMK"nin 48. maddesi uyarınca çekinme hakları hatırlatılarak tanık sıfatıyla dinlenmesi; kendilerinden, sözü edilen faturaları hangi hukuki ilişkiye dayanarak kime verdiklerinin, sanığı tanıyıp tanımadıklarının sorulması, gerektiğinde, faturaların gerçek alım-satım karşılığı olup olmadığının belirlenmesi için; faturayı düzenleyen şirket ve kişilere ait mal ve para akışını gösteren sevk ve taşıma irsaliyelerinin, teslim ve tesellüm belgelerinin, bedelinin ödendiğine ilişkin ticari teamüle uygun ve kanıtlama yeterliliği olan banka hesaplarının ve kasa mevcuduyla uyumlu geçerli belgelerin; faturaları kullanana ait yeterli mal girişi veya üretimi olup olmadığına ilişkin belgelerin getirtilmesi, daha sonra, faturaları düzenleyen şirketler ve kişiler ile kullanana ait ticari defterler ve belgeler üzerinde karşılıklı bilirkişi incelemesi yaptırılması, sonucuna göre tüm deliller birlikte tartışılarak sanığın hukuki durumunun belirlenmesi gerekirken, eksik araştırma ile mahkûmiyetine hükmedilmesi, 2) Kabule göre de; a- Sanık hakkında 213 sayılı VUK"nin 359/b. ve TCK’nin 43. maddesi uyarınca hükmedilen 3 yıl 9 ay hapis cezasından, TCK’nin 62. maddesi uyarınca indirim yapılırken, sonuç cezanın “3 yıl 1 ay 15 gün” yerine “2 yıl 13 ay 15 gün” olarak belirlenmesi suretiyle eksik ceza tayini, b- Kendisini vekille temsil ettiren katılan lehine, hüküm tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca maktu vekalet ücretine hükmedilmesi gerekirken dilekçe yazım ücretine hükmolunması ile yetinilmesi, yasaya aykırı, c-5237 sayılı TCK’nin 53. maddesine ilişkin uygulamanın Anayasa Mahkemesi’nin 08.10.2015 tarih ve 2014/140 Esas, 2015/85 sayılı iptal kararı ile birlikte yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması, Bozmayı gerektirmiş, sanık müdafii ve katılan vekilinin temyiz nedenleri bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, bu sebeplerden dolayı 5320 sayılı Kanun’un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nin 321. maddesi uyarınca hükmün BOZULMASINA, 11.06.2020 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.