16. Hukuk Dairesi 2015/14969 E. , 2015/15477 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :KADASTRO MAHKEMESİ
DAVA TÜRÜ : KADASTRO
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay"ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
Kadastro sırasında ... Köyü çalışma alanında bulunan 207 ada 19 parsel sayılı 452,92 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz devletin hüküm ve tasarrufu altında bulunan yerlerden olması nedeniyle ham toprak vasfıyla Hazine adına tespit edilmiştir. Davacı ..., irsen intikal ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine dayanarak dava açmıştır. Yargılama sırasında ..., ..., çekişmeli taşınmazın ... Köyünün kadim merası olduğu iddiasına dayanarak davaya katılmıştır. Mahkemece yapılan yargılama sonunda davacı ve asli müdahillerin davasının ayrı ayrı reddine çekişmeli 207 ada 19 parsel sayılı taşınmazın tespit gibi tesciline karar verilmiş; hüküm, davacı ... vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Mahkemece davacının zilyetlikle kazanım şartlarının yerine getiremediği kabul edilerek hüküm kurulmuş ise de yapılan araştırma ve inceleme ve uygulama hüküm vermeye elverişli değildir. Şöyle ki, mahkemece mahallinde yapılan keşifte mahalli bilirkişi ve davacı tanıkları dava konusu taşınmazın davacının babası ..."den davacıya mirasen kaldığını, evveliyatından beri bahçe olarak tasarruf edildiğini; tutanak bilirkişileri ise kim tarafından kullanıldığını bilmediklerini beyan etmişlerdir. Mahkeme gözleminde ise dava konusu taşınmazın etrafının çitle çevrili olup üzerinde mevsimsel yetişen ot ve çalıların bulunduğunun gözlendiği keşif tutanağına yazılmıştır. Keşif sonucu düzenlenen zirai bilirkişi raporunda ise taşınmaz içerisinde değişik yaşlarda olduğu belirtilen ancak yaşları raporda gösterilmeyen ceviz, dut, kiraz ve asma ağaçlarının olduğu belirtilmiştir. Mahkeme gerekçesinde ise 18.6.2015 tarihli kolluk araştırmasına göre arazinin ekili halini gören kimsenin bulunmadığı ve herkesin bu araziyi mera olarak bildiğinin anlaşıldığı ve buna göre davacı yararına zilyetlikle kazanma koşulları oluşmadığından davanın reddine karar verilmiştir. Ziraat bilirkişi raporunda taşınmaz üzerinde değişik yaşlarda meyve ağaçlarının bulunduğu belirtildiğine ve mahalli bilirkişi ve tanık beyanlarından da davacının bahçe olarak kullandığı belirtilmiş olması karşısında, mahkeme gözleminde mevsimsel yetişen ot ve çalılıkların bulunduğu gözlemi çelişkili olduğu gibi, haricen yapılan kolluk araştırmasının da hükme esas alınması doğru değildir. Bahsedilen çelişkiler giderilmeden eksik inceleme ile hüküm kurulması isabetsizdir. O halde; mahallinde taşınmazı iyi bilen, tarafsız ve olabildiğince yaşlı 3 kişilik mahalli bilirkişi, taraf tanıkları, fen ve zirai bilirkişi eşliğinde yeniden keşif yapılmalı, taşınmaza ilişkin mahkeme gözlemi eksiksiz olarak keşif tutanağına yazılmalı, dava konusu taşınmaz fen bilirkişi tarafından düzenlenecek olan krokili raporda işaretlenmeli, üç kişilik ziraat bilirkişi kurulundan taşınmazın niteliği, varsa üzerinde bulunan ağaçların yaşı, sayısı raporda belirtilmeli ve devletin hüküm ve tasarrufu altında bulunan yerlerden olup olmadığı tereddütsüz belirlenmeli, mahalli bilirkişiler ve taraf tanıklarından taşınmazın kimin ne zamandan beri ne şekilde kullanıldığı hususunda ayrıntılı beyan alınmalı, yerel bilirkişi ve tanık sözleri bilimsel esaslara göre düzenlenmiş raporlarla denetlenmeli, beyanlar arasında çelişki doğması halinde bu çelişki giderilmeye çalışılmalı, bundan sonra toplanmış ve toplanacak tüm deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna göre bir hüküm kurulmalıdır. Açıklanan nedenlerle davacı ... vekilinin temyiz itirazları yerinde görülmekle hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan temyiz karar harcının talep halinde temyiz edene iadesine, 15.12.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.