Nitelikli dolandırıcılık - Yargıtay 23. Ceza Dairesi 2015/8436 Esas 2016/5540 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
23. Ceza Dairesi
Esas No: 2015/8436
Karar No: 2016/5540
Karar Tarihi: 02.05.2016

Nitelikli dolandırıcılık - Yargıtay 23. Ceza Dairesi 2015/8436 Esas 2016/5540 Karar Sayılı İlamı

Özet:

Mahkeme, bir polis memuru olan sanığın sahte borç senetleri düzenleyerek bankalardan kredi çektiği ve kefil olarak şikayetçilerin imzalarının kullanıldığı nitelikli dolandırıcılık suçunu işlediğini tespit ederek, 3 yıl 1 ay 15 gün hapis cezası ve 117.500 TL adli para cezası ile cezalandırılmasını kararlaştırdı. Ancak mahkeme, Polis Bakım ve Yardım Sandığı'nın banka veya kredi kurumu olarak kabul edilip edilemeyeceği ve eylemin basit dolandırıcılık suçunu oluşturup oluşturmayacağı konusunda daha fazla inceleme yapılması gerektiğini de ifade etti. Ayrıca sanığın zincirleme suç hükümlerinin uygulanması suretiyle eksik ceza tayini yapıldığı ve TCK'nın 53/1. maddesinde düzenlenen hak yoksunluklarının Anayasa Mahkemesi iptal kararı doğrultusunda uygulanması gerektiği belirtildi. Kararda geçen kanun maddeleri ise şunlardır: TCK 158/1.j-son, 43/1, 62, 52/2-4 ve 53.
23. Ceza Dairesi         2015/8436 E.  ,  2016/5540 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
    SUÇ : Nitelikli dolandırıcılık
    HÜKÜM : Mahkumiyet (5237 sayılı TCK"nın 158/1.j-son, 43/1, 62, 52/2-4, 53 maddeleri gereğince 3 yıl 1 ay 15 gün hasip ve 117.500 TL adli para cezası ile cezalandırılması)

    Dosya incelenerek gereği düşünüldü:
    Emniyet Müdürlüğünde polis memuru olarak çalışan sanığın, 11.03.2010 tarihinde ... Genel Müdürlüğünden, 3.000 TL bayram kredisi, 20.05.2010 tarihinde 16.529.64 TL ihtiyaç kredisi kullandığı, kredileri çekebilmek amacıyla ... borç senetlerini düzenleyerek ibraz ettiği ve söz konusu senetlerin altında, kefil olarak şikayetçi ..."in gösterdiği, aynı şekilde aynı sandıktan 01.12.2008 tarihinde, 10.000 TL taşıt kredisi kullandığı, bu kredi ile ilgili de ... borç senedi düzenleyerek ibraz ettiği, düzenlenen bu senet altında ise kefil olarak şikayetçi ..."in gösterdiği, çekilen kredilere ilişkin söz konusu borçlara ait taksitlerin ödenmemesi üzerine, senetlerde müştereken kefil olarak gösterilen şikayetçiler aleyhine başlatılan icra takipleri kapsamında, kendilerine ödeme emirleri tebliğ edilen şikayetçilerin yaptıkları itirazlar üzerine; borç senetlerindeki imzalar üzerinde yapılan bilirkişi incelemeleri neticesinde; kefil imzalarının şikayetçilere ait olmadığı; ve ayrıca kefil olmadan kredi kullandırılmasının da mümkün bulunmadığının anlaşıldığı, böylelikle sanığın, banka veya kredi kurumlarınca tahsis edilmemesi gereken krediyi sağlamak amacıyla sahte borç senetleri düzenlemek suretiyle nitelikli dolandırıcılık suçunu işlediğinin iddia ve kabul edilen olayda;
    Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, sanığın yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine,ancak;
    1-Polis Bakım ve Yardım Sandığının, 5237 sayılı TCK"nın 158/1.j maddesi anlamında banka veya kredi kurumu olarak kabul edilip edilemeyeceği hususunun Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumundan sorulmasından sonra eylemin basit dolandırıcılık suçunu oluşturup oluşturmayacağının karar yerinde tartışılarak sonucuna göre sanığın hukuki durumunun tayin ve takdiri gerekirken eksik inceleme sonucunda yazılı şekilde hüküm kurulması,
    2-Kabule göre de;
    a-Sanığın, 01.12.2008 tarihinde 10.000 TL taşıt kredisi kullanması şekilde gerçekleştirdiği eyleminin, aynı sandığa yönelik gerçekleştirdiği diğer eylemleri ile aynı suç işleme kararının icrası kapsamında değerlendirilemeyeceği, ayrı suç olarak değerlendirilip cezalandırılması gerektiği gözetilmeden, zincirleme suç hükümleri uygulanması suretiyle eksik ceza tayin edilmesi,
    b-TCK"nın 53/1. maddesinde düzenlenen hak yoksunluklarının, Anayasa Mahkemesi"nin 24.11.2015 tarih ve 29542 sayılı Resmi Gazete"de yayımlanarak yürürlüğe giren 08.10.2015 tarih, 2014/140 E, 2015/85 sayılı iptal kararı doğrultusunda uygulanması zorunluluğu,
    Bozmayı gerektirmiş, sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün bu sebepten dolayı 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, CMUK"nın 326/son maddesi gereği sonuç ceza miktarı itibariyle sanığın kazanılmış haklarının saklı tutulmasına, 02.05.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.










    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.