17. Hukuk Dairesi Esas No: 2014/8199 Karar No: 2016/4114 Karar Tarihi: 31.03.2016
Yargıtay 17. Hukuk Dairesi 2014/8199 Esas 2016/4114 Karar Sayılı İlamı
17. Hukuk Dairesi 2014/8199 E. , 2016/4114 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:
-K A R A R-
Davacı vekili; davalının sürücüsü olduğu aracın neden olduğu tek taraflı trafik kazasında yaya olan müvekkilinin yaralandığını, trafik polisi olan müvekkilinin davalıyı alkollü olarak araç kullanırken görmesi sebebiyle görevi gereği aracı durdurup ilgili evrakları istediğini, davalının ise aniden gaza basarak evrakların verilmesini bekleyen müvekkiline çarptığını, kaza nedeniyle müvekkilinin parmaklarının kırıldığını belirterek 10.000,00 TL manevi tazminatın kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalıdan tahsilini talep etmiştir. Davalı vekili davanın reddini talep etmiştir. Mahkemece; iddia, savunma ve toplanan delillere göre; davanın kısmen kabulü 2.000,00 TL manevi tazminatın kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalıdan tahsiline verilmiş; hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava, trafik kazasından kaynaklanan yaralanma nedeniyle manevi tazminat istemine yöneliktir. Manevi tazminat zenginleşme aracı olmamakla beraber, bu yöndeki talep hakkındaki hüküm kurulurken olay sebebiyle duyulan acı ve elemin kısmen de olsa giderilmesi amaçlanmalı ve bu sebeple tarafların sosyal ve ekonomik durumları ile birlikte olayın meydana geliş şekli de göz önünde tutularak, hak ve nesafet kuralları çerçevesinde bir sonuca varılmalıdır. Zira, 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu"nun 4. maddesinde, kanunun takdir hakkı verdiği hallerde hakimin hak ve nesafete göre hükmedeceği öngörülmüştür. Yukarıda belirtilen hususlar dikkate alındığında, davalı sürücünün kusur oranı, davacının yaralanmasının niteliği, kazanın meydana geliş şekli ve diğer hususlar gözetildiğinde takdir olunan manevi tazminat miktarının düşük olduğu görülmüş ve davacı için hakkaniyete uygun bir manevi tazminata hükmedilmek üzere kararın bozulması gerekmiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazlarını kabulü ile hükmün davacı yararına BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davacıya geri verilmesine, 31/03/2016 gününde oybirliğiyle verildi.